Ana içeriğe atla

Rumlara Ait Anadolu Savunma Örgütü Nedir?

 Sakarya Savaşı'nda Yunanlıların bozguna uğraması sonrası, 1921'in sonbahar aylarında, İzmir Metropliti Hrisostomos ve İzmirli Rumlar tarafından, Ege'de otonom bir devlet kurmak, Anadolu Rumlarının birliğini sağlamak gibi amaçlarla kurulmuş olan Rum örgütüne Helen Anadolu Savunma Orgütü (Mikrasiatiki Amina) denir.

   Yunan ordularının Sakarya'da büyük bozgunu, Rumların morallerini alt üst etmişti. Bu örgüt, her ne olursa olsun son bir adım atarak Yunanlıların terk ettiği bölgeleri elde tutabilmek ve Anadolu'dan çekilmemek adına yeni stratejiler geliştirmek amaçlı kurulan bir yapılanma idi. Türklerin İzmir hedefli genel saldırılarını önlemek amaçlı çalışmış bir teşkilatlanma olan Anadolu Savunma Örgütü, Venizelos taraftarı bir yapıda idi.
   
 Örgüt amblemi olarak, ateşin üzerinde kanatları açık biçimde duran bir Anka kuşu kullanıldı. ABD'den İngiltere'ye kadar büyük ülkeler ve Yunan hükümeti ile sürekli temas halinde oldu. Kurulacak otonom Rum devletine destek arandı. Devlete Anadolu Devleti, Ege Devleti ya da İyonya Devleti gibi adlar bulundu. Türklerin İzmir'e ilerleyişine rağmen Kemalpaşa'da (Nif) savunma örgütlenmesine girilmesi için bile fedakarca düşüncelere girdiler. Hatta Yunan ordusu deniz tarafına doğru kaçarken benzin ve bombalarla donatılmış tahrip taburları oluşturmuştu. Bu taburlar geçtikleri yerleri ateşe verdiler. Büyük yangınlar çıkardılar. Anadolu Savunma Örgütü, Mehmet Asım Us'un tanıklığı çerçevesinde; ''Hiç şüphesiz Yunan tahrip taburlarının bir parçasından başka bir şey değildi.''

  Bütün bu çabalar 9 Eylül 1922'de Türk ordusunun İzmir'e girmesi ile hayalden öteye gitmedi. 

Hazırlayan: Ali ÇİMEN


İzmir'de Yunan İşgaline Dair Bir Fotoğra
Kaynakça:

→Nilüfer ERDEM,"BÜYÜK TAARRUZ’A GİDEN SÜREÇTE RUMLARA AİT GİZLİ 995 ANADOLU’YU SAVUNMA [MİKRASİATİKİ AMİNA] ÖRGÜTÜ", BÜYÜK TAARRUZUN 90. YILINDA ULUSLARARASI MİLLİ MÜCADELE VE ZAFER YOLU SEMPOZYUMU 02-04 EKİM 2012 / UŞAKAtatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Cilt II, Ankara 2014, s. 985-998.

→Nilüfer ERDEM, "Yunan Kaynaklarına Göre 1922 Yılında Batı Anadolu’da Otonom Devlet Kurmaya Yönelik Faaliyetler",Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, C. 14, Sayı:29, Güz 2014, s.97-140.
   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl