Ana içeriğe atla

Viyana Kongresi Nedir?

   1815'te, Avrupalı ülkelerin Avrupa'yı yeniden biçimlendirme düşüncesinin belirdiği ve ortaya konduğu kongredir. Napolyon Bonaparte'nin kendi çıkarları doğrultusunda değiştirdiği ve alt üst ettiği Avrupa düzenini onarmak, Avrupa'nın siyasi durumunu şekillendirmek, Avrupa haritasını çizmek, Avrupa'nın geleceğini planlamak gibi amaçlarla Avrupalı devletlerin toplandığı kongreye Viyana Kongresi denir. 

   Baloların ve eğlencelerin de tertip edildiği Viyana Kongresi, Beethoven'ın 7. senfonisini ilk kez sunduğu yerdir. Koyu tenlilerin ticaretinin ve esaretinin yasaklandığı kongredir.

    Kongre Eylül 1814'de, Viyana'da Avusturya ve Prusya İmparatorları, Rus Çarı ve Avrupa'nın diğer tüm küçük krallıklarının hükümdarları ile birlikte toplandı. Başta Şansölye Metternich (Avusturya) olmak üzere; Castlereagh (İngiltere), Talleyrand (Fransa), Hardenberg (Prusya), Humboldt (Prusya), Nesselrode ve Çar Alexander, toplantının önemli isimleriydi. Avusturya'nın uyarılarına rağmen Osmanlı Devleti toplantıya katılmadı. 





   Kongrede Alınan  Tedbirler ve Kararlar 

Haziran 1815'de, Viyana Kongresi'nde Avrupa'nın yeni düzeninde anlaşma sağlandı. Böylece Restorasyon Dönemi (1815-1827) başladı. Bu kongrenin başrol oyuncuları, kongreyi temelde barışı, düzeni, uyumu sağlama amaçları ile toplasa da sadece kendi menfaatleri ve politikaları çerçevesinde Avrupa'da bir tanzim işine kalkışmışlardı. Haliyle alınan kararların uygulanmasında silaha başvuruldu.
   
→ Saksonya'nın ve Ren Bölgesinin bir bölümü  ve Poznan Prusya'ya verildi. İngiltere Malta ve Yedi Ada'yı aldı. Lehistan(Polonya) topraklarının büyük kısmı Rusya'ya, İsveç toprakları Norveç'e; Sardunya Krallığı, Nice, Savore ve Cenova bölgeleri İtalya'ya verildi.
  
 Avusturya İmparatoru'nun kızı Marie Louise'ye (Napolyon'nun ikinci eşidir.) İtalya'daki Parma Dukalığı verildi. Ayrıca Avusturya, Doğu Galiçya'yı alırken; Po Nehrine kadar da  topraklarını genişletti. Böylece Avusturya'nın İtalya'daki etki alanı arttı.

Almaya'da Alman hükümetleri siyasi bir birlik altında toplanamadı. Bu durum Avusturya'nın çıkarına idi.

→ İsviçre, 22 kantondan oluşan bağımsız, tampon( Fransa- Avusturya arasında) bir devlet haline getirildi. 

26 Eylül 1815'de ''La Sainte Alliance''  Kutsal İttifak oluşturuldu. Burada amaç Hristiyanlık ilkeleri çerçevesinde Avrupa düzenini korumaktır. Anlaşan üç ülke; Prusya Protestanlık mezhebini, Rusya Ortodoks mezhebini, Avusturya ise Katolik mezhebini temsil ediyordu. Ülkeler, kendi mezhebindeki Hristiyanların koruyucusu rolünü üstlendiler. Fransa, daha sonra bu anlaşmaya dahil edildi.

Rus Çarı Alexander, siyasi bir terim olarak ilk kez ''Şark Meselesi'' kavramını kullandı. Bundan sonra diplomatlar arasında bu terim kullanıldı. Osmanlı Devleti'nde yaşayan özellikle Ortodoks Hristiyanların sorunları ile ilgilenmek amacıyla kullandı. Fakat sonraları anlam bütünlüğü, Osmanlı toprak bütünlüğünü korumaktan, Osmanlı'nın Avrupa topraklarını parçalamaya kaydı.

''Dörtlü İttifak Anlaşmaları; Prusya, Avusturya, Rusya ve Kutsal İttfak'ta olmayan İngiltere arasında ''20 Kasım 1815'te imzalandı.  Temel amaç Avrupa'nın neresinde Monarşi düzenine karşı bir hareketlenme olursa olsun, bunu durdurmak bu dört ülkenin göreviydi. Böylece mutlak monarşiyi koruma sistemi olan Meternik Sistem ortaya kondu. İhtilalci ayaklanmalara hemen müdahale edilecekti.. Fransa'nın da ittifaka katılmasıyla ittifak, beşli bir ittifaka dönüştü. 

Ayrıca BKZ. Meternik Sistem Nedir?
    

   Navarin Olayı (1827) ile  Osmanlı donanmasını yakan ve böylece kendi ayaklarına kurşun sıkan Avrupalı devletler, restorasyon dönemini de Meternik fikrini de yitirmiş oldular.



Yazar: Ali ÇİMEN
   



Kaynakça:

Kitaplar:

Prof Dr. İlber Ortaylı, ''Avrupa ve Biz'', Turhan Kitabevi yay., Ankara, 2007.

Prof Dr. İlber Ortaylı, "İmparatorluğun Son Nefesi, Osmanlı'nın Yaşayan Mirası Cumhuriyet",  Timaş yay., İstanbul, 2014.
   
Makaleler:

Salih Münür ÇORLU, ''Viyana Kongresi'', Yeni Türk Mecmuasındaki makalesinden yararlanılmıştır. Adı geçen makaleye genel ağ üzerinden ulaşmak için BKZ.

Sevim BİNİCİ, ''1815 VİYANA KONGRESİ VE ŞARK MESELESİ'', Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl 5, Sayı 20, Şubat 2018, s. 418-427.

Yukarıdaki adı geçen makaleye genel ağ üzerinden ulaşmak için BKZ.

Emruhan YALÇIN, ''Şark Meselesi ve Emperyalistlerin Türk Politikası'', Toros Üniversitesi İİSBF Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt II, Sayı:4, Aralık 2015, s. 75-94.

Yukarıdaki adı geçen makaleye genel ağ üzerinden ulaşmak için BKZ.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl