Ana içeriğe atla

Pikardi (Picardie) Manevraları ve Mustafa Kemal

  17-21 Eylül 1910'da, Fransa'nın kuzeyinde Pikardi (Picardie) bölgesinde Fransızların başta Almanlar olmak üzere tüm dünyaya askeri gücünü göstermesi amacıyla  yapılan, Osmanlı Devleti adına Mustafa Kemal ve Ali Fethi (Okyar) Beyler'in de davetli olduğu askeri manevralara Picardie Manevraları denir. Uçak ve balonların ilk kez askeri amaçla denendiği yer Pikardi Manevralarıdır.

Konu ile ilgili BKZ. Özet Anlatım→Pikardi Manevraları ve Mustafa Kemal↴
http://www.sessiztarih.net/2020/07/pikardi-manevralari-ve-mustafa-kemal.html

    Paris'te askeri ataşe olan Binbaşı Ali Fethi Bey, Fransızlardan Pikardi Manevrası için gelen davete Harbiye'den yakın arkadaşı Kolağası (Yüzbaşı) Mustafa Kemal Bey'in de katılması için bizzat Mahmut Şevket Paşa'ya mektupla durumu izah etmiş; M. Kemal Bey'in manevralara katılmasına öncü olmuştu. Manevralara, 3'üncü Ordu Kurmay Başkanı Ali Rıza Paşa Başkanlığında Binbaşı Selahaddin Bey ve Kolağası Mustafa Kemal Bey'in katılması planlanmış olsa da Ali Rıza Paşa sağlık sorunları nedeni ile katılamamıştı. Manevralara katılacak Osmanlı Heyeti'ne Paris Askeri Ateşesi Ali Fethi Bey başkanlık etti. Selahaddin ve Mustafa Kemal Beyler de gözlemci misafir olarak Osmanlı heyetini oluşturdu. 





Picardie Manevraları

  Farklı ülkelerden 70 civarında misafirin katıldığı Pikardi Manevraları Fransız Orduları Başkomutanı Mareşal Ferdinand Forch komutasında gösterişli bir açılış töreni ile başladı. Manevralar hakkında harita üzerinde misafirlere bilgiler verildi.  Hazırlanan taktiklerin Almanlara karşı planlandığı, askeri kurmaylar tarafından hemen fark edilebiliyordu. 5 gün süren Pikardi Manevraları'nda Fransa, ordusunun gücünü tüm dünyaya göstermişti. 60 bin kişi tatbikata katılmıştı. 50 kilometre yol yürüyen askerler 24 saati geçkin aç bırakılmıştı. Ayrıca havacılık tarihinde tabiri caiz ise devrim yapıldı. Hava araçları ve balonlar ilk kez burada ciddi anlamda denendi ve kullanıldı. Bir diğer askeri ilk sayılabilecek olay ise, Fransız topçusunun otuz top aynı anda kullanılmak sureti ile yoğun atışlar yapmasıydı.




    Mustafa Kemal Bey, manevralar ile ilgili yaptığı eleştirilerle Fransızların ilgisini ve dikkatini kendisine çekmişti. Öyle ki tatbikatın son günü, akşam düzenlenen ziyafete alt rütbeli subaylar davet edilmemişken, Yüzbaşı rütbesinde olmasına rağmen M. Kemal Bey davet edilmiş ve  ziyafette Mareşal Foch ile tanıştırılmıştı. 




 Pikardi sonrası Mustafa Kemal Bey, arkadaşları ile çeşitli değerlendirmeler yaptı. Bu kadar büyük ve gösterişli hazırlığın barışı korumak amacıyla değil, savaş için yapıldığının açık olduğunu, çıkabilecek bir dünya savaşının ateşinin Osmanlı'ya sıçrayacağını ve bu yüzden askeri önlemler alınması gerektiğini belirtti. Hem Ali Fethi Bey hem de Binbaşı Selahaddin Bey, aynı fikirde idi. Bu fikirler kapsamında Harbiye Vekaletine gönderilecek rapor hazırlandı.

    1 aylık yurt dışı seyahati (12 Eylül-12 Ekim 1910) sırasında Mustafa Kemal Bey ve Ali Fethi Bey, bir daha zaman bulamayacaklarını tahmin edip, fırsat bu fırsat deyip 15 günlük Fransa, İsviçre, Hollanda, Belçika gezisine çıktılar. Fransa'da silah fabrikalarını gezdiler. Mustafa Kemal Bey, bu gezi ile birlikte hem Avrupa'daki gelişmeleri gördü. Hem de büyük savaşın kokusunu almış oldu. 


Ali Fethi ve M. Kemal Beyler-Picardie



Mustafa Kemal Bey'in Pikardi'de Başından Geçtiği İddia Edilen Uçak Kazaları ve Bunların Olmadığı Tartışmaları


  Gazeteci Sadi Borak'ın Mayıs 1965'te, Hayat Tarihi Mecmuasında yayımlanan ''Atatürk Uçağa Niçin Binmezdi?" başlıklı yazısı ile Atatürk'ün başından geçtiği idda edilen Pikardi'deki kazaları, bir grup pilota anlattığı iddiasını ortaya koymuştu. Buna göre; Mustafa Kemal Bey, Fransa'da Pikardi manevraları sırasında iki ciddi tehlike atlattı. Manevraların ikinci gününde manevra alanı üzerinde alçak uçuş gerçekleştiren iki uçak çarpıştı. Uçak pilotları yaşamını kaybetti. Düşen uçaklardan biri Mustafa Kemal Bey'in hemen yakınına düştü ve M. Kemal Bey kazadan kıl payı kurtuldu. Onun Fransa'da başına gelen ikinci olay ise bir o kadar daha ilginçti. Manevraların sona erdiği gün Fransızlar, isteyen misafirlere uçaklara binebileceklerini söylemişti. Mustafa Kemal de istekli oldu. Tam uçağa binmek üzere yönelmişken, komutanı Ali Rıza Paşa, bileğinden tutarak; “bilmediğin aş ya karın ağrıtır, ya baş” diyerek, mani oldu. Aynı uçağa M Kemal Bey yerine başka ülkeden bir subay binmiş ve uçak kalktıktan kısa bir süre sonra düşmüştü. Bu yüzden de Mustafa Kemal hayatı boyunca uçaklara binmemiş ve uçak korkusu yaşamıştı. Yaşandığı iddia edilen anılar bu şekildedir.

   Tarihçiler, bu anlatıma itiraz etmiştir. Böyle bir olayın hatta iki olayın da yaşanmadığını iddia ederler. Harp tarihçisi Selim Erdoğan yukarıda anlatılan olayları reddeder ve kanıtlar öne sürer. Ona göre her iki olayda yaşanmamıştır. Manevralarda ölümlü bir uçak kazası yaşanmamış, manevralarına başlayan 14 uçak, eksiksiz olarak hangarlarına dönmüştür , diyerek kanıt sunmuştur. Ayrıca Ali Rıza Paşa'nın hastalığı nedeniyle Pikardi'ye gitmediği yönünde Dr. Selim Erdoğan ve diğer araştırmacılar da görüş bildirir. Bu yüzden ikinci olayın yaşanması ihtimali zayıftır. Ayrıca Gazi Paşa'nın uçaktan korktuğu iddiası da tartışmalıdır. Tarihçiler, Atatürk'ün uçağa güvenlik nedeniyle bindirilmediği ve yurt içi gezilerinde tren tercih edildiğini belirtir.

   Atatürk'ün yukarıda geçen anıların doğruluğunun olup olmaması, bu anıların efsaneden ibaret olup olmaması dışında, önemli olan Pikardi Manevralarının onun askerlik hayatına önemli deneyimler katmış olmasıdır. Gelen büyük dünya savaşı tehlikesini gördüğü, askeri yenilikleri ve savaş tehlikesini Osmanlı kurmaylığına raporla bildirdiği tarih açısından kayda değerdir.

Derleyen: Ali ÇİMEN    

Kaynakça:

→Mehmet ÖNDER, "ATATÜRK, FRANSA-PICARDIE MANEVRALARINDA (12 Eylül-12 Ekim 1910)", ERDEM İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, C. 11, Sayı:32, 1998, s.527-532.


→Fatih ÖZKURT, Mustafa Kemal Atatürk Döneminde İcra Edilen Askeri Manevra ve Tatbikatlar (1909-1938), T.C. Selçuk Üni. Sosyal Bilimler Ens. Tarih Ana Bilim Dalı Atatürk İlk. ve İnk. Tarihi Bilim Dalı, Doktora Tezi, Konya 2013.

→Selim ERDOĞAN, "Fransa 1910 Büyük Sonbahar (Picardie) Manevraları ve Atatürk'ün Düşen Uçaktan Kurtulması Rivayeti" Beyaz Tarih, 8 Mayıs 2020.

Beyaz Tarih genel ağ sitesindeki makaleye ulaşmak için BKZ.↴

https://www.beyaztarih.com/osmanli-tarihi/fransa-1910-buyuk-sonbahar-picardie-manevralari-ve-ataturkun-dusen-ucaktan-kurtulmasi-rivayeti





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hicrî Takvim Miladi Takvime Nasıl Çevrilir?

Örnek: Hicrî 1431 yılını Miladi Takvime Çevirme Aşamaları: I. Aşama : 1441 Hicrî yıl 33 sayısına bölünür. Çünkü 1 Hicri yıl yaklaşık 354 gündür. Hicrî takvim kamerî, yani aya dayalı düzenlenir. Güneşe dayalı düzenlenen Miladi Takvimde ise 1 miladi yıl yaklaşık 365 gündür. İki takvim arasında bir yıllık sürede 11 günlük fark görülür. Bu fark toplamda her 33 yılda 1 yıl olmuş olur. 1431/ 33 = 43,36...→ yaklaşık 43. Böylece 33 yılda 1 yıllık farktan 1431 yılda kaç yıl fark olduğu ortaya çıkar. II. Aşama :  Yukarıda çıkan sonuç, Hicri yıldan çıkarılır. 1431-43= 1388 Böylece Hicri Takvimin Miladi takvim ile arasındaki fark düzeltilmiş oldu. III. Aşama : Yukarıda çıkan sonuç yıl farkı alınmış hicri tarihtir. Son olarak bu sonuca iki takvim arasında 622 yıl farkı eklenir. Hicrî Takvim başlangıcı, İslam Dini Peygamberi Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye Hicreti olayıdır. Bu olay Miladi 622'de olmuştur. 622 rakamı   iki takvim arasındaki yıl farkı

Tevaif-i Mülük Devletler Ne Demektir?

   Abbasi Devleti'nin (750-1258) merkezi otoritesinin zayıflaması ve Abbasiler'e bağlı yöneticilerin (Emir'ül Umeralar) kendi bölgelerinde bağımsızlıklarını ilan etmeleri ile ortaya çıkan feodal devletlere Tevaif-i Mülük Devletler denir. Tevaif'ül Mülük Devletler, Abbasiler'in çözülmesine ve parçalanmasına zemin hazırlamıştır.  Ayrıca BKZ. → Emir'ül Umera Nedir? ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/08/emirul-umera-nedir.html Tevaif-i Mülük Devletler    şunlardır: * Mısır 'da; - Tolunoğulları (Mısır'da kurulan ilk Türk- İslam Devleti) - İhşitler (Akşitler) (Mısır'da kurulan 2. Türk-İslam Devleti) Ayrıca BKZ. → Hicaz'a egemen olan ilk Türk devleti ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/05/hicaza-egemen-olan-ilk-turk-devleti.html - Fatimiler (Şii Arap Devleti) * İran 'da; - Tahiriler - Saffariler - Büveyhoğulları * Horasan 'da; - Samanoğulları * Kuzey Afrika 'da; - Ağlebiler - İd

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay