Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şeyh Recep Olayı Nedir?

   Kurtuluş Savaşı yıllarında Amasya Mülakatları (Görüşmeleri) öncesinde Sivas Postanesi'nin basılmasıyla ilgili olayın ad ıdır.     20-22 Ekim 1919 tarihleri arasında İstanbul Hükümeti ile Temsil Heyeti arasında yapılacak olan Amasya Görüşmeleri öncesinde; Şeyh Recep ve arkadaşları tehditle Sivas Postanesi'ni bastı. Padişah Vahdettin'e, İstanbul Hükümeti temsilcisi ve Bahriye Nazırı Salih Paşa'ya, Temsil Heyeti Başkanı Mustafa Kemal Bey'e  olmak üzere üç adet mektup gönderdiler.    Mustafa Kemal aleyhinde yapılan, tehditvari mesajlar içeren, ulusal girişimi zedeleyici bu olaydan sonra; Şemsettin oğullarından Şeyh Recep Kamil (Özgüneş) ve arkadaşları İlyasoğlu Ahmet Kemal ile Zaralıoğlu Celal, Sivas Valisi Reşit Paşa tarafından M. Kemal Bey'in isteği doğrultusunda tutuklandı.    Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal Atatürk; ulusal bilinci oluşturmaya çalışırken en büyük sıkıntıyı bu bilinci baltalamak için uğraşanlar karşısında yaşamıştı. Olay

İki Savaş Arası Dönemde Dünyada Görülen Gelişmeler Nelerdir?

*Evlerde kullanılan elektrikli araçlarda artış görüldü. *1923'te elektrikli trafik ışıkları geliştirildi. *1925'te elektrikli ses kayıtları geliştirildi. *Sanayide kullanılan petrol ve elektrik günlük hayata girdi. *Taşıt yapımında seri üretim başladı. *Avrupa'da kara ve demiryolu yapımı hızlandı. Ulaşım daha kolay hale getirildi. *Şehircilik ve mimarlık büyük bir gelişme gösterdi.  Mimar Walter Gropius, Almanya'da '' Bauhaus ''  tasarım okulunu kurdu. Yüksek binalar, yeşil alanlar, düzenli caddeler tasarlanarak büyük şehirler kuruldu. ABD'de, New York'ta 1931'de inşası tamamlanan '' Empire State Building '' gibi büyük gökdelenler artmaya başladı. Empire State Building *Kıtalar arası ulaşımda gemilerin yanında uçaklar da kullanılmaya başlandı. *Radyo önem kazandı. Caz, klasik müzik, tiyatro halka ulaştı.  *ABD'de ilk radyo yayını yapıldı. (1920)  *Fotoğraf, çizgi film, sinema gi

Kurtuluş Savaşı'na İtalya'nın Bakış Açısı Nedir?

I. Dünya Savaşı'ndan önemli iç sorunlarla birlikte çıkan İtalya,  daha önce kendisine vaat edilen Batı Anadolu kıyılarının Paris Barış Konferası'nda Yunanlılar'a verilmesi üzerine İngiltere ile görüş ayrılığına düştü. İtilaf Devletleri arasındaki bu ilk fikir ayrılıkları İtalya'yı bu devletlere küstürdü. Anadolu'da güneybatı Anadolu kıyılarından Konya'ya kadar olan bir bölgeyi(Kuşadası, Fethiye, Bodrum, Marmaris, Akşehir, Afyon, Malkara, Burdur, Antalya, Konya İstasyonu) denetim altına alan İtalyanlar, yaşadıkları bu anlaşmazlık yüzünden bahsi geçen bölgelerde el altından Kurtuluş Savaşı'nı destekledi. Mondros Mütarekesi ve Sevr Anlaşması ile işgal edilen bu bölgelerde İtalyanlar, Türk halkını Yunanlılar'a karşı bilinçlendirdiler. Yunan ordusu karşısındaki Kuvay-ı Milliye'ye yardım ettiler.  İtalyanlar'ın Anadolu'daki işgali öyle bir hal aldı ki sanki Türkiye'nin dostuydular. Sanki Yunan- İngiliz işgali karşısında bu emperyalist oyun

Soğuk Savaş Döneminde Dünyadaki Gelişmeler Nelerdir?

* Nüfus artışı yaşandı. Göçler yaşandı. Büyük aileler parçalandı. * Modern şehirler kuruldu. Toplu konutlar ve gökdelenler gelişti. * Hava ulaşımı gelişti. * Telefon teknolojisi sürekli gelişimin içine girdi. * Orduya önem verildi. Askeri harcamalar arttı. * Tüketim toplumları oluştu. * Kadınların ekonomik hayatta rolü arttı. * Televizyon ön plana çıktı. * Paris için kullanılan '' Batı'nın Başkenti '' unvanı New York'a geçti. * İlk renkli televizyon yayını başladı (1954). * Geri kalmış ülkelerden Batı ülkelerine ''Beyin Göçü'' başladı. * ABD'de Amerikan hayat tarzını sorgulayan  '' Rock and Roll '' (Rak müzik) müziği ortaya çıktı. Elwis Presley dünyaca tanındı. * '' Eniac '' adlı ilk bilgisayar ABD'de icat edildi. * SSCB '' Sputnik '' adıyla i lk uzay uydusunu uzaya gönderdi (1957). * 4 ay sonra ABD ise '' Explarer '

Tımar Sisteminin Faydaları Nelerdir?

* Düzenli vergi toplanır. * Üretim sürekliliği sağlanır. * Devlet hazinesinden para harcanmaksızın düzenli ordular oluşturulur. (Tımarlı Sipahiler) * İkta sahibi memurlar ve askerler devletten maaş almadığından hazinenin yükü azalır. * Konargöçerler yerleşik hayata geçirilir. *Toprağını üç yıl üst üste ekmeyenden, toprağını terkedenden çiftbozan alındığından toprakların boş kalması önlenir.

Tımar Sistemi'nin Bozulmasının Sonuçları Nelerdir?

Sistemin bozulmasının sonuçları dört farklı biçimde değerlendirilebilir:  1- Askeri Sonuçlar : *Tımarlı sipahilerin sayısı azaldı. *Yeniçerilerin sayısı arttı. Böylece yeniçeriler, disiplinsizce büyüdü. Merkezi otoriteyi zayıflattı. *Devlet asker ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla sekban adı verilen ücretli asker almak zorunda kaldı. *Sekbanlar barış zamanı işsiz kaldıklarından halkı haraca bağladı ve sosyal yapı bozuldu. *Askeri harcamalara ayrılan gider artırıldı.  2- Ekonomik Sonuçlar : *Tarımsal üretim azaldı. *Üretim azaldığından yeterince vergi toplanamadı. *Halk ağır vergiler altında ezildi. *Halk, ekonomik açıdan darboğaz yaşadı. 3- Sosyal Sonuçlar :  *Tımarlarını kaybedenler celali isyanlarına katıldı. *Köyden kente göç başladı. * Şehirlerde işsizlik başladı. *Şehirlerde asayiş bozuldu. 4- Siyasi Sonuçlar : *Eyaletlerde devlet otoritesi zayıfladı. *Ülke güvenliğini sağlama zorlaştı. *Köylere kada

Tımar Sistemi'nin Bozulmasının Nedenleri Nelerdir?

*Celali isyanlarının üretimi olumsuz yönde etkilemesi *Fetihlerin azalması nedeniyle yeni topraklar fethedilememesi ve böylece artan nüfusun giderlerinin yeterince karşılanamaması *Dirlik toprakların haksız biçimde dağıtılması, zaman içinde bu toprakların kanunsuzca özel mülk yapılması ya da vakfedilmesi. *Ağır vergiler karşısında köylünün toprağını terk etmesi. * Tımarlı sipahilerin geri hizmetlerde görevlendirilmeye başlanması. * Tımarlı sipahilerin Avrupa'daki modern ordulardan geri olması ve rekabet edememesi *Devletin acil nakit para ihtiyacını karşılamak amacıyla tımar topraklarının yüksek bedeller ödenerek iltizama çevrilmesi. Böylece sistemin çöküşü hızlandı. * Osmanlı'da sefere çıkıldığı  bahar aylarında tarımsal üretim faaliyetlerinin yoğunlaşması ve yapı içindeki çiftçinin savaş zamanı eyalet askeri olarak görev alması  gibi etkenler tımar sisteminin bozulmasında etkilidir.

Tımar Sistemi'nin Özellikleri Nelerdir?

 Osmanlı'da tarım faaliyetlerinden elde edilen gelir önemli bir paya sahipti. Öyleki tımar sisteminden elde edilen gelir ile VXI. yüzyılda 70-80 bin kişi arasında değişen eyalet ordusu kurulmuştu. Aynı dönem Kapıkulu Ordusu'nun mevcudu 27 bin civarındaydı. XVII. yüzyılın sonlarına  gelindiğinde Osmanlı'nın toplam gelirinin yaklaşık % 40'ı tarım gelirlerinden sağlanmaktaydı. Bu sistem içinde Tımar Sistemi'nin önemi büyüktü. Diğer önemli özellikleri şunlardır: *Sistem içine alınan topraklar devlet mülküydü.  Bu yüzden miras bırakılması, bağışlanması ya da vakfedilmesi yasaktı. Sistem özel mülkiyeti yasaklamıştı.  *Sipahinin ya da köylünün elindeki tımar toprakları keyfi uygulamalar ile alınamaz, sipahilerin de feodalleşmesine, daha geniş topraklara bakmasına izin verilmezdi. *Sipahi ile reaya yani halk arasındaki ilişkiler kanunlar ile belirlenirdi. Sipahiler ve dirlik sahipleri tımar sisteminin sürekliliğini sağlardı. *Sipahiler, halkın tımar toprakl

Tımar Sistemi Nedir?

Osmanlı mali sistemi içinde; bazı asker ve memurlara  geçimlerini sağlamak ve masraflarını karşılamak amaçlarıyla hizmetlerine karşılık belirli bölgelerin vergi kaynaklarının tahsisine Tımar denir.  İslam Tarihi'nde ilk kez Hz. Ömer döneminde uygulanan bu sistem, Türklerin Müslüman olması ile birlikte Türk-İslam devletlerine geçmişti. Selçuklularda İkta Sistemi , Osmanlılarda Tımar Sistemi adı altında anılan bu sistem, Türk- İslam devletlerinin ekonomik hayatının en önemli kurumlarından biriydi. Sistem içerisinde vergiler ayn î olarak yani mal ya da ürün olarak toplanırdı. Çünkü Osmanlı ekonomisinde günümüzde olduğu gibi para ekonomisi gelişmiş değildi. Bahsi geçen bu gelirler ''dirlik'' adı verilen topraklardan alınırdı. Zaten sisteme '' Dirlik Sistemi '' de denilirdi. Dirlik, gelirleri savaşlarda yararlılığı olan kişilere ve devlet memurlara maaş karşılığı verilen topraklardı. Kendisine dirlik verilen kişi, arazi gelirlerinin bir kısm

İstiklal Marşı'nın Kabulu Nedir?

6-10 Ocak 1921 tarihinde Batı Cephesi'nde TBMM düzenli orduları Yunan Orduları karşısında I. İnönü Savaşı'nda galip gelmişti. Bu moral ve motivasyon havası içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı (Maarif Vekaleti), Kurtuluş Savaşı'nın anlamını ve bağımsızlık bilincini sembolleştirecek bir marş projesi ortaya koydu. Bu proje çerçevesinde milli bir marş yarışması düzenlendi . 500 tl ödüllü güfte yarışmasına 724 şiir katıldı.  İstiklal Marşı Para ödülü nedeniyle yarışmaya katılmayan Burdur milletvekili, şair Mehmet Akif Ersoy, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in (Tanrıöver) ikna etmesiyle yazdığı İstiklal Marşı şiirini yarışmaya teslim etti. 12 Mart  1921'de TBMM, Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı'nı alkışlarla Ulusal Marş olarak kabul etti. Karşılığında Mehmet Akif konulan ödülü almadı. Hatta ünlü eseri Safahat'a ki şiirlerini topladığı eserdir, İstiklal Marşı'nı koymadı. Çünkü bu marş ona göre Türk Milleti'nin eser

İstiklal Marşı'nın İlk Bestecisi Kimdir?

İstiklal Marşı'nın ilk bestecisi Ali Rıfat (Bey) Çağatay' dır. Osmanlı Devleti döneminde Şark Musiki Cemiyeti'nin başkanlığı görevinde bulunan, Türk Musikisi Ocağı'nı kuran Ali Rıfat Bey, Darülelhan ( Nağmelerin Evi) konservatuarında müzik hocalığı görevinde bulundu. Ali Rıfat Çağatay 12 Mart 1921'de TBMM tarafından Türkiye'nin resmi marşı kabul edilen, Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı'nın ilk bestecisi oldu. Onun yaptığı beste 1924- 1930 yılları arasında kullanıldı. 1930'da ise Osman Zeki Üngör'ün bestesi kullanılmaya başladı. Günümüzde kullanılan İstiklal Marşı bestesi Osman Zeki Üngör'e aittir.   İSTİKLAL MARŞI'nın İLK BESTESİ

Yurtdışına Geziye Çıkan İlk Osmanlı Padişahı Kimdir?

    Yurtdışına geziye çıkan i lk ve son Osmanlı Padişahı Abdülaziz 'dir. Sultan Abdülaziz, 21 Haziran 1867'de İngiltere, Fransa, Belçika, Avusturya, Prusya (Almanya) seyahatleri yapmıştı. Veliahtları II. Abdülhamit ve V. Murat'ı da bu geziye götürmüştü. Yaklaşık 46 gün süren bu gezideki siyasi amacı; Balkanlarda Rusya'yla ittifak halinde olan Fransa'ya Balkan politikalarını anlatmaktı. Avrupa'da gezdikçe buradaki modernleşmeye hayran kalan Abdülaziz'in yurda döndüğünde modernleşmeyi hızlandırdığı görüldü.      İstanbul'da törenle uğurlanan Sultan Abdülaziz, önce İtalya'nın Napoli limanına sonra da Fransa'ya geçmiş, Marsilya'da III. Napolyon tarafından görkemli bir biçimde karşılanmış ve ağırlanmıştı. Fransız İmparatoriçesi Eugenie ile tanışmış ve kendisini İstanbul'a davet etmişti. Kraliçeden etkilendiği belirtilen Abdülaziz'in kraliçeye olan samimiyeti, dedikodular üretmişti. İngiltere'de sultana gösterilen sıcaklık Fra

Kuvay-ı Milliye Neden Kuruldu?

* Anadolu'nun Mondros Mütarekesi ile işgal edilmesi * İşgaller karşısında İstanbul Hükümeti'nin seyirci kalması * İşgaller karşısında oordunun terhis edilmesinden ötürü savunmasız kalınması * Azınlıkların ayrılıkçı faaliyetleri, silahlı eylemleri * Türk halkının milliyetçilik ve bağımsızlık ruhuna sahip olması

Kuvay-ı Milliye'nin Kaldırılması'nın Nedenleri Nelerdir?

* Düşmanı yurttan atacak güçte olmaması * İşgalleri tamamiyle durduramamaları * Düzenli, disiplinli düşman ordusuna karşı kesin sonuçlar alamamaları * Disiplinsiz ve düzensiz olmaları *Herhangi bir otoriteyi kabul etmemeleri * İhtiyaçlarını halktan karşılarken bazen zor kullanmaları  * Suçluları mahkemesiz, yargısız infaz ile cezalandırmaları * Gediz Muharebeleri'nde başarısız olmaları * Düzenli ordunun kurulmuş olması

Kuvay-ı Milliye Nedir?

Mondros Ateşkes Anlaşması'ndan sonra Anadolu'nun İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesi ve azınlıkların bu işgallere destek vermesi üzerine, halkın kendi yöresini düşman işgalinden kurtarmak amacıyla oluşturduğu düzensiz, disiplinsiz, gayrinizami harp veren, silahlı yerel milis güçlerine genel olarak Kuvay-ı Milliye denir. Kuvay-ı Milliye, genel itibariyle Doğu ve Batı cephelerinde direniş gösterdi. Kuvay-ı Milliyecilerin yaptığı ilk direniş 19 Aralık 1918'de Güney Cephesi'nde, Hatay Dörtyol'da Fransızlar'a karşı başlatıldı. Fransızların bu bölgede Ermeniler'i kışkırtarak Türk halkına saldırtması, bu ilk direniş hareketine neden oldu.   Örgütlü ilk halk hareketi ise Batı Cephesi'nde, İzmir'in işgalinden sonra gerçekleşti. Gerilla savaşı taktiklerini kullanan Kuvay-ı Milliye adı verilen milis güçleri, vur-kaç taktiği uygulayarak düşmanı zayıflattı, püskürttü. Düzenli ordunun kurulması için zaman kazandırdı. Özellikle 1920 yılında Batı C

Burjuva, Burjuvazi Nedir?

Avrupa Tarihi içerisinde; şehirlerde yaşayan, zanaatkarlık ve tüccarlıkla uğraşan, özel imtiyazları olan, Ortaçağ Avrupası'nda orta sınıfta yer alan, Yeniçağ ile birlikte zenginleşen kentli sınıfa Burjuvazi denir. Marksist felsefede '' kapitalist orta sınıf '' olarak adlandırılan Burjuvazi, üretim araçlarına sahip olan, emek sahibinin artı değerine el koyan sınıftır. Kökeni Latince ''Burgus'' (Kale Burcu),Fransızca kökenli Burjuva sözcüğü, Türkçe'de '' kentsoylu '' anlamına gelmektedir. Burjuva; eğitimli, zengin, işveren kentli kişidir. Köylü, soylu ya da işçi değildir. Böylece Burjuvazi sınıfını oluşturur. Sanayi Devrimi'nde sonra Burjuva sınıfı, fabrikalarla, makinalarla zenginliğine zenginlik katarken köylü ve işçi sınıfıyla da çatışmaya başlamıştı. Ortaçağ Avrupası'nda orta halli bir sınıf olan vergi veren Burjuva, Yeniçağ'da Coğrafi Keşifler ile birlikte zenginleşti. Bu anlamda günümüzde halk arasın

Merkantalizm Nedir?

Coğrafi Keşifler sonrası Avrupa'da, XVI. yüzyılda başlayan, ithalatı azaltıp ihracatı artırmaya önem veren, ülkelerin gelişmişlik seviyesini sahip olunan altın ve gümüş miktarına bağlayan ve bu amaçla maden yataklarına önem veren iktisat öğretisine Merkantalizm denir.  Merkantalizm 1500- 1800 tarihleri arası dönemde gelişen Merkantalizm, Ortaçağ'ın sonlarından Coğrafi Keşiflerle birlikte başlayan Sanayi Devrimi'ne kadar uzanan bir süreçtir. Sanayi kapitalizminin ilk biçimidir. Tüccarlar, sanayiciler ve bankerler bu sistemin içindeki en öenmli sınıftır. bu sistemin temeli ticarete dayanır. Dış ticaret ve sömürgecilik hareketleriyle altın girişi sağlanmalı ve bu yollar ile mümkün olduğunca çıkışı kontrol altında tutulmalıdır. Feodalizmden kapitalizme geçiş sürecinde oluşmuş bir sistem olan Merkantalizm, Sanayi Devrimi'ne geçişinde İngiltere'ye, ulus-devlet bilinci sağlamada Fransa ve Almanya'ya etki etmiştir. Ekonomi'nin bir bilim dalı haline g

I. TBMM'nin Yaptığı İlk ve Son İnkılap Nedir?

I. TBMM'nin yaptığı ilk ve son inkılâp yani yaptığı tek inkılâp (devrim) 1 Kasım 1922'de padişahlığı ve halifeliği birbirinden ayırarak Saltanatı Kaldırması 'dır. 23 Nisan 1920'de açılan TBMM, 11 Ağustos 1923'te yapılan milletvekili seçimlerine kadar I. Dönem TBMM ya da I. Meclis olarak anıldı. Bu meclis, ülkenin işgal yıllarında açılmış, olağanüstü şartlarda kurulmuş bir meclisti. I. meclisin tek ve öncelikli amacı; vatanı işgalden kurtarmak, Misak-ı milli'yi gerçekleştirmekti. Kurucu bir özelliğe sahipti. Fakat devrimleri yapan meclis değildi. Yaptığı tek istisnai devrim ise 1 Kasım 1922'de Saltanat'ın Kaldırılması'ydı.

TBMM'nin Yaptığı İlk Resmi Anlaşma Nedir?

TBMM'nin yaptığı ilk resmi anlaşma, 2-3 Aralık 1920 tarihlerinde Ermenilerle yaptığı Gümrü Barış Anlaşması 'dır. Yapılan bu anlaşma ile Ermenistan, TBMM'yi resmen tanımış, doğuda bir Ermeni devleti iddialarından vazgeçmiştir. Böylece Misak-ı Milli'yi tanıyan ilk devlet olmuştur. Sevr'deki iddialarından vazgeçmişlerdir. Ayrıca Ermenistan, anlaşmanın imzalanmasından bir gün sonra SSCB'nin denetimine girince anlaşma onaylanamamıştır.

Osmanlı'nın Kuzey Afrika'da Kaybettiği İlk Toprak Parçası Nedir?

Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika'da kaybettiği ilk toprak parçası Cezayir eyaletidir. 1830'da Fransa tarafından işgal edilen Cezayir, Osmanlıların elinden çıkan ilk Afrika toprağı olmuştu. Cezayir Osmanlı'nın salyaneli (vergili) eyaletlerinden biri olan Cezayir, 1535'te Oruç Reis ile birlikte Osmanlı eyaleti haline getirildi. Yöneticilerinin ''Dayı'' lakabı ile anıldığı bölgede Fransa'nın işgaline kadar yaklaşık 28 dayı (yönetici) görev yapmıştı. En ünlü dayısı ise Eyalet-i Cezayir-i Garb Beylerbeyi ve Osmanlı Kaptan-ı Deryası Barbaros Hayrettin Paşa'ydı. Barbaros Hayrettin Paşa