Ana içeriğe atla

Osmanlı'da Padişah Sarayları Nelerdir?

Osmanlı Devleti’nde Padişah Sarayları Nelerdir?


Edirne Sarayı:

Topkapı Sarayı’ndan sonraki en büyük Osmanlı sarayıydı. Osmanlı Devleti’nin İstanbul’dan önceki başkenti Edirne’de II. Murat devrinde yapılmaya başlandı. Fatih döneminde yapımı tamamlanan saray; 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı- Rus Savaşı) sırasında sarayın yanındaki cephaneliğin düşmanın eline geçmemesi amacıyla havaya uçuruldu. Bu patlama sonrasında çıkan yangın saraya sıçradı. Saray yangın nedeniyle harabeye döndü.

Topkapı Sarayı:

1478’de Fatih Sultan Mehmet döneminde İstanbul’da inşa edildi. Osmanlı Devleti XIX. yüzyıla kadar Topkapı Sarayı’ndan yönetildi. Saray, batı etkisinin görülmediği sade, süssüz tipik, klasik bir Osmanlı sarayıydı. Marmara Denizi’ni, Haliç’i ve Boğaziçi’ni gören konumuyla 700.000 metrekareye çevrilmiş Topkapı Sarayı, Osmanlı Tarihi’nin en büyük tanıklarından biriydi.

Sultanın ve ailesinin resmi evi olmakla birlikte, Divan-ı Hümayun’un toplandığı, resmi devlet erkânının merkeziydi. Devletin hazinesi, darphanesi, resmi arşiv kayıtları burada bulunurdu. Sonraları 400 kadar odadan oluşan harem de saraya yerleştirildi. Enderun ise sarayın okuluydu. Yetenekli devşirme gençlerin devlet hizmeti için yetiştiği disiplinli bir öğrenim kurumuydu.

Topkapı Sarayı
Osmanlı padişahları 1853 yılından itibaren Dolmabahçe Sarayı’na yerleşmeye başladı. Böylece Topkapı, resmi saray olma özelliğini kaybetti. Zamanla unutulan bu yapı, bir harabeye dönüşmeye başladı. Türkiye Cumhuriyeti döneminde ise 1924’te müzeye dönüştürüldü. Uzunca bir süre ise eski sade ve klasik yapısına kavuşması amacıyla restore edildi.



Dolmabahçe Sarayı:

1855’de padişah Abdülmecit döneminde yapımı tamamlandı. Batı tarzında inşa edildi. Mimarlar Nigogos Balyan ve Garabet Balyan tarafından barok tarzında oluşturuldu.

Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu bu saray 1984 yılından itibaren müze olarak kullanılmaya başlandı.

Dolmabahçe Sarayı


Dolmabahçe Sarayı



Dolmabahçe Sarayı


Beylerbeyi Sarayı:

1861- 1865 yılları arasında Sultan Abdülaziz tarafından eski, ahşap bir sahil sarayının yerinde yaptırıldı. Sarayın mimarı ise Sarkis Balyan’dı.

Saray, 1909’da restore edildi. Balkan Savaşları sonrasında Osmanlı sultanlarından II. Abdülhamit burada yaşamaya başladı. Daha sonra ise müze olarak kullanılmaya başladı.

Beylerbeyi Sarayı


Çırağan Sarayı:

Abdülmecit döneminde yapılmaya başlanan saray, Abdülaziz döneminde 1871 yılında tamamlandı. Saray Sarkis Balyan’a yaptırıldı.

Çırağan Sarayı


Yıldız Sarayı:

İlk olarak Osmanlı padişahlarından III. Selim’in (1789- 1807) annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmıştı. Sultan II. Abdülhamit döneminde ise ana saray olarak kullanıldı. Osmanlı Devleti’nin son sarayıydı.

Yıldız Sarayı

NOT: Osmanlı Devleti ilk sarayını Bursa'da yaptı. Diğer başkenti Edirne'de ise ikinci sarayını yapan Osmanlıların en ciddi saray yapımı İstanbul'da Fatih devrindeki Topkapı Sarayı 'ydı.

Hazırlayan: Ali ÇİMEN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hicrî Takvim Miladi Takvime Nasıl Çevrilir?

Örnek: Hicrî 1431 yılını Miladi Takvime Çevirme Aşamaları: I. Aşama : 1441 Hicrî yıl 33 sayısına bölünür. Çünkü 1 Hicri yıl yaklaşık 354 gündür. Hicrî takvim kamerî, yani aya dayalı düzenlenir. Güneşe dayalı düzenlenen Miladi Takvimde ise 1 miladi yıl yaklaşık 365 gündür. İki takvim arasında bir yıllık sürede 11 günlük fark görülür. Bu fark toplamda her 33 yılda 1 yıl olmuş olur. 1431/ 33 = 43,36...→ yaklaşık 43. Böylece 33 yılda 1 yıllık farktan 1431 yılda kaç yıl fark olduğu ortaya çıkar. II. Aşama :  Yukarıda çıkan sonuç, Hicri yıldan çıkarılır. 1431-43= 1388 Böylece Hicri Takvimin Miladi takvim ile arasındaki fark düzeltilmiş oldu. III. Aşama : Yukarıda çıkan sonuç yıl farkı alınmış hicri tarihtir. Son olarak bu sonuca iki takvim arasında 622 yıl farkı eklenir. Hicrî Takvim başlangıcı, İslam Dini Peygamberi Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye Hicreti olayıdır. Bu olay Miladi 622'de olmuştur. 622 rakamı   iki takvim arasındaki yıl farkı

Tevaif-i Mülük Devletler Ne Demektir?

   Abbasi Devleti'nin (750-1258) merkezi otoritesinin zayıflaması ve Abbasiler'e bağlı yöneticilerin (Emir'ül Umeralar) kendi bölgelerinde bağımsızlıklarını ilan etmeleri ile ortaya çıkan feodal devletlere Tevaif-i Mülük Devletler denir. Tevaif'ül Mülük Devletler, Abbasiler'in çözülmesine ve parçalanmasına zemin hazırlamıştır.  Ayrıca BKZ. → Emir'ül Umera Nedir? ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/08/emirul-umera-nedir.html Tevaif-i Mülük Devletler    şunlardır: * Mısır 'da; - Tolunoğulları (Mısır'da kurulan ilk Türk- İslam Devleti) - İhşitler (Akşitler) (Mısır'da kurulan 2. Türk-İslam Devleti) Ayrıca BKZ. → Hicaz'a egemen olan ilk Türk devleti ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/05/hicaza-egemen-olan-ilk-turk-devleti.html - Fatimiler (Şii Arap Devleti) * İran 'da; - Tahiriler - Saffariler - Büveyhoğulları * Horasan 'da; - Samanoğulları * Kuzey Afrika 'da; - Ağlebiler - İd

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay