Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

I. Dünya Savaşı'nda Savaştan Çekilen İlk Devletler Kimlerdir?

I. Dünya Savaşı'nda Bloklardaki Devletlerin Savaştan Çekiliş Sıraları İtilaf Bloğu: 1. Japonya 2. Rusya 3. Romanya 4. İtalya İttifak Bloğu: 1. Bulgaristan (Selanik Ateşkes Anlaşması) 2. Avusturya- Macaristan (Willaqiste Ateşkes Antlaşması) 3. Osmanlı İmparatorluğu (Mondros Ateşkes Antlaşması) 4. Almanya (Rethandes Ateşkes Antlaşması) NOT. I. Dünya Savaşı Tarihi'nde savaştan çekilen ilk devlet JAPONYA 'dır. İttifak Kuvvetleri safında savaşa son katılan ve savaştan ilk ayrılan devlet BULGARİSTAN 'dır. Bloklaşmalar

Amerika'nın I. Dünya Savaşı'na Girmesi

ABD'nin I. Dünya Savaşına Girmesinin Nedenleri 1. Almanya'nın İngiltere ve Fransa'ya karşı denizaltı savaşlarına başlaması ile birlikte ABD'nin uluslararası ticaretini tehdit etmeye başlaması. 2. Almanya'nın Meksika'ya gönderdiği bir telgrafının ABD'nin eline geçmesi. Bu telgrafta Meksika'nın Almanya ile bir ittifak kurması öneriliyordu. ABD'nin Almanya'ya karşı savaşa girmesi durumunda Meksika ABD'ye saldıracaktı. bunun karşılığında ise Teksas, Arizona, Newmexico'yu topraklarına katacaktı. 1915 Mayıs ayında İngiliz yolcu gemileri Arabic ve Lusitania bir ALman denizaltısı tarafından batırıldı. Birçok Amerikan vatandaşının bu olaylarda ölmesi Alman-Amerikan ilişkilerini gerginleştirdi. Almanya'nın geri adımıyla normalleşmeye başlayan ilişkiler; bu sefer 1916'da içinde Amerikan vatandaşlarının da bulunduğu bir Fransız gemisinin batırılmasıyla tekrar gerginleşti. Bir taraftan Meksika ile Almanya'nın yakınla

Balfour Deklarasyonu Nedir?

Balfour (Belfaur) Deklarasyonu 2 Kasım 1917’de İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour’un İsrail devleti kurulması amacıyla yayımladığı deklarasyondur. Bakan, bu bildirge  ile Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulmasını destekleyeceklerini bildirmiştir. İngiltere’nin asıl amacı, ABD senatosundaki Yahudi lobisinin ve ABD’nin siyasi desteğini alabilmektir. Arthur James Balfour  Sykes-Picot gizli anlaşması ile İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti’ni kendi arasında paylaşmıştı. Peşine Mac-Mahon Anlaşması ile Hicaz Emiri Şerif Hüseyin ile gizli anlaşma yapılmış ve böylece Arap bölgelerine de bağımsızlık sözü verilmişti. Bu esnada bir taraftan Araplara yatırım yapan kurnaz İngiliz siyaseti bir taraftan da Yahudi lobisini kullanıyordu. Öyle ki bildiride yer alan; ülkede yaşayan diğer sakinlerin medeni ve dinsel haklarının korunması şartı, Araplar’ı küstürmemek üzerine kurulmuş usta siyasetin göstergesiydi. İngiliz Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist lider

Pozantı Savaşı Nedir?

Pozantı Savaşı Nedir?    Adana’yı işgal eden Fransızlar, Ortaçağ’da Kozan’da kurulan Ermeni Krallığı’nı yeniden kurmayı amaçladılar. Bunun üzerine halk örgütlenmeye başladı. İstanbul’da yaşayan Adanalıların kurduğu Kilikyalılar Cemiyeti merkezini Adana’ya taşımaya başladı. Adana’daki İntibah (Uyanış) Cemiyeti ile birlikte bölgede ulusal bir birlik oluşturdu. Böylece Toros Cephesi kuruldu. Ermeni çetecileri ve Fransızlarla savaşıldı. 1920 Nisan ayında başlayan çatışmalar sonunda Fransızlara ait bir tabur asker esir alındı (28 Mayıs 1920).  Bunun sonucunda savaş sona erdi. Fransızlar çete savaşlarına karşı yeterince varlık gösteremeyerek bölgeden çekilmeye başladı.  Pozantı ve M. Kemal Batı Cephesi’nde kazanılan Sakarya Meydan Savaşı sonucunda 20 Ekim 1921 tarihinde Fransa ile yapılan Ankara Anlaşması ile Fransa bölgeden çekilme kararı aldı. Ankara Anlaşması, Fransa ile Türk halkının savaşının bitmesini ve Güney Cephesinin kapanmasını onaylayan anlaşmaydı. Bu

Osmanlı'nın Kapitülasyon Verdiği Ülkeler Hangileridir?

Osmanlı Devleti Tarihi'nde Kapitülasyon Verilen Ülkeler      1479 VENEDİK   1535 FRANSA 1579 İNGİLTERE 1615 AVUSTURYA 1680 HOLLANDA 1737 İSVEÇ 1740 SİCİLYA 1746 DANİMARKA 1761 PRUSYA 1774 RUSYA 1782 İSPANYA 1823 SARDUNYA 1830 ABD 1838 BELÇİKA 1843 PORTEKİZ 1855 YUNANİSTAN 1858 BREZİLYA 1870 BAVYERA NOT: Osmanlı ülkesinde kapitülasyonlar 1740 yılından itibaren sürekli hale getirilmiştir. 1838 Balta Limanı Ticaret Anlaşması ile Osmanlı ekonomisi çökmüştür. Osmanlı Devleti yarı-sömürge durumuna gelmiştir. Ekonomik ve siyasi açılardan bağımlılık anlamı taşımaya başlayan kapitülasyonlar, 24 Temmuz 1923 yılında Lozan Anlaşması'yla tamamen kaldırıldı.

Osmanlı'da Padişah Sarayları Nelerdir?

Osmanlı Devleti’nde Padişah Sarayları Nelerdir? Edirne Sarayı : Topkapı Sarayı’ndan sonraki en büyük Osmanlı sarayıydı. Osmanlı Devleti’nin İstanbul’dan önceki başkenti Edirne’de II. Murat devrinde yapılmaya başlandı. Fatih döneminde yapımı tamamlanan saray; 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı- Rus Savaşı) sırasında sarayın yanındaki cephaneliğin düşmanın eline geçmemesi amacıyla havaya uçuruldu. Bu patlama sonrasında çıkan yangın saraya sıçradı. Saray yangın nedeniyle harabeye döndü. Topkapı Sarayı : 1478’de Fatih Sultan Mehmet döneminde İstanbul’da inşa edildi. Osmanlı Devleti XIX. yüzyıla kadar Topkapı Sarayı’ndan yönetildi. Saray, batı etkisinin görülmediği sade, süssüz tipik, klasik bir Osmanlı sarayıydı. Marmara Denizi’ni, Haliç’i ve Boğaziçi’ni gören konumuyla 700.000 metrekareye çevrilmiş Topkapı Sarayı, Osmanlı Tarihi’nin en büyük tanıklarından biriydi. Sultanın ve ailesinin resmi evi olmakla birlikte, Divan-ı Hümayun’un toplandığı, resmi devlet erkânının merkeziy

I. Dünya Savaşı Ateşkes Anlaşmaları Nelerdir?

I. Dünya Savaşı Sonrası Ateşkes Anlaşmaları * Bulgaristan ile Selanik Ateşkes Anlaşması (29 Eylül 1918) * Osmanlı İmparatorluğu ile Mondros Ateşkes Anlaşması (30 Ekim 1918) * Avusturya- Macaristan ile Willaquiste (Villagusti) Ateşkes Anlaşması (3 Kasım 1918) * Almanya ile Rethandes Ateşkes Anlaşması (11 Kasım 1918) Rethandes Ateşkes Anlaşması

Asya Hun Devleti'nin Özellikleri Nelerdir?

Asya Hun Devleti (MÖ. III. Yy.- MS. 216) *Tarihte bilinen ilk Türk devletidir. *Biline ilk hükümdarı Teoman’dır. *Orhun ve Selenga ırmakları arasında yaşamışlardır. *Başkenti Ötüken’dir. *Asya Hunları, Türk Tarihi’nde Çinliler ile ilk kez yazılı anlaşma yapmışlardır. *Uzunluğu 3000 km, yüksekliği 6 metre, 40 kapıdan oluşan tarihi Çin Seddi, Türk akınlarından korunmak amacı ile yapılmıştır. * Devletin en parlak dönemi, (MÖ. 209- MÖ. 174) Mete Han (Mao- Dun) dönemidir. Mete Han *Mete Han, Asya’daki tüm Türk topluluklarını tek çatı, tek bayrak altında toplayan ilk Türk hükümdarıdır. *Mete Han, tarihte ilk kez orduda onluk sistem i oluşturan, Türk Tarihi’nde ilk kez düzenli orduyu kuran hükümdardır. *Günümüzde Mete Han’ın tahta çıkış tarihi olan MÖ. 209, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın tahta kuruluş yılı olarak kabul edilir. * Oğuz Kağan Destanı , Mete Han’ı anlatır. *Bu dönemde en önemli mücadele Çin ile İpek Yolu’na egemen olma müc

Milletlerin Kültürel Değişim Yaşamasının Nedenleri Nelerdir?

*Uluslar arası ticaretin etkisi *Farklı kültürler ile etkileşime girilmesi *Yabancı eserlerin tercüme faaliyetleri *Düşünce ve inanç yapısındaki değişimler *Bilimsel, edebi, sanatsal çalışmaların ilerlemesi *Fetihlerle birlikte yeni kültürlerle tanışılması *Göçlerle birlikte yeni kültürlerle etkileşim *Kâğıt ve matbaanın kültürel yaşama katılması *Özgür düşünce ortamlarının bulunması * Askeri seferlerin tarihi süreçteki etkisi Kültürel Değişim Örnek: *1718 Pasarofça Anlaşması ile birlikte Osmanlı Devleti Avrupa’nın kendisinden üstün olduğunu kabul etti. Bundan sonra da Lale Devri’nden itibaren batı tarzında yenilikler (ıslahatlar) yaptı. Süreç içinde Avrupa kültüründen etkilendi.

Atatürk ve Çerkez Ethem (Atatürk'e Suikast İhbarı)

Atatürk’ten Anılar 11: Atatürk ve Çerkez Ethem (Atatürk’e Suikast İhbarı) 1935 yılı Ağustos ayında sıcak bir yaz akşamıydı. Atatürk, kitaplığında İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ile özel bir görüşme yapıyordu. Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü de adadan özel bir motorla gelmiş ve konuşmaya katılmıştı. Yaver, o gece yemek sofrasına çağrılması düşünülen milletvekillerinin hiçbirini davet etmemiş, gelmek isteyenlere de Atatürk’ün bu akşam dinleneceğini söylemişti. Salonda yalnız Nuri Conker, Salih Bozok ve Kılıç Ali vardı. Atatürk’ün bu, en yakın arkadaşları önemli bir olay olduğunu hemen fark etmişler, fakat hiçbir haber sızdıramamışlardı. Yaverler de bir şey bilmiyordu. Atatürk, saat 09. 30’a doğru Şükrü Kaya ve Tevfik Rüştü ile birlikte salona çıktı ve yemek masasına oturdu. Dalgındı. Yanındakiler de neşesizdi. İlk kadehler küçük konuşmalarla tüketildi. Bir ara Gazi Paşa, sofraya bakanların gerekli servisleri yaptıktan sonra sofra çevresinden çekilmelerini istedi. Sonra Şükrü Kaya’ya d

Atatürk'ün Fransız Sefirine Verdiği Ders

Atatürk’ten Anılar 10: Atatürk’ün Fransız Sefirine Verdiği Ders 1933 yılının, Ekim ayının ilk haftasında Türkiye, Cumhuriyet’in kuruluşunun onuncu yılını kutlamaya hazırlanıyordu. Bu heyecan içerisinde Gazi Paşa, Çankaya’da akşama kadar çalıştı. Sonra arkadaşları ile Ankara Palas’a geldi. Bara geçtiler. Köşedeki masaya oturdular. Salonda birkaç milletvekili ve kordiplomatikten birkaç kişi vardı. Fransız büyükelçisi de bunlardan biriydi. Atatürk’ün masasında ise dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Ruşen Eşref (Ünaydın), Nuri Conker, Cevat Abbas, Salih Bozok ve Kılıç Ali vardı. Fransız büyükelçisi M. Kemal’i selamlayarak masasına oturdu. Hoş sohbet devam ederken büyükelçi, M. Kemal’i Paris’e davet etti. Fakat yaptığı konuşma daveti M. Kemal’in yüzünü buruşturacak cinstendi: -Devletim, ekselanslarını kendi memleketinde görmekten büyük şeref duyar. Müsaade buyurulursa, Fransız donanması, sizi İzmir’den veya işaret buyuracağınız herhangi bir l

Atatürk ve Refik Koraltan (Atatürk'e Övgü)

Atatürk’ten Anılar 9: Atatürk ve Refik Koraltan Gazi Paşa, 1924’te Konya’ya geldi. Vali Konağı’nda sofradaydılar. Sofrada M. Kemal Paşa ve arkadaşlarından başka, Konya milletvekilleri, vali ve bazı ileri gelenler de çağrılmışlardı. Gece, hoş sohbetlerle ilerliyordu. Bu sırada Konya milletvekili Refik (Koraltan), ayağa kalktı. Gazi’yi öven bir konuşma yapmaya başladı. Refik Koraltan, Kurtuluş Savaşı yıllarında ateşli konuşmalarla ünlenen, Cumhuriyet’e bağlı, Atatürk’ü seven bir milletvekiliydi. Koraltan, Atatürk’ü anlatırken; onsuz Kurtuluş Savaşı yapılamayacağını, yapılsa da başarıya ulaşamayacağını söylüyor; memlekette yapılmış ve yapılacak işler için Atatürk’ün başta olmasının şart olduğunu öne sürüyordu. ‘’Tanrı, seni başımızdan eksik etmesin.’’ diyordu.   Fakat Gazi Paşa’nın neşesi kaçtı.   Bunaldığı anlarda yaptığı gibi yine ince dudaklarını dişleri ile ısırmaya başladı. Bir ara Refik Koraltan’a dönerek: - Beyefendi, bütün yapılanlar herkesten önce, büyük Türk mil

Osmanlı'da İlk Yabancı Okul Nedir?

Osmanlı'da İlk Yabancı Okul Nedir? Osmanlı’da açılan ilk yabancı okul Saint Benoit (Sen Benuva) adlı Fransız okuluydu. 1583’te Cizvit rahipleri tarafından açılmıştı. İstanbul Beyoğlu’nda açılan en eski Latin-Katolik okuluydu. Saint Benoit, Cizvit tarikatının Osmanlı İmparatorluğu’ndaki önemli faaliyet merkezlerinden bir tanesiydi. Tarikat üyeleri Sultan III. Murat’a Hıristiyan olması yönünde çağrıda dahi bulunmuştu. Bunun üzerine yurtdışına çıkarılmışlardı. Sultan II. Mahmut döneminde, yayımlanan fermanla Osmanlı milletinden öğrenciler de okulda eğitim görmeye başladı. Okul, Fransızcayı öğrenen Osmanlı aydınları arasında aristokratik- batılı bir sınıf oluşmasında katkı sağladı. Ermeni ve Katolik Bulgar cemaatinin ilgi gösterdiği okula, 1855 yılından itibaren ilk Müslüman öğrenciler de alınmaya başlandı. 1914’te Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı’nda Fransa’nın karşı saflarında yer alması nedeniyle kapatıldı. İlgililer yurtdışına çıkarılırken okul, hastaneye dönüştürüldü. G

Osmanlı'da Batı Tarzında Açılan Okullar Nelerdir?

Osmanlı'da Batı Tarzında Açılan Okullar *1734 Hendesehane *(1773)Mühendishane-i Bahr-i Hümayun *(1793) Mühendishani Berr-i Hümayun *(1834) Mızıka-i Humayun *(1834) Mekteb-i Bahriye *(1838) Mekteb-i Ulumu Edebiye *(1838) Mekteb-i Maarif-i Adliye *(1839) Askeri Baytar Mektebi *(1839) Mekteb-i Harbiye *(1839) Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye *(1848) Dar’ül Muallimin (Erkek Öğretmen Okulu) *(1850) Dar’ül Maarif *(1859) Mekteb-i Mülkiye *(1860) Islahhane *(1860) Sanat mektebi *(1861) Kız Rüştiyesi Mekteb-i Sultani *(1863) Dar’ül Fünun *(1864) Lisan Mektebi *(1867) Eczacılık Mektebi *(1868) Galatasaray Sultanisi (Mekteb-i Sultani) *(1868) Sanayi Mektebi *(1870) Dar’ül Muallimat (Kız Öğretmen Okulu) *(1870) Kaptan Mektebi *(1870) Orman Mektebi *(1873) Darüşşafaka (Kimsesiz Çocuklar Kurumu) Darüşşafaka *(1874) Telgrafçılık Mektebi *(1881) Ticaret Mektebi *(1883) Sanay-i Nefis

Arasta Nedir?

Arasta Nedir? Eski Türk İslam çarşılarında aynı ürünleri satan dükkânların bulunduğu kısma Arasta denir. Eski Türk- İslam devletlerinde özellikle külliyelerin bulunduğu alanlarda diğer mimari yapıların yanında bulunan ya da tek olarak karşılıklı bir sıra halinde bulunan, aynı malı satan dükkân topluluğuna verilen ada, Arasta denir. Farsça ‘’süslemek’’ anlamına gelen arasta, ‘’aresten’’den türemiştir. Arasta bölgesinde her bir dükkânın ayrı ayrı kapısı olmazdı. Günümüzdeki bazı iş hanlarında olduğu gibi, çarşı kapısı her dükkân için sabah açılır, akşam kapanırdı. Bu tür çarşılardaki sokakların üzeri açıktı ya da belli bir alana kadar örtülü bırakılırdı. Tamamen üstünün örtülmesi ise kapalıçarşı olduğuna işaretti. Arasta adı verilen çarşılardan elde edilen gelirler sosyal yardım kuruluşlarına giderdi. Eğer külliye içinde kurulmuşsa, gelirleri genellikle külliyenin camisine bırakılırdı. Arasta yapısına en güzel örnek, Edirne Selimiye Külliyesi’dir. Edirne-Selimiye Aras

Atatürk'ün İsimleri ve Sarı Gül

Atatürk'ün İsimleri ve Sarı Gül Mustafa Kemal Atatürk, yaşamı boyunca çeşitli ad ve lakaplar ile anıldı. Askeri ortamlarda ‘’ Ebedi Başkomutan’’ adıyla anılırdı. Bunun yanı sıra M. Kemal, Osmanlı sarayında,   ‘ ’Sarı Gül ’’ adıyla anılırdı. Saray sultanları Mustafa Kemal’e bu sanı takmışlardı. Ünlü Atatürk biyografisi ‘’Tek Adam’’ adlı eserin yazarı Şevket Süreyya Aydemir’in tespitlerine göre; Leman Karaosmanoğlu, bu tabiri Naciye Sultan’dan duymuştu. Mustafa Kemal’in yaşamı boyunca ve tarih boyunca anıldığı diğer adları ise şunlardır: Atatürk, Mustafa, Mustafa Kemal, M. Kemal, Kemal, Mustafa Kemal Paşa, Sarı Paşa, Paşa, Gazi Paşa, Gazi, Gazi Mustafa Kemal Paşa, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kemal Atatürk, K. Atatürk, Ata, Ebedi Şef, Halaskar, Bozkurt, Başbuğ, Münci, Yıldırım, Yıldırım Mustafa Kemal.

Atatürk'ün Son Okuduğu Kitap Nedir?

Atatürk'ün En Son Okuduğu Kitap Atatürk’ün okumayı sevdiği, saatlerce ve sabahlara kadar kitap okuduğu bilinen bir gerçekti. Atatürk, bir kitabı merak edince koca bir cilt de olsa bitirmeden elinden bırakmazdı. Gazi Paşa, en son kitabını hasta olduğu son zamanlarında okudu. Kendisini iyi hissettiği bir gün, 15 Ekim 1938 cumartesi günü, Prof. Dr. Afet İnan’ı çağırttı. Türk Tarih Kurumu’nun çalışmaları hakkında bilgi istedi. Kendisine arz edilen bilgileri dinledi. Sonra Türk Tarih Kurumu tarafından çıkarılan ‘’ Belleten ’’ adlı dergiyi görmek istedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün okuduğu en son eser, BELLETEN Dergisi’nin 5/6 sayılı nüshalarıydı. Derleyen: Ali ÇİMEN

Anadolu Selçuklu Dönemi Medreseleri Nelerdir?

Anadolu (Selçuklu) Dönemi Medreseleri * Kayseri Koca Hasan Medresesi (II. Kılıçarslan Dönemi) ASD’nin ilk medresesi * Kayseri Hunat Hatun Medresesi * Sivas Buruciye Medresesi Sivas Buruciye Medresesi * Sivas Şifaiye Medresesi * Sivas Gök Medrese Sivas Gök Medrese * Konya Karatay Medresesi Konya Karatay Medresesi * Konya Sırçalı Medrese * Konya Altun Aba Medresesi * Konya İnce Minareli Medrese Konya İnce Minareli Medrese * Akşehir Taş Medrese * Amasya Gök Medrese * Erzurum Çifte Minareli Medrese (Anadolu’nun en büyük medresesi) Erzurum Çifte Minareli Medrese * Kırşehir Cacabey Medresesi