Ana içeriğe atla

Türkiye'de İstiklâl Madalyasına Sahip Olan Şehirler

    Ulusal Kurtuluş Savaşı vermek sureti ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Milli Mücadeleye  halkının tamamı ile katılan; sırasıyla İnebolu ilçesi ile Kahramanmaraş, GaziantepŞanlıurfa kentlerini İstiklâl Madalyası ile taltif etmiştir (ödüllendirmiştir). Türkiye'de İstiklâl Madalyasına sahip ilk ve tek ilçe Kastamonu ilinin İnebolu ilçesidir. İstiklâl Madalyasına sahip olan ilk il ise Kahramanmaraş'tır. İstiklâl madalyasını alan son il ise Şanlıurfa'dır.


İstiklâl Madalyası
   TBMM, 11 Şubat 1924'te İnebolu Mavnacılar Loncasına, beyaz şeritli İstiklâl Madalyası ve Beratı taltif etmişti. Denizden kayıklarla kıyıya cephane getiren, cephaneyi kağnılara yükleyip Ankara'ya İstiklâl Yolu üzerinden taşıyan İnebolu halkı, üç yıl boyunca bir ücret ya da karşılık beklemeden bu görevi yerine getirmişti.

→İstiklâl Madalyasına Sahip Türkiye'deki İlk ve Tek İlçe için BKZ.↴
http://www.sessiztarih.net/2020/06/istiklal-madalyasina-sahip-turkiyedeki.html







   Maraş; Fransız işgaline Sütçü İmamı, Abdal Halil Ağası, Senem Ayşesi, Naciye ninesi, Hürü Anası, Karayılanı gibi daha adını sayamadığımız kahraman tüm halkı ile karşı koydu. Halk, 22 gün 22 gece Maraş'ı savundu. 11 Şubat 1920 gecesi Fransızlar kentten kovuldu. Savaş sonrasında TBMM İstiklal Madalyası vermek için şehirde Kurtuluş Savaşı'na katılanların listesini istedi. Kentin ileri gelenleri, ''Maraş'ta Milli Mücadeleye katılmayan bir fert bile yoktur'' demişti. Bunun üzerine TBMM, İstiklal Madalyasını tüm şehre vermeyi kararlaştırdı. 5 Nisan 1925'de İstiklal madalyasına sahip ilk kent Maraş oldu. Şehre 7 Şubat 1973'te ise ''kahraman'' unvanı verildi. Kentin adı Kahramanmaraş oldu.


Maraş Savunması
  Antep, Ocak 1920 ile Şubat 1921 tarihleri arasında kadın, çocuk, genç, ihtiyar tüm halkı ile silahtan, cephaneden, iaşeden yoksun olarak Fransız işgaline kafa tuttu. Annesini korumak isteyen 12 yaşındaki Kamil'i süngülenmek sureti ile şehit verdi. Şahin Bey savunması ile tarihe geçti. Kenti 27 semte ayırıp her semte bir reis  tayin etti. Bu büyük direniş sonucu 6 Şubat 1921'de, TBMM tarafından  Antep'e ''Gazi'' unvanının verilmesi ile yörenin adı Gaziantep oldu. 7 Şubat 2008'de çıkarılan 5734 sayılı kanun ile Gaziantep İstiklal Madalyası ile taltif edildi.




  Urfa, Fransız işgaline karşı, Jandarma Binbaşı Ali Rıza Bey liderliğinde, şehrin ileri gelenlerin oluşturduğu 12 reis ile örgütlenmeye başladı. Binbaşı Ali Saip Bey bu örgütlenmeyi daha da güçlendirdi. Ali Saip Bey, Urfa halkıyla büyük bir direniş gösterdi. Fransızlara şehri terk etmeleri için ültimatom verdi. Açlık ve susuzluk tehlikesi çeken Fransızlar, 11 Nisan 1920'de teslim oldu. TBMM, 12 Haziran 1984'te Urfa'ya ''Şanlı'' Unvanını verdi. Böylece kentin adı Şanlıurfa oldu. Nisan 2016'da TBMM tarafından Şanlıurfa'ya İstiklal Madalyası verilmesine dair kanun kabul edildi. Böylece İstiklal Madalyasına sahip son kent Şanlıurfa oldu.
Urfa Savunması
İstiklâl Madalyası Nedir? Ayrıca BKZ.
http://www.sessiztarih.net/2013/12/istiklal-madalyas-nedir.html



Hazırlayan: Ali ÇİMEN

Kaynakça:

→ İnebolu Beldiyesi için BKZ.↴
http://www.inebolu.bel.tr/inebolu.asp?Id=63&inebolu=istiklal-madalyamiz

→Gaziantep Belediyesi için BKZ.↴
https://gaziantep.bel.tr/sayfa/gaziantep-mucadele-22

→ Konu ile ilgili Yeniçağ Gazetesi'nin 08.04.2016 tarihli haberi için BKZ.↴
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sanliurfaya-istiklal-madalyasi-134902h.htm

→Kahramanmaraş Belediyesi için BKZ.↴
https://kahramanmaras.bel.tr/kahramanmaras/milli-mucadele

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl