Ana içeriğe atla

En Kısa Süre Tahtta Kalan Osmanlı Padişahı Kimdir?

   V. Murat, tarihte Osmanlı tahtında en kısa süre kalan Osmanlı padişahıdır. 30 Mayıs 1876 ile 31 Ağustos 1876 tarihleri arasında, 3 ay 3 gün padişahlık yapmıştır. Osmanlı Devletinin 33. padişahıdır.



  Babası Sultan Abdülmecid'in en büyük oğlu olarak saltanat veliahtı olmasına rağmen amcası Sultan Abdülaziz padişahlık koltuğuna oturmuştu. 1876'da meşrutiyet taraftarı çevreler amcasını indirip kendisini tahta çıkarmak istemiş ve bir meşrutiyet taraftarı olan V. Murat bunu kabul etmişti. 30 Mayıs günü amcası hal'edilmişti. Kendisi olaylı bir biçimde tahta çıkmıştı. Aşırı içki tüketen ve sinirleri çok yumuşak olan padişah bu durumdan etkilendi. Buhran geçirdi. Psikozlar yaşadı. Padişahlık yapamayacak bir duruma geldi. 

 Yaklaşık 3 ay önce Abdülaziz'in devrilmesinde olduğu gibi 31 Ağustos 1876'da, cinnet geçirdiği ve ülke idare edemeyeceği gerekçesi ile V. Murat da tahttan indirildi. Yerine ağabeyi II. Abdülhamit getirildi. Kaynaklar V. Murat'ın tahtta kaldığı 93 günün sadece 7 günü kendine mâlik (kendini bilen halde) olduğunu belirtir.

   Yaklaşık 28 yıl Çırağan Sarayı'nda kalabalık bir maiyetle yaşadı. Akıl ve ruh sağlığının düzeldiği belirtildi. Piyano çaldı. Besteler yaptı. 29 Ağustos 1904'te ise vefat etti.

Ayrıntılı bilgi ve Kaynakça için BKZ.↴

İlk Piyanist Osmanlı Padişahı Kimdir? Ayrıca BKZ.↴

Derleyen: Ali ÇİMEN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl