Ana içeriğe atla

II. Dünya Savaşı'nın Ekonomik Sonuçları

 II. Dünya Savaşı'nın tüm dünyaya toplam maliyetinin en az 1.5 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir.

Savaşta demiryolları, köprüler, limanlar, su kanalları, yollar büyük zarar gördü. Avrupa şehirleri harabeye döndü. Yaklaşık 50 milyon insan yaşamını yitirdi. 30 milyon insan mülteci durumuna düştü. Fabrikalar yıkıldı. Tarım alanları silah atıkları ile doldu. Böylece maddi zarar daha da büyüdü.


1939-1945 yılı arasındaki savaş sürecinde dünyada tarım, sanayi üretimleri büyük düşüş ve daralma yaşadı. İhracat geriledi. Patates, buğday gibi tarımsal ürünlerin üretim miktarları düştü.
 
Ülkelerin milli gelirleri üçte bir oranında azaldı. Avrupa'da gayrisafi milli hasıla % 25 oranında azaldı.

Ülkelerin ticaretleri büyük düşüş ve daralma yaşadı. Ticaret açıkları büyüdü. Öyle ki Fransa'nın 1945 yılında dış ticaret hacmi yok denecek seviyedeydi.

Birçok ülkede ekmek karneyle dağıtıldı.

Avrupa ülkelerinin dünya üretimindeki payı, Sanayi Devrimi sonrasından beri ilk kez en alt seviyeye geriledi. Avrupa'nın imalat verimi, tüm zamanların altında kaldı.

Üretim silah ekonomisine dayandığından ekonomik dengesizlik baş gösterdi.

Savaş sırasında Nazi Almanyası işgal ettikleri Müttefik ülkeleri yağmaladı. Müttefiklerin ekonomileri bu sırada yere serildi.

Avrupa ülkelerinde enflasyon fırladı. Örneğin, İtalya'da ürünlerin fiyatları savaş sırasında 35 kat arttı. Bazı ülkelerde ticari ürünler, paradan daha değerli ticari değişim aracı haline geldi. 

Savaşa katılan ülkelerin paraları Amerikan doları karşısında en az yüz kat değer kaybı yaşadı. Örneğin 1945'te 1 Amerikan Doları, 119 Fransız Frangı değerindeydi.

Tüm Avrupa'nın ekonomisi, % 50 küçülme yaşadı. Bunun yanında ABD ekonomisi ise % 50 büyüme yaşadı.

Sömürgeler bağımsızlıklarını kazanmaya  başlayınca; Avrupa'ya akan para miktarı ve ham madde azaldı. Başta İngiltere olmak üzere sömürgeci ülkeler denizaşırı sömürgelerini kaybetti. İngiltere, eski gücünü kaybetti. Dünyanın yeni süper güçleri ABD ve SSCB oldu. Savaş döneminde ABD'nin eline bakan İngiltere ekonomisi, savaş sonrası çökme noktasına geldi. 

Savaşın ekonomik yıkımlarını azaltmak amaçlı ABD'de Bretton Woods Konferansı toplandı.
Bretton Woods ile ABD, dünya kapitalizmini savaş sonrası yönlendirmeye başladı. 

Altına dönüşebilen tek para birimi dolar olarak kabul edildi. Diğer ülkelerin para birimlerinin dolar esasına göre belirlenmesi kabul edildi. Ülkelerin paraları garanti altına alındı. ABD doları daha değerli hale geldi.

Bretton Woods Konferansı sonucunda para temini ve akışı için İMF ve Dünya Bankası (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası) kuruldu.  BKZ.↴
http://www.sessiztarih.net/2021/02/imf-ve-dunya-bankasi-hangi-anlasma-ile.html

Savaş sonrası ABD, Truman Doktrini ve Mashall Planı çerçevesinde komünist bloğun karşısında yer alan müttefik ülkelere ekonomik yardımlar yaptı.

Atom bombası ile yıkılan Japonya'nın Meiji Restorasyonu ile kurduğu modern ülke ekonomisi ve sanayisi de yıkıldı. BKZ.
http://www.sessiztarih.net/2014/06/meiji-restorasyonu-nedir.html

Savaş sonrası Avrupa, Japonya ve SSCB ekonomilerinde önemli değişimler meydan geldi. Yeniden yapılanma ile Avrupa ve Japonya ekonomileri ayağa kalktı.

Derleyen: Ali ÇİMEN


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl