Sözcük anlamı, doğru yolu göstermektir. Halkı din yoluyla zehirleyip Kurtuluş Savaşı'na düşman edenlere karşı, TBMM milletvekillerinin yine din yoluyla panzehir verip halkı bilinçlendiren öğüt heyetleridir.
TBMM'ye karşı çıkarılan kara propagandaları önlemek amacıyla, Mustafa Kemal'in isteği doğrultusunda, halkın din yolu ile TBMM ve Kurtuluş Savaşı'ndan uzaklaştırılmaya çalışılması üzerine; dini değerler ile bu iftiralara karşılık verip halkın TBMM'ye olan güvenini artırmaya çalışan; TBMM vekillerinin, din görevlilerinin, imamların olduğu öğüt heyetlerine ''İrşâd Heyetleri'' denir.
Kurtuluş Savaşı döneminde; TBMM'ye karşı itilaf devletlerinin de isteği doğrultusunda, padişah ve İstanbul Hükümeti'nin direktifleri ile yapılan; Bolşeviklik, dinsizlik, vatan hainliği gibi iftiralar ve suçlamalar; Anadolu halkının kara bir propaganda altında kalmasına neden oldu. Yine aynı ekip tarafından bilinçli ve örgütlü bir biçimde oluşturulan gruplar, bu propaganda doğrultusunda halkı isyana teşvik ettiler. Hatta düşman uçaklarıyla Anadolu'ya bildiriler atılarak TBMM karalanmaya çalışıldı. Yayınlanan fetvalarla Mustafa Kemal ve çevresindekilerin ne hainliği kaldı ne de dini imanı... Bu süreçte TBMM'ye karşı bir çok ayaklanma çıkmakta gecikmedi. TBMM mesaisinin bir kısmını bu isyanları önlemeye ayırınca; kimi tarihçilere göre Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması yaklaşık bir yıl kadar gecikti.
Kara propagandalara karşı TBMM, 27 Nisan 1920'de İrşad Encümenini kurdu. Bu encümen İrşad heyetleri oluşturmaya başladı. Bu heyetler Anadolu'daki isyanların bitirilmesinde bir silah kadar etkili olabilmişti. Çünkü halkın kandırıldığı noktadan panzehir hazırlanmıştı. Örneğin; Trabzon milletvekili Hüsrev (Gerede) Bey, Lazistan milletvekili Osman (Özyen) Bey, Bolu milletvekilleri Dr. Fuat (Umay) Bey ve Şükrü (Gülez) Beylerden oluşan İrşad heyeti, Bolu-Düzce-Hendek-Adapazarı Ayaklanmasının olduğu bölgeye giderek ayaklanmanın sonlanmasında büyük katkılar gösterdiler.
İrşad Heyetleri henüz resmi olarak TBMM tarafından oluşturulmadan önce, Menteşe Yöresi (Muğla) milletvekili ve ilk Diyanet İşleri Başkanı vatansever din görevlisi Rıfat (Börekçi) Efendi'nin de başını çektiği bir grup milletvekili; Beypazarı bölgesinde halkı bilinçlendirerek, isyanın bastırılmasında etkili oldular. Bu da İrşad Heyetleri'nin kurulmasına vesile olmuştu.
İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif (Ersoy) Bey ve Eşref Edip Bey, İstanbul'dan Milli Mücadeleye katılmak için ayrılıp Anadolu'ya geldiler. Gelir gelmez halkı aydınlatmak adına yöre yöre gezdiler. Camilerde vaazlar verildi. Mehmet Akif Bey, Balıkesir'de verdiği vaazdan sonra, vakit kaybetmeden meclisin de isteği doğrultusunda Konya Ayaklanması'nın olduğu yere doğru yol aldı. Yine irşad görevi ile Kastamonu'ya gitti. TBMM; Burdur milletvekili Mehmet Akif Bey'i, bu görevlerinde meclisten izinli sayıyordu.
İrşad Heyetleri, halkla iç içe geldiğinde; iftiralar karşısında halkı bilinçlendirmek için; Milli Mücadele hareketine destek vermenin dini bir ibadet gibi algılanması gerektiği, milli birliğin ve işgale karşı savaşın farz olduğu, Hilafet Ordusu denilen grubun büyük bir gaflet ve cehalet içinde olduğu, işgalcilerden medet ummanın dine ve vatana büyük ihanet olacağı gibi propagandalar ile halkın daha büyük bir cehaletin içine düşmemesi için panzehir görevi yaptılar.
Derleyen: Ali ÇİMEN
Kaynakça:
→Doç. Dr. Ali SARIKOYUNCU, ''TBMM'de İlk Komisyon, DİYANET Dergisi, Sayı 40, Nisan 1994, s. 40.
Yukarıda adı geçen makaleye genel ağ üzerinden ulaşmak için ayrıca BKZ.↴
→Servet AVŞAR, Milli Mücadele Propaganda Faaliyetleri (1918-1923), TC. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı, Doktora Tezi, Isparta, 2010, s.113-116,
Tam Ortada Oturan Rıfat Börekçi ve Diğer Din Bilginleri |
Yorumlar
Yorum Gönder