Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Küçük Asya Felaketi Nedir?

   15 Mayıs 1919'dan itibaren işgal ettikleri Anadolu'ya '' Küçük Asya , işgale '' Küçük Asya Seferi '', işgal  ordularına '' Küçük Asya Ordusu '' diyen Yunanlılar; Başkomutan Mustafa Kemal önderliğinde TBMM ordularına karşı Sakarya, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı'nda bozguna uğrayıp Küçük Asya'yı terk etmeleri durumuna da '' Küçük Asya Felaketi '' dediler.    15 Mayıs 1919'dan 9 Eylül 1922 tarihine kadar Batı Anadolu'dan itibaren geniş bir işgale kalkışan Yunanlılar, Megali İdea hayallerine ulaşmak için uğraş verdiler. Bu sırada  İzmir Metropoliti Chrysostomos, bir yandan karaya çıkan Yunanlı askerleri takdis ederken öte yandan da " Helen evlatlarım, Bugün İsa’nın en büyük mucizesine tanık oluyoruz. Bu uğurda ne kadar Türk kanı dökerek içerseniz o kadar sevaba gireceksiniz! Ben de bir bardak Türk kanı içerek onlara olan kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım! Bütün azizler sizinledi

Küçük Asya Neresidir?

   Milli Mücadele döneminde Yunanistan'ın işgal ettiği Anadolu topraklarına dair kullandığı tabire ' 'Küçük Asya '' denir. Bu takma ad, Anadolu coğrafyasına verilen isimlerden biridir.    ''Anatolia'' Yunanca'da güneş anlamı taşır. Doğusunda kalan güneşin yükseldiği yer olan Anatolia (Anadolu) Türkiye'nin kurulu olduğu, Helen gözü ile Küçük Asya'dır. Küçük Asya, Yunanistan'ın Helen İmparatorluğunu canlandıracağı doğusunda kalan topraklardır.       Megali İdea hayali Küçük Asya'nın Ege kıyılarından Karadeniz kıyılarına kadar geniş bir bölgeyi kapsamaktadır. I. Dünya Savaşı sonrası Paris Barış Konferası'nda İngiltere'nin desteği ve teşviki ile ''Küçük Asya Seferi" yapan Yunanlılar, yaklaşık 3 yıl boyunca İzmir başta olmak üzere birçok yöreyi ele geçirmişlerdi. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde kurulan Anadolu hareketi, Milli Mücadele döneminde Yunanlıların Küçük Asya Ordusu'nu Büyük Taarruz ile Küçük

Büyük Taarruz'un Gizli Planı: Kod Adı SAD ص (Özet Anlatım)

   Büyük Taarruz Harekatı'nın temelini oluşturan taarruz planına Sad Planı denir. Ordu komuta kademesinde taarruz hazırlıkları yapılırken gizlilik amacıyla Arapça '' ص ' ' (Sad) harfi ile şifreli haberleşme yapılmıştır.  Sandıklı kasabasının ilk harfinden esinlenerek h aber kağıtlarına   ص  sad harfi not olarak düşülmüş, taarruz planı adını buradan almıştır.     Büyük Taarruz Harekatı'nın esası olan plan  (SAD)  yukarıdaki haritada da belirtildiği gibi  kısaca şudur: I. Ordu siklet merkezini Kalecik Sivrisi ve Çiğiltepe arasında olmak üzere konumlandırıp  Afyon Toplusivri hattına yarma hücumu gerçekleştirecektir. 5. Süvari Kolordusu Çiğiltepe- Toklusivri arasından Ahır Dağları etrafından düşmanı çevirecektir. II. ordunun üç tümeni Sandıklı-Şuhut-Efe Sultan bölgesinde ordunun önlemi olarak yedekte kalacak. Yine II. Ordu Afyon ile Kuzey Sakarya arasında düşmanı taarruzla tespit edecek. Kocaeli ve Menderes grupları da düşmana taarruz ile tespit yapacaktı

Büyük Taarruzun Gizli Planı: Kod Adı SAD ص

   Türk Ordularının Yunan ordularını Anadolu'dan atmak amacıyla Başkomutan Atatürk liderliğinde Türk ordu komuta kademesi tarafından Sakarya Savaşı sonrası hazırlanan, bazı değişiklikler ile uygulamaya yaklaşık 10 ay sonra koyulan gizli taarruz planına SAD Taarruz Planı  denir. Bu plan Türk Ordularının Büyük Taarruz Harekatı'nın esasını oluşturması bakımından önemlidir. Sad Taarruz Planı Nedir? Özet Anlatım için →Ayrıca BKZ.↴ http://www.sessiztarih.net/2020/06/buyuk-taarruz-planinin-temeli-kod-adi.html Sad Taarruz Planı ve Temel Hatları    Sakarya Savaşı'nın (23 Ağustos- 13 Eylül 1921) kazanılmasından bir süre sonra,  15 Ekim (bazı kaynaklarda 10 Ekim) 1921'de, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın emirleri doğrultusunda, Batı Cephesi Komutanlığı  askeri taarruz planı hazırladı. Bu planda askeri harekatın kod adı SAD idi. Harekatın kod adı, Sandıklı kasabasının adının Arapça ilk harfi olan '' ص ' ' (Sad)  harfinden esinlenmişti.  Sad Planı

Rumlara Ait Anadolu Savunma Örgütü Nedir?

 Sakarya Savaşı'nda Yunanlıların bozguna uğraması sonrası,  1921'in sonbahar aylarında,  İzmir Metropliti Hrisostomos ve İzmirli Rumlar tarafından, Ege'de otonom bir devlet kurmak, Anadolu Rumlarının birliğini sağlamak gibi amaçlarla kurulmuş olan Rum örgütüne  Helen Anadolu Savunma Orgütü (Mikrasiatiki Amina) denir.    Yunan ordularının Sakarya'da büyük bozgunu, Rumların morallerini alt üst etmişti. Bu örgüt, her ne olursa olsun son bir adım atarak Yunanlıların terk ettiği bölgeleri elde tutabilmek ve Anadolu'dan çekilmemek adına yeni stratejiler geliştirmek amaçlı kurulan bir yapılanma idi. Türklerin İzmir hedefli genel saldırılarını önlemek amaçlı çalışmış bir teşkilatlanma olan Anadolu Savunma Örgütü, Venizelos taraftarı bir yapıda idi.      Örgüt amblemi olarak, ateşin üzerinde kanatları açık biçimde duran bir Anka kuşu kullanıldı.  ABD'den İngiltere'ye kadar büyük ülkeler ve Yunan hükümeti ile sürekli temas halinde oldu. Kurulacak otonom Rum dev

TBBM- Ukrayna Dostluk Anlaşması (1922)

    2 Ocak 1922'de Sovyetler Birliği'ne (Sovyet Rusya) bağlı bir ülke olan Ukrayna ile TBMM arasında yapılan; Türk-Sovyet ilişkilerini kuvvetlendiren anlaşma dır. Ukrayna heyeti adına Mihail Vasilyeviç Frunze ile Türk heyeti adına Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal (Tengirşenk) Bey arasında imzalanan dostluk anlaşmasıdır. Bu anlaşma, 16 Mart 1921 Moskova Anlaşması'nın bir benzeri olan anlaşmadır. Batılı ülkelere Türk- Rus dostluğunu göstermesi için yapılmıştır . Bu anlaşma sonrası Rusların Milli Mücadeleye olan maddi ve manevi katkıları artmıştır. Aynı zamanda bu anlaşma, Sakarya Meydan Savaşı'nın bir sonucu dur.      Frunze, 5 Kasım 1921'de Tiflis'e geldi. Ankara'ya götürülmek üzere 1.100.000 altın rubleyi teslim aldı. Trabzon-Samsun üzerinden 13 Aralık günü Ankara'ya vardı. Ankara'da içten ve samimi bir biçimde karşılandı. Türk-Rus ilişkilerindeki sorunları çözmek ve güven ortamı sağlamak amacıyla başta  Mustafa Kemal Paşa olmak üzere birçok yetki

Türkiye'de İstiklâl Madalyasına Sahip Olan Şehirler

    Ulusal Kurtuluş Savaşı vermek sureti ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Milli Mücadeleye  halkının tamamı ile katılan; sırasıyla İnebolu ilçesi ile  Kahramanmaraş , Gaziantep ,  Şanlıurfa kentlerini İstiklâl Madalyası ile taltif etmiştir (ödüllendirmiştir). Türkiye'de İstiklâl Madalyasına sahip ilk ve tek ilçe Kastamonu ilinin İnebolu ilçesidir .  İstiklâl Madalyasına sahip olan ilk il ise Kahramanmaraş 'tır. İstiklâl madalyasını alan son il ise Şanlıurfa 'dır. İstiklâl Madalyası    TBMM, 11 Şubat 1924'te İnebolu  Mavnacılar Loncasına, beyaz şeritli İstiklâl Madalyası ve Beratı taltif etmişti. Denizden kayıklarla kıyıya cephane getiren, cephaneyi kağnılara yükleyip Ankara'ya İstiklâl Yolu üzerinden taşıyan İnebolu halkı, üç yıl boyunca bir ücret ya da karşılık beklemeden bu görevi yerine getirmişti. →İstiklâl Madalyasına Sahip Türkiye'deki İlk ve Tek İlçe için BKZ.↴ http://www.sessiztarih.net/2020/06/istiklal-madalyasina-sahip-turkiyedeki.html

İstiklâl Madalyasına Sahip Türkiye'deki İlk ve Tek İlçe Neresidir?

   Türkiye'de İstiklâl Madalyasına sahip ilk ve tek ilçe Kastamonu'nun İNEBOLU ilçesidir. 11 Şubat 1924'te, TBMM tarafından çıkarılan kanun ile İnebolu Mavnacılar Loncasına, beyaz şeritli İstiklâl Madalyası ve Beratı taltif edilmiştir (ödüllendirme).     Kurtuluş Savaşı'nda limandan kayıklarla kıyıya, kıyıdan kağnılarla İstiklâl yolu üzerinden Ankara'ya gönüllü olarak silah taşıyan İnebolulular bir seferberlik içine girmişti. Birçok zorlukla İstanbul'dan İnebolu istikametine uzanan gemiler limanı yeterli olmadığından kıyıya ulaşamazdı. Bu sefer İnebolulu kayıkçılar, bu gemilerden yükledikleri cephanelikleri ya da Milli Mücadeleye katılacak olan aydın ve asker vatanseverleri kıyıya getirirdi. Kıyıya gelen cephanelikler, halk tarafından bozuk, zorlu patika yollardan yaklaşık 10 günde Ankara'ya kağnılarla taşınırdı. Bu yol, Kurtuluş Savaşı'nın ''İstiklal Yolu'' olarak adlandırılmıştır.   Ne kayıkçılar ne de kağnılarla s

İstiklâl Yolu Nedir? Neresidir?

   Milli Mücadele yıllarında İstanbul'dan Anadolu'ya Kurtuluş Savaşı'na katılmak isteyen vatanseverleri ve silah, cephane gibi askeri mühimmatları gizlice kaçırmak amacıyla kullanılan İnebolu- Ankara arasındaki eski kervan yoluna İstiklâl Yolu denir. Bu yol İnebolu sahillerinden başlayarak Kastamonu ve Çankırı üzerinden Ankara'ya kadar giden eski bir patika yoldur.   Kurtuluş Savaşı döneminde İstanbul başta olmak üzere ülkenin dört bir tarafı işgale uğramıştı. Bu işgale karşı duran vatansever aydınlar ve subaylar Anadolu'ya Milli Mücadele'ye katılmak için geçiyorlardı. Bunun için farklı yol güzergahları kullanılıyordu. Bu güzergahların çoğu işgalciler ve işbirlikçileri tarafından tutulmaya başladı. İstanbul'un 16 Mart 1920'de işgali ile bu denetimler sıklaştırıldı. Öyle ki yoğun kullanılan Kocaeli mıntıkasından Anadolu'ya geçmek çok zorlaşmıştı. Elde kalan en güvenli yol bir Karadeniz kasabası olan İnebolu idi. İnsan, silah ve cephane sevkiy

Çiğiltepe'nin Efsane Komutanı Miralay Reşat Bey

    TBMM orduları tarafından  26 Ağustos'da    başlatılan Büyük Taarruz'da; taarruz planındaki stratejik yerlerden biri olan Çiğiltepe'yi, komutanlarına söz verdiği saatte alamamasını gururuna yediremeyerek, başına dayadığı tabancasıyla intihar eden efsane komutan, 57. Tümen Komutanı Miralay (Albay) Reşat Bey 'dir. Taarruzun ilk gününden itibaren ç evredeki bütün hakim tepeler, müstahkem mevkiler alınmış, sadece geriye Çiğiltepe kalmıştı. Ordu komutanları alınmazsa taarruz riske girer diye,   sürekli  uyarılarda bulunmuştu. Verdiği sözü tutamadığını düşünen kahraman Miralay, askerlik gururu ile hayatına son verdi. Çiğiltepe ise bir müddet sonra tümeni tarafından alınmıştı. Miralay Reşat Bey                                   Çiğiltepe'nin Efsane Komutanı Miralay Reşat Bey    26 Ağustos'ta başlayan Türk Ordularının taarruzu ile Kalecik Sivrisi, Toklutepe, Tınaztepe, Belentepe, Kurtkayatepesi, Erkmentepe gibi stratejik tepeler ele geçirilmişti. 57. Alay