Ana içeriğe atla

I. TBMM'nin İsyanlara Karşı Aldığı Önlemler Nelerdir? KPSS/YKS/LGS

     TBMM 23 Nisan 1920'de açıldıktan sonra Anadolu'da otoriteyi ele almaya başladı. Bu durumdan hoşnut olmayan İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletleri, azınlıkları da kışkırtmak sureti ile Anadolu'da ayaklanmalar çıkardı. Meclisin otoritesine girmek istemeyen bazı Kuvay-ı Milliyeciler de TBMM'ye karşı isyanlar çıkardı. Tüm bu isyanlara TBMM çeşitli önlemler aldı. Bu önlemler şunlardır:

TBMM'ye karşı atılan iftiraları önlemek, halkı bilinçlendirmek amacıyla İrşâd Heyetleri oluşturuldu. Heyetler, Anadolu halkıyla toplantılar yaparak, halka Kurtuluş Savaşı için milli birlik ve beraberlik çağrısı yaptı. 
 Daha geniş bilgi için BKZ. İrşad Heyetleri Nedir?


İç güvenliğin sağlanması amacıyla Seyyar Jandarma Müfrezeleri kuruldu.

Daha geniş bilgi için BKZ. İstiklal Savaşı'nda Seyyar Jandarma Müfrezeleri


TBMM'ye iftira atarak yazılı ya da sözlü biçimde; Kurtuluş Savaşı'nı baltalamak isteyenlere, isyan çıkaranlara karşı, 29 Nisan 1920 tarihinde Hıyanet-i Vataniyye Kanunu çıkarıldı.

Asker kaçaklarını ve casusları, yağmacıları, TBMM'ye karşı isyan çıkaranları ve vatan hainlerini yargılamak amacıyla, 11 Eylül 1920'de İstiklal Mahkemeleri Kanunu çıkarıldı.

İstanbul Hükümeti'nin fetvalarına karşı TBMM tarafından karşı fetva çıkarıldı. İstanbul'da Şeyhülislam Dürrîzâde'nin 11 Nisan 1920'de, Kurtuluş Savaşı'na katılanları ve Mustafa Kemal taraftarlarını dinsizlik, vatan hainliği ile suçladığı fetvaya karşı; Ankara Müftüsü Rıfat Börekçi başkanlığında 21 kişilik din görevlisi bir heyet tarafından  16 Nisan 1920'de direniş fetvası yayımlandı. 155 müftü ve din bilgini bu direniş fetvasını onayladı. Fetvada ülkenin işgal altında olduğu ve Kurtuluş Savaşı'na katılmanın farz olduğu, İstanbul fetvasının geçersiz olduğu belirtildi.

→İstanbul Hükümeti ile bütün resmi haberleşmeler kesildi.İstanbul Hükümeti'nin yaptığı tüm işlemler yok hükmünde sayıldı.

→İstanbul Hükümeti'nin basın-yayın yoluyla yaptığı karalamalara karşı TBMM Anadolu Ajansı ve Hakimiyet-i Milliye gazetesi ile Kurtuluş Savaşı'nın haklılığını duyurmaya çalıştı.

İstanbul Hükümeti ve Damat Ferit vatan haini ilan edildi.

Kuvay-i Milliye'den düzenli orduya geçiş hızlandırıldı. Bunun yanında Zabit Namzetleri Talimgâhı kurularak savaş için subay yetiştirildi. İsyanlara karşı Kuvay-ı Milliye ve düzenli ordu birlikleri kullanıldı.

Daha geniş bilgi için BKZ. İstiklâl Savaşı'na Subay Yetiştiren Zabit Namzetleri Talimgâhı↴
http://www.sessiztarih.net/2020/05/istiklal-savasi-yillarinda-zabit.html


Derleyen: Ali ÇİMEN








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl