Ana içeriğe atla

Berlin Ablukası-Müttefik Blokun Çöküşü (Özet)

  24 Haziran 1948 ile 12 Mayıs 1949 arasında, SSCB'nin başta ABD olmak üzere Batılı Devletlere göz dağı vermek, onları Berlin'den çıkartmak gibi amaçlar ile Berlin'in tüm kara bağlantısını ve ikmal yollarını kesip, bölgeye giriş-çıkışı kontrolü altına aldığı olaya Berlin Ablukası denir. 


  Berlin'in batısı Batılı ülkelerin, doğusu ise SSCB'nin kontrolü altında idi. Fakat Berlin çevresi SSCB'nin işgali altında ve Berlin de bu bölgenin içinde "ada" gibi duruyordu. Müttefikler Berlin'e geçerken SSCB işgal bölgelerinden geçeceklerdi. Sovyetler, 23 -24 Haziran gecesi Berlin'e olan tüm giriş ve çıkışları durdurdu. Kara ve demir yollarını tuttu. Tüm ikmal yollarını kesti. Batı Berlin halkı erzaksız ve zor durumda kaldı. Ablukayı aşmak isteyen ABD, hava koridoru kullandı. Her türlü yiyecek ve yardım malzemesini uçaklarla Batı Berlin'e götürdü. "Kuru Üzüm Bombardıman Uçakları" savaşta büyümüş Berlinli çocuklara gökyüzünden tatlı yiyeceklerin olduğu paketleri küçük paraşütlerle attılar. 


   Abluka, BM'nin araya girmesi ile 1949'da kalktı. Fakat abluka nedeni ile çeşitli sonuçlar gözler önüne serildi. Berlin Ablukası ile Berlin Buhranı doğdu. Berlin Buhranı 1972'ye kadar sürdü. II. Dünya Savaşı galibi Müttefik blok çöktü, parçalandı. İki kutuplu dünya ve Soğuk Savaş Dönemi'ne girildi. Dünya ABD ve SSCB kutuplarına bölündü. Almanya ve Berlin Doğu ve Batı diye ikiye bölündü. Gerginlikler ve tehditler birbirini kovaladı. 1961'de Berlin Duvarı örüldü. Berlin Ablukası Soğuk Savaş'ın başladığının en büyük ispatı oldu.

Konu İle İlgili Ayrıntılı Anlatım ve Kaynakça İçin BKZ.↴
Derleyen: Ali ÇİMEN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl