Ana içeriğe atla

Pozantı Savaşı Nedir?

Pozantı Savaşı Nedir?

   Adana’yı işgal eden Fransızlar, Ortaçağ’da Kozan’da kurulan Ermeni Krallığı’nı yeniden kurmayı amaçladılar. Bunun üzerine halk örgütlenmeye başladı. İstanbul’da yaşayan Adanalıların kurduğu Kilikyalılar Cemiyeti merkezini Adana’ya taşımaya başladı. Adana’daki İntibah (Uyanış) Cemiyeti ile birlikte bölgede ulusal bir birlik oluşturdu. Böylece Toros Cephesi kuruldu. Ermeni çetecileri ve Fransızlarla savaşıldı. 1920 Nisan ayında başlayan çatışmalar sonunda Fransızlara ait bir tabur asker esir alındı (28 Mayıs 1920).  Bunun sonucunda savaş sona erdi. Fransızlar çete savaşlarına karşı yeterince varlık gösteremeyerek bölgeden çekilmeye başladı. 
Pozantı ve M. Kemal
Batı Cephesi’nde kazanılan Sakarya Meydan Savaşı sonucunda 20 Ekim 1921 tarihinde Fransa ile yapılan Ankara Anlaşması ile Fransa bölgeden çekilme kararı aldı. Ankara Anlaşması, Fransa ile Türk halkının savaşının bitmesini ve Güney Cephesinin kapanmasını onaylayan anlaşmaydı.

Bu süreç sonucunda Fransızlar yanlarında maşa olarak kullandıkları Ermeni çetelerini de alarak, 20 Aralık 1921’de Adana’yı terk ettiler.

DİKKAT→  Kuvay-ı Milliye’nin önemli bir merkezi Pozantı idi. 5 Ağustos 1920’de M. Kemal ve Fevzi (Çakmak) Paşa’nın da katıldığı Pozantı Kongresi direniş ruhunu güçlendirdi.
Bunun için BKZ. →Mustafa Kemal'in Katıldığı Son Kongre→Pozantı Kongresi

http://www.sessiztarih.net/2020/06/mustafa-kemalin-katildigi-son-kongre.html

Derleyen: Ali ÇİMEN



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl