Ana içeriğe atla

Berlin Buhranı 1948-1972 (Özet)

     Özellikle 1948'de SSCB'nin Berlin Ablukası ile Berlin'e diğer müttefik ülkeleri almaması ile başlayan, Soğuk Savaş Dönemi boyunca SSCB- ABD arasındaki Berlin ile ilgili siyasi anlaşmazlıklar ve gerilimler sürecine Berlin Buhranı (Bunalımı) denir. Özellikle 1948'den 1972 Doğu ve Batı Almanya'nın anlaşmasına kadar süren süreçtir. Batılı Devletlerin (ABD-İngiltere-Fransa) Almanya'daki işgal alanlarını birleştirmesi (Trizonia) ve SSCB'den bağımsız kararlar alması ile başlayan buhranın adıdır. 

   SSCB ise 24 Haziran 1948 ile 12 Mayıs 1949 tarihleri arasında Batılı ülkeleri Berlin'den atmak amacı ile Berlin'e giriş ve çıkışları yasakladı. Bu olaya ise Berlin Ablukası denir. ABD ablukayı havadan yardı. Batı Berlin'e havadan her türlü yardım malzemesi götürdü. Bu abluka ile müttefik devletlerin birlikteliği çöktü. Bu olay Soğuk Savaş Dönemi'ne girildiğinin net bir kanıtı oldu. 1949'da Almanya Doğu ve Batı diye ikiye ayrıldı. Doğu Almanya'da SSCB yanlısı Demokratik Almanya, Batı Almanya'da ise ABD- İngiltere- Fransa yanlısı Federal Almanya kuruldu. Almanya toprakları ve dörtlü işgalin merkezi Berlin Soğuk Savaş Alanı haline geldi. 


   Dönem boyunca ABD Batı Berlin'e büyük maddi yatırımlar yaptı. SSCB işgal alanının tam ortasında, Berlin'in batısında tabiri caiz ise "parlayan kapitalist yıldız" yarattı. ABD, Federal Almanya'ya nükleer silah sistemi getireceğini duyurdu. SSCB, Batı Berlin'in silahsızlandırılmasını istedi. Yoksa tüm Berlin'i  Doğu Almanya'ya katacağını duyurarak ultimatom verdi. İlişkiler iyiden iyiye gerildi. Böylece 1956'da Berlin Buhranı büyüdü. 1961'de en gergin dönemini yaşadı. SSCB 1961'de ünlü Berlin Duvarı'nı örülmesi kararını aldı. Nihayetinde Yumuşama döneminde SSCB ve ABD olumlu görüşmeler yaptı. 1972'de Doğu ve Batı Almanya arasında yapılan anlaşmalar ile Berlin Bunalımı sona erdi. 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılması ise Soğuk Savaş Dönemi'nin sonuna gelindiğinin habercisi oldu.

Konu ile İlgili AYRINTILI Bilgi ve KAYNAKÇA İçin BKZ.↴
http://www.sessiztarih.net/2020/07/berlin-buhrani-nedir-berlin-ablukasi-ve.html
Derleyen: Ali ÇİMEN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl