Ana içeriğe atla

Atatürk'ün Tarihi Sözleri-KPSS-YKS-LYS (Kısaca)

 ➥"Ben size taarruzu emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler, başka kumandanlar gelebilir.":


 25 Nisan 1915'te, saat 10:00 civarında, Çanakkale Cephesi'nde Arıburnu-Conkbayırı Muharebelerinde 57. piyade Alayına verdiği emirdir.

➥"Geldikleri gibi giderler.":

13 Kasım 1918'de Çarşamba günü, İstanbul'un Mondros Ateşkesi nedeni ile fiilen işgal edilmesi üzerine söylemiştir.

"Ya istiklal, ya ölüm":

4-11 Eylül 1919 Sivas Kongresi'nde Kurtuluş Savaşı'nın parolası olarak söyledi.

➥"Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs (kötü)  talihini de yendiniz.":

II. İnönü Savaşı'nda (23 Mart-1 Nisan 1921) Türk ordularının zafer kazanması üzerine Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa'ya gönderdiği telgrafta söylemiştir.

➥"Hatt-ı Müdâfaa yoktur; sath-ı müdâfaa vardır. O satıh bütün vatandır...":

 Sakarya Savaşı'nda (23 Ağustos-13 Eylül 1921) Başkomutan olarak Türk ordusuna verdiği emirdir.

➥"Ordular ilk Hedefiniz Akdeniz'dir, İleri!"

 Başkomutan Gazi Mustafa Kemal, Başkomutanlık Meydan Muharebesi (26-30 Ağustos 1922) kazanıldıktan hemen sonra Büyük Taarruz için Türk ordularına verdiği emirdir.

➥"Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz."

15 Mart 1923'te Adana'da Hatay için söylediği sözdür.

➥"...Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır..Öğretmenler, Cumhuriyet sizden, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister."

25 Ağustos 1924'te, Ankara'da Muallimler Birliği Kongresi sonrası, çay ziyafetinde söylemiştir. 

➥"..Cumhuriyeti biz kurduk. Onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz!"

30 Ağustos 1924'te Afyonkarahisar'da; Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı idare ettiği Zafer Tepe'de söylemiştir.

"...En hakiki mürşid ilimdir..."

22 Eylül 1924'te Samsun'da, İstiklâl Ticaret okulunda, öğretmenlerin verdiği çay ziyafetinde söylemiştir.

➥"...Efendiler ve Ey Millet iyi biliniz ki; Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçekçi yol medeniyet yoludur..."

30 Ağustos 1925'de Kastamonu'da söylemiştir.

"Benim naçiz (gelip geçici, önemsiz) vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır (yaşayacaktır)."

16 Haziran 1926'da Atatürk'e İzmir'de planlanan suikastın açığa çıkması üzerine söylemiş olduğu sözdür. 

"Efendiler!.. Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz; fakat sanatçı olamazsınız. Yaşamlarını büyük bir sanata adayan bu çocukları sevelim."

12 Nisan 1930'da, Ankara'da akşam yemeğinde tiyatro sanatçıları için söylemiştir.

"...Yurtta sulh (barış); cihanda (dünyada) sulh!.."

20 Nisan 1931'de Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Başkanı olarak seçimler için yayımladığı beyannamede "...Yurtta sulh, cihanda sulh için çalışıyoruz..." demiştir.

➥"...Meselenin mahiyeti esasen din değil, dildir..."

6 Şubat 1933'te Bursa'da Anadolu Ajansı'na yazdırdığı açıklama metninde söylemiştir.

➥"...Benim şahsi meselem..."

1937'de "Hatay benim şahsi davamdır. Şakaya gelmeyeceğini bilmelisiniz." demiştir.

Hazırlayan: Ali ÇİMEN

DİKKAT: Konu hakkında ayrıntılı, kronolojik bilgilere ve kaynakçaya ulaşmak için BKZ.↴

Ayrıca BKZ. Atatürk'ün Komutanlık Yeteneği ve Cephede Verdiği Tarihe Geçmiş Emirler↴

Ayrıca BKZ."Hatt-ı Müdâfaa yoktur; sath-ı müdâfaa vardır. O satıh bütün vatandır..." emrini hangi savaşta verdi?

Ayrıca BKZ. "Geldikleri gibi giderler!.."

Ayrıca BKZ. Ben size taarruz emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir.''  emrini hangi cephede verdi?

Yorumlar

  1. KPSS-YKS-LYS de genelde soru çıkar buradan çok verimli bir konu olmuş hocam elinize sağlık .

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl