Ana içeriğe atla

Kale-i Sultaniye Anlaşması Maddeleri / Önemi

     Osmanlı Devleti ile Birleşik Krallık (İngiltere) arasında 5 Ocak 1809'da imzalanan anlaşmadır. Kale-i Sultaniye Anlaşmasının diğer adı Çanakkale Anlaşması'dır. Anlaşmayı Osmanlı adına Mehmet Emin Vahid Efendi ile İngiltere adına Sir Robert Adair imzalamıştır. 

   XIX. yüzyılın başında, hem Avrupa devletlerinin dinamik çıkarcı siyaseti hem de Osmanlı Devleti'nin ''denge'' politikası dinamik ve hızlı bir biçimde devam etti. Üçüncü koalisyon dönemi devam ederken Fransa ve Osmanlı yakınlaşması Osmanlıların Ruslara savaş açmasına neden oldu. Bunun üzerine İngiltere Rusya tarafında yer aldı. Gemileriyle boğazlara kadar gelerek Osmanlı donanması ile çatıştı. 1807-1809 Osmanlı- İngiliz savaşları sonucunda iki ülke, Çanakkale Anlaşması'nı imzaladı. 12 maddelik bu anlaşmayı özetlenirse;
-Boğazlardan savaş gemilerinin geçişleri eskiden olduğu gibi yasak olacak.
-Daha önce İngiltere'ye tanınan kapitülasyonlar, aynen devam edilecek.
-Fransa, Osmanlıları tehdit ederse İngiltere donanması ile boğazlara gelerek Osmanlıları koruyacak.

  Bu anlaşma; uzun süredir Fransa'ya bağımlı olan Osmanlı dış politikasının, İngiltere çizgisine girdiğinin bir işaretidir. Ayrıca Osmanlılar, savaş halinde olduğu Rusya'ya karşı güçlü bir müttefik elde etmiştir. Boğazların hukuksal rejimi düzenlenirken Osmanlı ile Rusya arasında bir sorun olan Boğazlara; ilk defa üçüncü bir devlet, İngiltere, resmen karışmıştır. Ayrıca Boğazlar üzerinde İngiltere ve Rusya rekabeti de gün yüzüne çıkmıştır. Boğazlar rejimi, Osmanlı Devleti'nin tek taraflı işlemleri ile değil iki taraflı anlaşmalarla düzenlenmeye başlamıştır.

Kale-i Sultaniye Neresidir? Ayrıca BKZ.↴
http://www.sessiztarih.net/2020/06/kale-i-sultaniye-nedir-neresidir.html

Derleyen: Ali ÇİMEN




Kaynakça:

→Muharrem DÖRDÜNCÜ, ''1774 KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASINDAN 1841 LONDRA SÖZLEŞMESİNE KADAR BOĞAZLAR MESELESİ'', Afyon Kocatepe Üni. Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:1, Sayı:2, Ocak 2019, s.67-79.

→Dr. Süheyla YENİDÜNYA, ''Kale-i Sultaniye Anlaşması'nın Gizli Maddeleri'',Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 1, Haziran 2009, s. 309-325.






    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl