Ana içeriğe atla

Mareşal Fevzi Çakmak Kimdir?

      Mareşal Fevzi Çakmak, Atatürk'ün Türkiye'yi kurarken yanında olan kadronun içinde; Türkiye Cumhuriyetinin ilk genelkurmay başkanıdır. Ayrıca Türkiye Cumhuriyetinin en uzun süre görev yapan Genelkurmay başkanıdır. Türkiye'nin ilk Milli Savunma Bakanıdır. Atatürk ile birlikte Türkiye Cumhuriyetinin iki mareşalinden biridir II. Dünya Savaşı sürecinde Alman tehlikesine karşı Trakya'da ''Çakmak' Hattı" savunmasını kuran paşadır.

Fevzi Çakmak Kimdir? Özet Anlatım İçin BKZ.↴
http://www.sessiztarih.net/2020/07/maresal-fevzi-cakmak-kimdir-ksaca.html

    Fevzi (Çakmak), 12 Ocak 1876'da İstanbul'da doğdu. 1895'de Harbiye'yi bitirerek Teğmen rütbesi ile orduya katıldı. 1898'de bitirdiği Kurmay Okulu sonrası yüzbaşı rütbesi ile Genelkurmay 4. şubesine atandı. 1899'da, Kosova vilâyetine bağlı Metroviçe’de, XVIII. Nizâmiye Fırkası kurmay heyetine tayin edildi. Rumeli'de Sırp ve Arnavut çekişmelerine karşı görev yaptı. Başarılı görevleri ve sevilmesi ile kısa sürede görevlerinde yükseldi. 1907'de miralay (albay) oldu. Balkanların en karışık olduğu yıllarda, 14 yıl Balkanlar'da görev yaptı. 




  2 Aralık 1915'de Mirlivâ (tuğgeneral) rütbesine terfi etti. I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale, Kafkas ve Suriye cephelerinde savaştı. Albay Mustafa Kemal (Atatürk) Bey'in Conkbayırı taarruzuna yardımcı oldu. 1918'de ferik (orgeneral) rütbesi aldı. Mondros'un imzalanması ile Osmanlı Devletinin Genelkurmay Başkanı oldu. Gizli Karakol Cemiyeti'nin Anadolu'ya silah kaçırmasına yardımcı oldu. İzmir'in Yunan işgaline gireceği dönem, İzmir'deki Türk birliklerine silahlı karşılık verilmesi emrini verince görevden alındı. Osmanlı kabinesinde Harbiye Nazırlığı ve I. Ordu Müfettişliği görevlerinde bulundu. 

  16 Mart 1920'de, İstanbul'un resmen işgali ile Anadolu'ya geçmeye karar verdi. Düşman askerleri Fevzi Paşa'yı makamından yaka paça sürükleyerek çıkardılar. Bununla yetinmeyen İngilizler, paşanın evini basarak ailesini sokağa attı. Paşa İstanbul'dan zorluk çekerek ayrıldı. 19 günlük yolculuğun büyük kısmını at sırtında tamamlaması sonrası 27 Nisan'da Ankara'ya geldi. Kurtuluş Savaşı lideri Mustafa Kemal Bey'in isteği ile tüm meclis, birleşimine ara verip  istasyona giderek kendisini törenle karşıladı. Bu arada 26 Mayıs 1920'de, İstanbul hükümeti Fevzi Paşa'nın tüm rütbe ve nişanlarının sökülmesine ve gıyabında idamına karar verdirdi.

  Fevzi Paşa, I. TBMM döneminde Kozan milletvekili olarak meclise girdi. I. Meclis'te İcra Vekilleri Heyeti'nde, 3 Mayıs 1920'de, Milli Müdaafaa Vekili oldu. Böylece Türkiye'nin ilk Milli Savunma Bakanı oldu. Savunma Bakanlığının devam etmesi ile birlikte;  Mustafa Kemal Bey'in İcra Vekilliği Reisliği'nden ayrılması ile İcra Vekilleri Heyet-i Reisi (Başbakanlık) görevinde bulundu. II. İnönü Savaşının kazanılmasıyla, TBMM tarafından 3 Nisan 1921'de rütbesi I. ferikliğe yükseltildi. Kütahya-Eskişehir Savaşları sonrası Erkanı Harbiye Reisi (Genel Kurmay Başkanı) oldu. 3 Ağustos 1921 tarihinden itibaren Başbakanlık, Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı görevlerini birlikte yürüttü. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Sakarya Meydan Savaşı'nda, Başkomutanlık ve Büyük Taarruz Savaşlarında onun komuta merkezinde, yanındaydı. Paşa ile birlikte Afyon'da Pozantı'da yerel kongrelere katıldı.




    Fevzi Paşa, askerliğin siyasetten ayrılması gerektiğine Balkanlarda görev yaptığından beri inanıyordu. Bu inancı onun askeri kişiliğinin önemli bir yönüydü. 3 Mart 1924'te, Erkan-ı Harbiye Umumi Reisliği kaldırıldı. Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı ayrı ayrı tesis edildi. Genelkurmay Başkanlığı Bakanlar Kurulu dışına çıkartıldı. Ordunun siyasetten ayrılması amaçlandı. 19 Aralık'ta ise askerlik görevleri devam eden kişilerin milletvekili olmaması kararlaştırıldı. 

   Asker kökenli vekiller bir tercihte bulunacaktı. Birçok kişi tercihini siyasetten yana kullandı. Fakat Fevzi Paşa askerliği bırakmak istemedi. Askerlik mesleğine devam kararı aldı. 31 Ekim 1924'te Kozan milletvekilliği görevinden istifa etti. Böylece 3 Ağustos 1921'den beri sürdürdüğü Genelkurmay Başkanlığı görevine devam etti. Bu görevi, aralıksız ve yaklaşık 23 yıl sürdürdü. Fevzi Paşa itaatkar, siyasi çatışmalardan uzak ve en önemlisi de uyumlu biriydi. Atatürk de Cumhuriyet döneminde orduyu güvendiği Fevzi Paşa'ya emanet etti. Falih Rıfkı'nın anlatımı ile Fevzi Paşa, aile geleneği olduğu için ''Çakmak'' soyadını almıştı. Atatürk de bir asker için hoş durmadı, demesine rağmen paşayı kırmamıştı.

  Paşa, 12 Ocak 1944'te, 68 yaşında tahdit-i sin (yaş haddi) gerekçesi ile emekli edildi. Fakat Fevzi Çakmak, bu emekliliği hiç istemedi. Kendisini emekliye sevkeden İnönü'ye kırgın kaldığı, kaynaklarda belirtilmektedir.



  Emeklilik döneminde istemeye istemeye siyasete atıldı. 1946 seçimlerinde İnönü'ye karşı Demokrat Parti saflarında bağımsız milletvekili oldu. Büyük kırgınlıkları vardı. Hatta İnönü'nün kendisini Chp'ye davet ettirmesine olumsuz cevap vermiştir. Fevzi Çakmak'ın Demokrat Parti'ye yakın bir siyasette durması ideolojik kökenli değil, kırgınlıktan ötürü olmuştur. 1946 seçimleri sonrası yapılan cumhurbaşkanlığı seçimine aday olmuştu. İnönü'nün seçimi kazanacağını tahmin ettiğinden oy kullandıktan sonra onunla karşılaşmamak için meclisi erkenden terk ettiği kaynaklarda belirtilir. Öyle ki daha önce Cumhurbaşkanlığı için 3 kez teklif aldığı ve her defasında geri çevirdiği söylenir. Bu süreçte Fevzi Çakmak Paşa siyasetin kirli pençesinde adının ve sanının büyüklüğü kullanılarak öne atılmaya çalışılıyordu. Bu arada 12 Temmuz uzlaşması sonrası Çakmak, DP ile ipleri kopardı. Çünkü CHP'ye karşı sert bir muhalefet taraftarıydı ve bu yumuşamanın içine girmek istemedi. 19 Temmuz 1948'de kurulan Millet Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı. Onursal genel başkanı oldu. 



  Fevzi Çakmak 10 Nisan 1950'de yaşamını yitirdi. Askeri yetenekleri ne kadar güçlüyse siyasi yetenekleri o kadar zayıf olan Mareşal Çakmak Paşa, Cumhuriyet döneminin ilk ve en uzun süre Genelkurmay Başkanıydı.

Cumhuriyetin En Uzun Süreli ve İlk Genelkurmay Başkanı Kimdir?Ayrıca BKZ.↴
http://www.sessiztarih.net/2020/06/cumhuriyetin-en-uzun-sure-gorev-yapan.html

Çakmak Hattı Nedir? Ayrıca BKZ.↴
http://www.sessiztarih.net/2020/06/cakmak-hatti-nedir.html

Derleyen: Ali ÇİMEN

KAYNAKÇA:

→Ali ÇİFTÇİ, ''Mareşal Fevzi Çakmak'ın 1946-1950 Yılları Arasındaki Siyasi Faaliyetleri'', Trakya Üni. Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:21, Sayı:2, 2019, s.967-985.
 Makaleye genel ağdan ulaşmak için BKZ.↴
https://dergipark.org.tr/tr/pub/trakyasobed/issue/50449/545471   

  →TDV İslam Ansiklopedisi, ÇAKMAK Fevzi, Cilt:8, İstanbul 1993, s. 190-192.

  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hicrî Takvim Miladi Takvime Nasıl Çevrilir?

Örnek: Hicrî 1431 yılını Miladi Takvime Çevirme Aşamaları: I. Aşama : 1441 Hicrî yıl 33 sayısına bölünür. Çünkü 1 Hicri yıl yaklaşık 354 gündür. Hicrî takvim kamerî, yani aya dayalı düzenlenir. Güneşe dayalı düzenlenen Miladi Takvimde ise 1 miladi yıl yaklaşık 365 gündür. İki takvim arasında bir yıllık sürede 11 günlük fark görülür. Bu fark toplamda her 33 yılda 1 yıl olmuş olur. 1431/ 33 = 43,36...→ yaklaşık 43. Böylece 33 yılda 1 yıllık farktan 1431 yılda kaç yıl fark olduğu ortaya çıkar. II. Aşama :  Yukarıda çıkan sonuç, Hicri yıldan çıkarılır. 1431-43= 1388 Böylece Hicri Takvimin Miladi takvim ile arasındaki fark düzeltilmiş oldu. III. Aşama : Yukarıda çıkan sonuç yıl farkı alınmış hicri tarihtir. Son olarak bu sonuca iki takvim arasında 622 yıl farkı eklenir. Hicrî Takvim başlangıcı, İslam Dini Peygamberi Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye Hicreti olayıdır. Bu olay Miladi 622'de olmuştur. 622 rakamı   iki takvim arasındaki yıl farkı

Tevaif-i Mülük Devletler Ne Demektir?

   Abbasi Devleti'nin (750-1258) merkezi otoritesinin zayıflaması ve Abbasiler'e bağlı yöneticilerin (Emir'ül Umeralar) kendi bölgelerinde bağımsızlıklarını ilan etmeleri ile ortaya çıkan feodal devletlere Tevaif-i Mülük Devletler denir. Tevaif'ül Mülük Devletler, Abbasiler'in çözülmesine ve parçalanmasına zemin hazırlamıştır.  Ayrıca BKZ. → Emir'ül Umera Nedir? ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/08/emirul-umera-nedir.html Tevaif-i Mülük Devletler    şunlardır: * Mısır 'da; - Tolunoğulları (Mısır'da kurulan ilk Türk- İslam Devleti) - İhşitler (Akşitler) (Mısır'da kurulan 2. Türk-İslam Devleti) Ayrıca BKZ. → Hicaz'a egemen olan ilk Türk devleti ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/05/hicaza-egemen-olan-ilk-turk-devleti.html - Fatimiler (Şii Arap Devleti) * İran 'da; - Tahiriler - Saffariler - Büveyhoğulları * Horasan 'da; - Samanoğulları * Kuzey Afrika 'da; - Ağlebiler - İd

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay