Ana içeriğe atla

Türk- Rum Nüfus Mübadelesinin Nedenleri ve Sonuçları Nelerdir?

   Müslümanların (Türklerin) Balkan Savaşları'ndan önce başlayan Anadolu'ya doğru nüfus hareketleri, Balkan Savaşları sonrası Osmanlı'nın Midye-Enez hattına kadar gerilemesi ve sonra Doğu Trakya'ya kadar olan Balkan topraklarını bir bir kaybetmesi ile doruk noktaya ulaşmıştır. Balkanlardan Anadolu'ya ve Anadolu'dan Balkanlara göç sürekli hale gelmiş, Kurtuluş Savaşı sırasında da Rum nüfus Anadolu'da artırılmaya çalışılmıştır. Lozan süreci ile birlikte ise mübadele (nüfus değiş-tokuşu) yapılmasına karar verilmiştir. Nüfus mübadelesinin başlıca neden ve sonuçları bulunmaktadır.

 Nüfus Mübadelesinin Nedenleri

- Balkan Savaşlarından bu yana Anadolu'ya yoğun bir göç yaşanması

-Bazı Rumların Rum çeteleri ve dernekleri oluşturarak bölücü ve yıkıcı faaliyetlerde bulunması 

- Yıkıcı faaliyetlerde bulunan, köy yakan halka zarar veren Rumlara karşı halkın kin gütmesi ve bu durumun gerginliğe yol açması

-Balkanlardan gelen Türklerin orada yaşadığı baskı nedeniyle Anadolu'da Rumlarla gerginlik yaşayabileceği düşüncesi

-Yunanistan'ın Megalo İdea fikrinin, hayalinin engellenmeye çalışılması

-Yeni kurulan Türk devletinin ulus-devlet inşa etme fikri ile Türkleri Anadolu'da iskan ettirmesi

-Anadolu ve İstanbul'a yıllardan beri süren Müslüman-Türk göçü nedeni ile iskan edilecek yerlere ihtiyaç duyulması

- Düşünülen mübadele fikrinin I. Dünya Savaşı çıkmasından ötürü yarım kalması, uygulamaya tam anlamı ile başlamaması

gibi nedenler mübadeleyi zorunlu kılmıştır.


Nüfus Mübadelesinin Sonuçları

- Mübadele, her iki toplum açısından sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik birçok sorun doğurdu. Sosyal travmalar yaşandı.

-1923- 1930 yılları arası yaklaşık yarım milyon Türk Anadolu'ya geldi.

-Türk Kurtuluş Savaşı'nın bitiminden itibaren mübadele süreci de dahil olmak üzere 1.2 milyon Rum Yunanistan'a geçti.

-Mübadiller sağlık, iaşe, barınma gibi temel sorunlar yaşadı.

-Türkler ve Rumlardan milyonlarca kişi yüzyıllardır yaşadıkları yöreyi arkalarında mallarını bırakarak gittiler. Emvâli Metrûke Sorunu doğdu.

- Türkiye ile Yunanistan arasında Etabli ve patrikhane sorunları ile siyasi krizler yaşandı.

-Türk ve Yunan devletlerinin zaten bozuk olan ekonomilerinin üstüne yeni yükler bindi. Türkiye,13 Ekim 1923’te Mübadele İmar ve İskân Vekâletini kurdu.

-Yunanistan'dan mübadele ile gelen Müslüman Türklerin % 90'ı tarım ile meşguldü. Yunanistana göçen Ortodoks Rumların ise birçoğu şehirlerde yaşıyordu. Mübadiller, göç ettikleri yerlerde kendi iş ve uğraş alanlarının birçoğunu bulamadı. Bu da sosyal, ekonomik sıkıntılar doğurdu.

- Dünyada ilk kez zorunlu bir göç uluslararası hukuk tarafından meşru hale getirildi. Bu göç 1944 Polonya- Sovyetler Birliği nüfus mübadelesine ve 1946 Çekoslovakya- Macaristan nüfus mübadelesine örnek teşkil etti.

-Süreç içinde Yunanistan'ın Batı Trakya Türklerine yaptığı baskılar ve sindirme politikaları arttı.


→Ayrıca Nüfus Mübadelesi AYRINTILI BİLGİLER için BKZ.



 Emvâl-i Metrûke Nedir?↦Ayrıca BKZ.
http://www.sessiztarih.net/2020/06/emvali-metruke-nedir.html


Etabli Sorunu Nedir AYRINTILI ANLATIM için →Ayrıca BKZ.
http://www.sessiztarih.net/2020/06/etabli-sorunu-nedir-ayrintili.html


Etabli Sorunu ÖZET Anlatım İçin BKZ.
http://www.sessiztarih.net/2020/06/etabli-sorunu-nedir-ozet.html



Derleyen: Ali ÇİMEN

Kaynakça:

İbrahim ÇULHA, ''TÜRK RUM MÜBADELESİNDE “ETABLİ“ SORUNU, İSTANBUL’UN SINIRLARI KONUSUNDAKİ ANLAŞMAZLIK VE TÜRKİYE’NİN İZLEDİĞİ POLİTİKA'', Tarih ve Günce Dergisi, Cilt:2, Sayı:4, 2019, s. 155-202.

Yukarıdaki makaleye genel ağ üzerinden ulaşmak için BKZ.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/656414

Yücel BOZDAĞLIOĞLU, ''TÜRK-YUNAN NÜFUS MÜBADELESİ VE SONUÇLARI'', Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:180, Sayı:180, s.9-32.
Yukarıdaki makaleye genel ağ üzerinden ulaşmak için BKZ.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/200497











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl