Ana içeriğe atla

Büyük Taarruzun Gizli Planı: Kod Adı SAD ص

   Türk Ordularının Yunan ordularını Anadolu'dan atmak amacıyla Başkomutan Atatürk liderliğinde Türk ordu komuta kademesi tarafından Sakarya Savaşı sonrası hazırlanan, bazı değişiklikler ile uygulamaya yaklaşık 10 ay sonra koyulan gizli taarruz planına SAD Taarruz Planı denir. Bu plan Türk Ordularının Büyük Taarruz Harekatı'nın esasını oluşturması bakımından önemlidir.

Sad Taarruz Planı Nedir? Özet Anlatım için →Ayrıca BKZ.↴

http://www.sessiztarih.net/2020/06/buyuk-taarruz-planinin-temeli-kod-adi.html

Sad Taarruz Planı ve Temel Hatları

   Sakarya Savaşı'nın (23 Ağustos- 13 Eylül 1921) kazanılmasından bir süre sonra,  15 Ekim (bazı kaynaklarda 10 Ekim) 1921'de, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın emirleri doğrultusunda, Batı Cephesi Komutanlığı  askeri taarruz planı hazırladı. Bu planda askeri harekatın kod adı SAD idi. Harekatın kod adı, Sandıklı kasabasının adının Arapça ilk harfi olan ''ص'' (Sad) harfinden esinlenmişti. Sad Planı, komuta kademesi dışında çok gizli tutuldu. Haberleşmelerde kullanılacak haber kağıtlarına gizlilik nedeni ile ص harfi işaretlenmesi emredilmiş, harekat planı Sad Planı adını almıştı. 

   Planın ilk taslağına göre; kış mevsimi başlamadan Eskişehir- Afyon cephesinde iki Türk kolordusu keşfe çıkarak, Yunan Ordusunu tespit edecek; Ali İhsan Paşa (onun yerine Nurettin Paşa getirilecek) komutasındaki I. Ordu Afyon- Uşak hattına doğru kesin sonuca ulaşmak üzere taarruz gerçekleştirecekti. Amaç, düşmanın İzmir ile bağlantısını koparıp düşmanı kuzeye atmak idi. Eskişehir- Afyon hattındaki düşman birliklerinin cephesi yarılacak; güneyden gelen süvari birliği ile kuşatma yapılacaktı. Yunanlıların İzmir'deki komuta kademesi ile bağlantısı kesildikten sonra kuzeyden gelen 2. ordu kuşatmayı tamamlayıp düşmanı yok edecekti.

   Sad Planının Sakarya'nın hemen ardından uygulanması zordu ve riskliydi. Çünkü ordu bu taarruza henüz hazır değildi. Ağır bir Sakarya müdafaasından çıkmış ordunun askeri gücü yeterli değildi. Yaklaşık 200 bin civarındaki Yunan ordusunu Anadolu'dan silmek için yeterli asker ve mühimmat gerekliydi. TBMM Orduları, Milli Mücadele'nin başından bu zamana kadar henüz 100 bin kişilik bir ordu sayısına bile ulaşamamıştı. 20 Eylül 1921'de Batı Cephesindeki görevli insan mevcudu 92.660 idi. Büyük Taarruza kadar yapılan hazırlıklar ile ordunun asker sayısı 186 bini geçecekti. Orduda taarruz eğitimi yapılmalı, ordunun subay ihtiyacı giderilmeliydi. Ayrıca kış gelmişti. İaşe (yiyecek- içecek) sıkıntısı yaşanabilirdi. Sarıkamış faciası unutulmamıştı. Yazın ambarların dolu olduğu ve sıcakların bunaltmadığı bir dönemde harekat olmalı idi. TBMM'de Mustafa Kemal Paşa'ya muhalif kimselerin bir an önce taarruz yapılması isteği bu şartlarda kabul edilemezdi.

   Taarruz hazırlığı döneminde arazide incelemeler yapıldı. Düşman hakkında yeni bilgiler edinildi. Böylece komuta kademesinin fikirleri doğrultusunda ''Sad'' planında bazı değişikliklere gidildi. Örneğin; kuşatma kanadının Uşak'a kadar uzatılmasından vazgeçildi. Saldırının siklet merkezi Afyon'un güney ve güneybatı tarafı oldu.

    Başkomutanlığın Batı Cephesi Taarruz Planı öz olarak şu şekildedir:

''1’inci Ordu, dokuz piyade (4 tümenli 1’inci ve 4’üncü Kolordular ve Bağımsız 6’ncı Tümen) ve üç süvari tümeniyle (5’inci Süvari Kolordusu) siklet merkezi Kalecik Sivrisi ve Çiğiltepe arasında olmak üzere Afyon Toklusivri hattına taarruz edecek ve düşmanın İzmir’le irtibatını kesecek. 5’inci Süvari Kolordusu,üç Süvari Tümeniyle, Çiğiltepe ile Toklusivri arasında Ahır Dağlarını aşarak, düşmanın batı kanadını kuşatacak. 2’nci Kolordu üç tümeniyle Sandıklı- Şuhut-Efesultan bölgesinde ordu ihtiyatı olarak bulunacak. 2’nci Ordu, beş piyade (3’üncü ve iki tümenli 6’ncı Kolordu) ve bir süvari tümeniyle Kuzey Sakarya ile Afyon arasındaki cephede bulunan Yunan kuvvetlerini taarruzla tespit edecek. Kocaeli ve Menderes grupları da karşılarındaki Yunan kuvvetlerini taarruzla tespit edecekler.''


   SAD  Taarruz Planı
   
                                  Büyük Taarruz Planının Üst Düzey Gizliliği

   Sad Planı, yaklaşık 10 ay kadar ertelenmiş ve Büyük Tarruz Planı'na temel teşkil etmişti. Büyük Taarruz Planı, büyük, sessiz ve gizli işleyen bir plandı. Büyük Taarruz için yapılan hazırlıklar düşman kuvvetleri tarafından net bir biçimde fark edilememiştir. Çok gizli tutulan taarruz planı iyi korunmuştur. Haberleşme ص (Arapça sad) harfi işaretli kağıtlar ile yapılmıştı. Ayrıca yapılacak olan bir taarruzun ne zaman yapılacağını başkomutan ve komuta kademesindeki belli kişiler haricinde kimse bilmemiştir. Bunu İngilizler bile kestirememişlerdir. O dönem İngiliz istihbaratının TBMM'ye bir şekilde sızıp gizli meclis tutanaklarını bile İngiliz devlet arşivlerine aktarabildiği bir dönemdir. Onlar bile 26 Ağustos'ta başlayan Büyük Taarruz'un farkına ancak 6 Eylül 1922'de Yunan ordusu imha edildikten sonra varabilmişlerdi. 

  Plan dahilinde, Fethi Bey, Atatürk tarafından İngiltere'ye sözde barış teklifi için gönderilmişti. Fethi Bey, anlaşma yolu bulmak bahanesi ile oyalama taktiği uygulayacaktı. Bu sırada İngilizlerin Fethi Bey'e sudan bahane uydurup randevu vermemesi Fethi Bey'in işine gelecekti. Kimse o süreçte Türk taarruzunu beklemeyecekti. Ayrıca Ali Fethi Bey'in İngiltere'ye Paris ve İtalya ziyaretleri sonrası gitmesi de planın parçasıdır. Bu geziden Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa'nın bile sonradan haberi olmuştur.

   Yunanistan kurmayları da Türk taarruzunu bu süreçte kestirememiştir. Sakarya'da uğradıkları bozgun, Yunan ordusunu moral olarak çok düşürmüş, Türklerin de yaklaşık 1 yıldan beri taarruza kalkışmaması onları rehavete itmiştir. 

   Türk ordusunun moral-motivasyonu ise daha yüksektir. Bunu artırabilmek için yine plan dahilinde, askeri birliklere düzenlenen eğlenceler, milli oyunlar, tiyatro gösterileri hem ordunun moralini yükseltme hem de dışarıya karşı rehavet hissi uyandırma çabasıydı. Üst düzey komuta kademesinin 28-29 Temmuz'da saldırı planını gözden geçirmek için cepheye gelmesini gizlemek için bile futbol maçları tertip ettirilmesi bu gizliliğe başka bir örnekti. 

   Başkomutan Gazi Paşa, Nutuk'ta da belirttiği gibi; Büyük Taarruza az bir zaman kala Ankara'dan gizlice ayrılmış, otomobil ile Tuz Gölü tarafından Konya'ya varmış, 20 Ağustos'ta ise Batı Cephesi Karargahı olan Akşehir'e gelmiştir. Ankara'dan çıktığı gün onun gittiğini bilen kişiler, Ankaradaymış gibi davranacaklardı. Hatta gazetelere paşanın Çankaya'da çay ziyafeti verdiğini duyuracaklardı. Rus elçi Aralov, hatıralarında; M. Kemal Paşa'nın Ankara'da, Rus elçiliğinde onun da katılacağı büyük bir kabul resmi düzenlenmesini, öteki devlet elçilerinin de davet edilmesini kendisinden istediğini belirtmiştir. Herkes toplanıp Gazi Paşa'nın gelişini beklediği sırada yaveri çıkagelmişti. Yaver, Paşa'nın rahatsız olduğu ve gelemeyeceğinden ötürü özür dilediği haberini vermişti. Halbuki bu sırada Paşa, Konya'ya gizlice varmış; telgrafhaneyi kontrol altına aldırıp; Konya'da olduğunun haber verilmemesini sağlamıştı. Kamuoyu, meclis üyelerine çay partisinden ve Rus elçiliğindeki törenden söz ederken, Başkomutan çoktan cepheye varmıştı.

   20-21 Ağustos'ta Akşehir'de Başkomutan Gazi. M. Kemal Paşa, Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, I. Ordu Komutanı Sakallı Nurettin Paşa, II. Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa, Süvari Kolordusu Komutanı Fahrettin Paşa, plan için son kez toplandı. Fevzi Paşa, taarruz planını haritada genişçe anlattı. 24 Ağustos'ta karargah, Şuhut kasabasına taşındı. Başkomutan, Şuhut'tan Büyük Taarruzu idare edeceği Kocatepe'nin güney batısındaki çadırlı ordugaha geldi.  Türk orduları da taarruzdan iki gün önce mevzilerine geçmeye başladı. Gizlilik çerçevesinde ordular, geceleri yürüyüp gündüz ağaçlı, örtülü yerlerde saklanıyordu. Yunan ileri gözcüleri olacaklardan habersizdi.


Büyük Taarruz Planı ve Yıldırım Harekatı (Harbi)


 Harekatın stratejik temeli ani, seri, beklenmedik bir zamanda topyekun taarruz ile düşmanı kuşatıp topluca imha etmekti. 26 Ağustos sabahı 05.30'da, Türk topçusunun başlattığı ateş ile düşman orduları neye uğrayacaklarını şaşıracaklardı. Mustafa Kemal Paşa, 21 Eylül 1922 tarihli Akşam gazetesinde Falih Rıfkı'ya taarruz harekatını şöyle anlatmıştır:

''Taarruz harekâtı Afyonkarahisar güney cephesinde düşmanın bir kısım savunma sınırını ezip çiğneyerek uygulanmış bir yarma harekâtı ile başladı. Bunun arkasında düşman ordusunun ana kuvvetlerinin bir araya gelerek hazır bulunduğu Afyonkarahisar-Dumlupınar-Altıntaş üçlüsü içindeki harekâtı birçok kanlı savaşımlarla dolu meydan savaşına dönüştü.  Afyonkarahisar-Dumlupınar meydan savaşı olarak adlandırılan ve beş gün süren savaşlar sonucunda düşman ordusunun ana kuvvetleri artık kuvvet olmaktan çıkarılmıştı.
  

   30 Ağustos'ta Türk orduları ''Küçük Asya Ordusu' olarak nitelenen düşman ordusunu ordu olmaktan çıkarmıştı. Başkomutanlık Muharebesi Atatürk'ün dediği gibi Rum Sındığı Muharebesi olmuştu. Yapılan başarılı plan yıldırım harekatı ile titizlikle ve kısa bir sürede büyük zafere ulaşmıştı. Zapt edilemez denilen mevkiler, Afyon'un güneyinde birkaç saat içinde parçalanmıştı. Düşmanın derinliklerine hızla ilerleyen Türk Orduları, stratejide hareket harbi (yıldırım savaşı) kavramına yeni boyut getirmişti. Motorlu güce dayanmadan da yıldırım harbi yapılabileceğini ve 400 kilometre derinlikteki hedeflerin bir şimşek çakması biçiminde ve manevra üstünlüğü içinde elde edilebileceğini askeri kuramcılara göstermişti. Bu üstün başarı, sadece belirli kesimde toplanan kuvvet ve malzemeyle kazanılmamış, sevk ve idaredeki üstün güçle de elde edilmişti.

 Bundan sonraki süreç, takip harekatına devam etmek ve bölgeyi tamamen düşmandan temizlemekti. 9 Eylül'de İzmir'e varan Türk orduları, yaklaşık 2 haftada 500 kilometre yol katedip Batı Anadolu'dan düşman ordusunu temizlemişti. Büyük Taarruz Planı ve gizli şifresi ile SAD Planı amacına ulaşmıştı.

Derleyen: Ali ÇİMEN

Kaynakça:

→Kemal ATATÜRK, NUTUK(1919-1927)Atatürk Araştırma Merkezi-(Bugünkü Dille Yayına Hazırlayan Prof. Dr. Zeynep KORKMAZ, Yıl: 2000, s.456-460.

Süleyman DUMAN, ''Sad Taarruz'', Akademik Tarih, 8 Şubat 2019. BKZ.
https://www.akademiktarihtr.com/sadtaarruz/

Atilla KOLLU, ''Büyük Zafer (Öncesi ve Sonrası İle)Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt:VIII, Sayı:24, Temmuz 1992, 481-560.  


Genel ağdan ulaşmak için BKZ.↴

https://www.atam.gov.tr/wp-content/uploads/Atilla-KOLLU-B%c3%bcy%c3%bck-Zafer-%c3%96ncesi-ve-Sonras%c4%b1-%c4%b0le.pdf

Hüsnü ÖZLÜ, ''Arşiv Belgelerine Göre, Büyük Taarruz Öncesi, “Sad Taarruz Planı” ve Mustafa Kemal Paşa’nın Genel Taarruz Planının Analizi'', BÜYÜK TAARRUZUN 90. YILINDA ULUSLARARASI MİLLİ MÜCADELE VE ZAFER YOLU SEMPOZYUMU 02-04 EKİM 2012 / UŞAK, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Cilt II, Ankara 2014, s.935-958.

Yukarıdaki makaleye ve sempozyumdaki makalelerin tümüne Genel Ağdan Ulaşmak İçin BKZ.↴

https://www.atam.gov.tr/wp-content/uploads/II.-C%C4%B0LT-B%C3%9CY%C3%9CK-TAARRUZUN-90.-YILINDA-ULUSLARARASI-M%C4%B0LL%C4%B0-M%C3%9CCADELE-VE-ZAFER-YOLU-SEMPOZYUMU1.pdf

Levent ÜNAL, ''Mustafa Kemal'in Askeri Dehası ve Muharebelerdeki Uygulamaları'', Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, Cilt:17, Sayı:26, 2019, s. 1-43.

Genel ağdan ulaşmak için BKZ.↴
https://dergipark.org.tr/tr/pub/canakkalearastirmalari/issue/46680/585334

ÇINAR, Burak, YALÇINKAYA, Haldun, ''Blitzkrieg’in II. Dünya Savaşı Öncesi Uygulaması: Büyük Taarruz.'', Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi CTAD, Yıl 5, Sayı 9, Bahar 2009, 77-96. 

Makaleye genel ağdan ulaşmak için BKZ.
https://arastirmax.com/en/system/files/dergiler/69633/makaleler/9/arastirmax-blitzkriegin-ii.dunya-savasi-oncesi-uygulamasi-buyuz-taarruz.pdf
 


→Sinan MEYDAN, ''Ne Muazzam Zaferdi O! Büyük Taarruz'', Sözcü Gazetesi, 28 Ağustos 2017.

Genel ağdan ulaşmak içi BNZ.↴
https://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/sinan-meydan/ne-muazzam-zaferdi-o-buyuk-taarruz-1991544/


→Hazırlayan,Erol CİHANGİR, Aralov'un Hatıralarında Mustafa Kemal ve Türkiye, Kum Saati Yayınları, İstanbul, Mayıs 2005, s. 120.

  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hicrî Takvim Miladi Takvime Nasıl Çevrilir?

Örnek: Hicrî 1431 yılını Miladi Takvime Çevirme Aşamaları: I. Aşama : 1441 Hicrî yıl 33 sayısına bölünür. Çünkü 1 Hicri yıl yaklaşık 354 gündür. Hicrî takvim kamerî, yani aya dayalı düzenlenir. Güneşe dayalı düzenlenen Miladi Takvimde ise 1 miladi yıl yaklaşık 365 gündür. İki takvim arasında bir yıllık sürede 11 günlük fark görülür. Bu fark toplamda her 33 yılda 1 yıl olmuş olur. 1431/ 33 = 43,36...→ yaklaşık 43. Böylece 33 yılda 1 yıllık farktan 1431 yılda kaç yıl fark olduğu ortaya çıkar. II. Aşama :  Yukarıda çıkan sonuç, Hicri yıldan çıkarılır. 1431-43= 1388 Böylece Hicri Takvimin Miladi takvim ile arasındaki fark düzeltilmiş oldu. III. Aşama : Yukarıda çıkan sonuç yıl farkı alınmış hicri tarihtir. Son olarak bu sonuca iki takvim arasında 622 yıl farkı eklenir. Hicrî Takvim başlangıcı, İslam Dini Peygamberi Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye Hicreti olayıdır. Bu olay Miladi 622'de olmuştur. 622 rakamı   iki takvim arasındaki yıl farkı

Tevaif-i Mülük Devletler Ne Demektir?

   Abbasi Devleti'nin (750-1258) merkezi otoritesinin zayıflaması ve Abbasiler'e bağlı yöneticilerin (Emir'ül Umeralar) kendi bölgelerinde bağımsızlıklarını ilan etmeleri ile ortaya çıkan feodal devletlere Tevaif-i Mülük Devletler denir. Tevaif'ül Mülük Devletler, Abbasiler'in çözülmesine ve parçalanmasına zemin hazırlamıştır.  Ayrıca BKZ. → Emir'ül Umera Nedir? ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/08/emirul-umera-nedir.html Tevaif-i Mülük Devletler    şunlardır: * Mısır 'da; - Tolunoğulları (Mısır'da kurulan ilk Türk- İslam Devleti) - İhşitler (Akşitler) (Mısır'da kurulan 2. Türk-İslam Devleti) Ayrıca BKZ. → Hicaz'a egemen olan ilk Türk devleti ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/05/hicaza-egemen-olan-ilk-turk-devleti.html - Fatimiler (Şii Arap Devleti) * İran 'da; - Tahiriler - Saffariler - Büveyhoğulları * Horasan 'da; - Samanoğulları * Kuzey Afrika 'da; - Ağlebiler - İd

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay