Ana içeriğe atla

Rumi Takvim Nedir? Özellikleri Kısaca Nedir?

    Osmanlı Devleti döneminde, Hicri Takvim'deki 11 günlük farkın ticari ilişkilerde sorunlar çıkarması üzerine kullanılmaya başlanan takvime Rumi Takvim denir. XVIII. yüzyıla kadar tüm resmi işlemlerini Hicri Takvim üzerinden yapan Osmanlı Devleti, mali işlerde kullanmak üzere Rumi Takvim'i (mali takvim) ortaya koydu.

 Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre Rumi Takvim:''Miladi 1840 / Hicri 1256 yılına kadar; Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç kabul eden ve Ay'ın Dünya çevresinde dolanımını esas alan 354.367 günlük Kameri Takvim sistemi üzerine, M1840 / H1256 yılından itibaren de dünyanın güneş etrafında dolanımını esas alan 365.2422 günlük Şemsi Takvim sistemi üzerine kurulmuş karma bir takvim sistemidir.''

Rumi Takvim güneş yılı esaslıdır. Jülyen esaslı takvimdir. Mali işlerdeki tarihle ilgili karışıklıkları gidermek amaçlı ortaya koyulmuştur. Yılbaşı Mart ayıdır. Süreç içerisinde çeşitli kanunlar ile değişikliğe uğramıştır.

   1840'tan itibaren resmi kayıtların çoğunda Hicrî ve Rumi takvim birlikte kullanılmaya başlandı. Miladi 13 Mart 1840'da, 1 Mart 1256 Cuma günü Rumi Takvim'in yılbaşı kabul edildi.  Rumi Takvim, Jülyen takvimi esas aldığından, Batı ülkelerinin kullandığı Miladi (Gregoryen) takvimden 13 gün gerideydi. Bu sorunu halletmek isteyen Osmanlı Devleti, Rumi 8 Şubat 1332'de (Miladi 1917) 125 sayılı kanun ile Jülyen esasından Gregoryen esasına geçiş yaptı. Böylece 15 Şubat 1332 tarihini izleyen gün 1 Mart 1333 = Miladi 1 Mart 1917 kabul edildi. 13 günlük fark silindi.

   Yılın başlayacağı ilk ayda da o yılın sonunda değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklikle 1333 Mart ayı ile başlayan bu yıl, 10 ay sürdü. 31 Kânûn-ı Evvel (Aralık) 1333'te yıl sona erdi. 1 gün sonra 1 Kânûn-ı Sâni (Ocak) 1334= 1 Ocak 1918 oldu. Böylece Rumi Takvim'de yılın başladığı ay, aynı Miladi Takvimdeki gibi Ocak ayı oldu. Ay ve gün farkları kalmadı. Rumi 1334=  Miladi 1918 oldu. Ay ve gün farkı ortadan kaldırıldı. Aralarındaki 584 yıllık zaman farkı ortada kaldı. Rumi Takvim'den Miladi Takvime çevirme yapılırken dikkat edilmesi gereken kilit nokta bu tarih olmuştur.

  Türkiye'de 26 Kânûn-ı Evvel (Aralık) 1341'de (Miladi 1925), 698 sayılı kanun ile 1300'lü yıllar terk edilip 1900'lü yıllara geçildi. Böylece 1  Kânûn-ı Sâni (Ocak) 1926 tarihi ile birlikte uluslararası takvim sistemine geçilmiş oldu.

  10 Ocak 1945'te ise 4696 sayılı kanun ile ''Teşrinievvel, Teşrinisani, Kanunuevvel ve Kanunusani'' aylarının adları Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak olarak değiştirildi. Türkiye'de mali yılbaşı 1983 yılına kadar Mart ayı idi. Bu tarihten sonra mali yılbaşı Türkiye'de, 1 Ocak- 31 Aralık dönemidir.

Rumi Takvim Miladi Takvime Nasıl Çevrilir? Ayrıca BKZ.
http://www.sessiztarih.net/2020/06/rumi-takvim-miladi-takvime-nasil.html

Hicrî Takvim Miladi Takvime Nasıl Çevrilir? Ayrıca BKZ.
http://www.sessiztarih.net/2020/06/hicri-takvim-miladi-takvime-nasl.html


Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Takvimler Nedir? Ayrıca BKZ.↴
http://www.sessiztarih.net/2020/05/turklerin-tarih-boyunca-kullandigi.html


Derleyen: Ali ÇİMEN

KAYNAKÇA:

→''Rumi,miladi,hicri tarihler nasıl birbirine çevrilir?'', NTVtarih Dergisi, Sayı:20, Eylül 2010, s.8.

→''RUMİ TARİHLERİN MİLADİ VE HİCRİ TARİHTEKİ KARŞILIKLARI İLE MİLADİ TAKVİM HAKKINDA AÇIKLAMA'', T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü. BKZ.
https://www2.diyanet.gov.tr/DinHizmetleriGenelMudurlugu/Sayfalar/RumidenHicriveMiladiye.aspx





     

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl