Gülbank Duası Nedir?

     Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir. Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır. Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır. Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir.

Yeniçeri Gülbankı


   Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi, Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.  Ayrıca Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu. 

    Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür.Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenlerinde gülbank okunurdu. 

   Doğum, sünnet, okula başlama (Âmin Alayı), evlenme, cenaze, ad koyma, tarikata giren yeni dervişe arakıyye giydirme gibi törenlerde bu dua okunurdu. 
   Gülbanklar ''Allah Allah'' diye başlardı.“Allah Allah illallah, Allah Allah eyvallah, bism-i şâh Allah Allah” diye çoşkuyla başlayan gülbank duaları; yapılacak işle ilgili cümleler ile devam ederdi. Dua esnasında Hz. Muhammed'e salavat getirilir; dualarda Hz. Ali'nin ve duayı okuyan şeyhin bağlı olduğu tarikat şeyhinin adları geçerdi. ''Demine devranına hû diyelim'' diyerek dua sona erdirilirdi. ''Hû'' sesi hep bir ağızdan nefesin sonuna kadar söylenirdi.

  Mevlevîlikte görülen kısa bir Gülbank duası ise şöyleydi:

 “Vakt-i şerîf hayrola, hayırlar fethola, şerler defola, Allahü azîmüşşân ism-i zâtının nûru ile kalbimizi pür-nûr eyleye. Demler safâlar ziyâde ola. Dem-i Hazret-i Mevlânâ, sırr-ı Şems-i Tebrîzî, kerem-i İmâm-ı Alî hû diyelim hû!”

   Yine Mevlevîlikte Şeb-i Arûs törenlerinin sonunda şeyh şu gülbankı okurdu:
   
“Vakt-i şerîf hayrola, hayırlar fethola, şerler defola. Leyle-i arûs-ı rabbânî, vuslat-ı halvet-serâ-yi sübhânî hakk-ı akdes-i hüdâvendigârîde ân-be-ân vesîle-i i‘tilâ-yı makām ve füyûzât-ı rûhâniyyet-i aliyyeleri cümle peyrevânı hakkında şâmil ü âm ola. Dem-i Hazret-i Mevlânâ, sırr-ı Şems-i Tebrîzî, kerem-i İmâm-ı Alî, hû diyelim hû!”

    Bektaşîlikte hemen her tören için ayrı ayrı gülbanklar düzenlenmişti. Aşûre, lokma erkanı, nevruz, çerağ, ikrar, sünnet, ad koyma, sofra, gasil, cenaze, defin gülbankları bu duaların en önemlileriydi. Bektaşîlikteki ''Büyük Gülbank'' örneğine dair bir dua şu şekildedir :

Bism-i şâh, Allah Allah! Akşamlar hayrola, hayırlar fethola, şerler defola. Müminler ber-murâd ola, münkirler mâtola, münafıklar berbâd ola. Allah Allah! Demler dâim, cemler kāim, ibadetler sahih ve sâlim ola. Gönüller şâdola, meydanlar âbâd ola, meclisler küşâd ola. Allah Allah! Er Hak Muhammed Ali cümlemize muîn ve zahîr ve dest-gîr ola. On iki imam ve on dört ma‘sûm-ı pâkân efendilerimizin hayır himmetleri üzerlerimizde hâzır ve nâzır ola. Hemîşe iltifat-ı ulyâları ve rûhâniyyet-i aliyyeleri yâr ve yâverimiz ola. Çağırdığımız demde feryâd-reslerimiz ola. Muhabbetleri dâim ve kāim ola. Allah Allah! Nazar-ı şerîfleri zâhirlerimizi mâmur, bâtınlarımızı pür-nûr eyleye. Hazret-i Hakk-ı veliyy-i mutlak rütbe-i a‘lâları der-i sahrâ-yı mahşer bâ-şehîdân-ı Kerbelâ cümlemizi haşr ü cem‘ eyleye. Allah Allah! Tâcü’l-ârifîn, gavsü’l-vâsılîn, sultânü’l-âşıkīn, pîrimiz, üstâdımız, melce-i melâzımız Hz. Seyyid Muhammed Hünkâr Hacı Bektâş-i Veliyy-i Horasâniyyü’n-Nîşâbûrî -kaddese’llāhü sırrahü’l-âlî ve’l-celî- efendimiz hazretlerinin himmet-i ulyâları ve rûhâniyyet-i aliyyeleri üzerimizde sâyebân ola. Sülûkünde sâbit-kadem edip kötü işlerde bulundurmaya. Nâmerde muhtâç ettirmeye. Zevk-i vicdân, ilm ü irfân, kemâl-i hâl, fütûhât-ı kısmet kerem ve inâyet eyleye. Allah Allah! Mefhar-i ehl-i îmân Hazret-i Balım Sultan, Sarı İsmâil Sultan, Hacim Sultan, Seyyid Ali Sultan, Abdal Mûsâ Sultan, Kaygusuz Sultan, Şahkulu Sultan, Mansûr Baba Sultan ve gelmiş geçmiş dedebaba sultanlar ve bilhassa mürşid-i muhteremimizin (burada zamanın dedebabasının adı söylenir) himmetleri hâzır, kerâmetleri bâhir, velâyetleri nâzırımız ola. Her geldikçe hakkımızda hayırlısını ihsan eyleye. Güç işlerimizi âsan, müşkil işlerimizi halleyleye. Allah Allah! Nefeslerimizi keskin, tîğlerimizi bürran, dîdelerimizi bînâ, kalplerimizi musaffâ eyleye. Çerağ sahiplerinin çerağları rûşen ola. Hayır sahiplerinin hayrı kabûl ola. Kurban sahiplerinin kurbanları makbûl ola. Allah Allah! Deryada ve karada olan ehl-i îmân can kardeşlerimize sıhhat ve selâmet ihsân eyleye. Ve bu tarîk-ı aliyyeden güzerân eden ehl-i îmân canların rûh-ı revânları şâd ü handân ola. Allah Allah! Huccâc-ı müslimîne ve guzât-ı müsâfirîne hayırlı selâmet ihsân eyleye. Namazlarımız, niyazlarımız, erkânlarımız pesendîde-i bârigâh-ı kibriyâ ola. Hastalarımıza şifâ, borçlularımıza edâ, bi-gayri hakkın esir ve mahbus olanlarımıza hayırlısıyla halâs nasîb eyleyip gāib hazînesinden merzûk eyleye. İnâyet-i seyyid-i kâinat, sırr-ı Murtazâ Alî, dem-i pîr hünkâr Hacı Bektâş-i Velî ve çerâğ-ı kānûn-ı evliyâ ebed ola. Gerçek erenlerimizin demine, devrânına hû!

  Alevilikte, Cem törenlerinde yapılan Cem açılış gülbank duasının bir örneği de şudur:

Alevilikte Gülbank


''Bismişah, Allah Allah. Akşamlar hayır ola, hayırlar feth ola, şerler def ola, müminler bermurad ola, demler daim, Cemler kaim ola. Hazır-gaip, zahir-batın cem erenlerinin nuru cemalları aşk ola. Ehlibeytin, Üçlerin, Beşlerin, Yedilerin, Oniki İmamların, Ondört Masum Pakların, Onyedi Kemerbestlerin, Kırkların, cümle erenlerin katarından, didarından ayırmaya. Her dilde bir dilek, her gönülde bir murat vardır. İnandığımız, güvendiğimiz yüce Yaradan, dilde dileklerimizi, gönülde muratlarımızı vere. Allah, namerde-merde muhtaç eylemeye. Duvarımızdan taş, gözlerimizden yaş dökmeye. Genç yaşta ölüm, ihtiyarlıkta zulüm vermeye. Hak evimizin, toplumumuzun ağız tatlılığını bozmaya. Huzur vere, dertlerimize derman, hastalarımıza şifa, borçlarımıza eda nasip eyleye. Yolumuzu yolsuza, yüzümüzü nursuza uğratmaya. Gökten hayırlı rahmetler, yerden hayırlı bereketler; anababasına, toplumuna hayırlı evlatlar vere.On sekiz bin alemle mümin, Müslim cümle kardeşlerimizi Muhammed- Ali gülbangından mahrum eylemeye. Çağırdığımızda, bunaldığımızda Hızır yoldaşımız; Şah-ı Merdan Ali kardaşımız, Hünkar Hacı Bektaş Veli de haldaşımız ola. Duası bizden, kabulü Allah'tan ola. Gerçekler demine, evliya keremine, gönüller birliğiyle gerçeğe Hû diyelim.''




   Mehteran da ise iki tür gülbank duası vardı. Normal günlerde ''Eyyâm-ı Âdiye Gülbankı'' okunurdu. Ordunun sefere çıktığı, seferde ve savaşta olduğu zamanlarda ise ''Cenk Gülbankı'' okunur. Cenk Gülbankı şöyledir:


Eûzübillâh, eûzübillâh.
Hüdâya şükr-i bîehad, Lâilahe illallah.
Elmelikü’l-Hakku’l-Mübîn,
Muhammed'ün Resûlilah-i sadıku’l va’dü’l-emîn.
İnnâ fetahnâ leke fethan  mübinâ  ve yensurekâllahu nasran azîzâ.
Ey Padişah-ı halifetullah, el İslâmü aleyke avnullah.
Sensin hâris-i dîn-i mübîn, hâris-i şeriatullah.
Uğrun açık olsun ey Padişahım, ömr-i ikbâlin mezid.
Hüdâ kılıncın keskin eylesin , nur-ı satvetini gün gibi bedîd.
İşte furkan-ı adalet, işte seyf-i şeriat, tâhtegân-ı mülkünü  eylesin tâ yevm-i haşre kadar  medîd.
Ruh-i pâk-i fahr-i âlemi hoşnud ettin, Hak, gaza-i ekberin etsin mübarek ve saîd .

(Takımın içinden  seçilmiş güzel sesli biri, “Nasrün minallahi ve fethün karîb ve beşşir'il-mü'minîn" âyetini okur. Üç defa Allah diyecek kadar durduktan sonra bütün sazlar ve davulların  iştirâkiyle efrad hep bir ağızdan "Allah Allah" diye devamlı olarak bağırır. Gülbankçı "Allah Allah" deyince susarlar ve gülbank devam eder.)
  Eli kan, kılıncı kan, sinesi üryân, ciğeri püryan, meydan-ı şehadette Allah yoluna revan.
Şüheda-i gazâya Hak görünür ayân.
Kahrımız, gazabımız düşmana ziyan.Yâ Rahman.
Hâtem-i enbiya, Peygamberimiz Cenab-ı Ahmed-i Mahmûd u Muhammed Mustafa 

(Bu anda bütün efrad, elleri göğüslerinde olduğu üzere eğilip salavat getirirler) Âl-i evlâd-ı resûl-i müctebâ, imdad-ı ruhaniyyetine.
Bilcümle âlem-i islâmın sıhhat-ü selâmetine.
Ebü'l-feth ve’l-meğazi Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri'nin avn-u inâyetine.
Devletimizin bekâ-u temâdisine.
Ordularımızın devam-ı muzafferiyyetine.
Üçler, yediler, kırklar, göçenler demine devranına Hû diyelim Hûuuu …''
   Yeniçeri Ocağı'nda söylenen Gülbank-ı Muhammedi çok gür bir ses ve coşkulu bir biçimde söylenirdi. Yeniçeri Ocağı'nın Ulufe Töreni Gülbankı ise şudur:





''Bismişâh, Allâh Allâh
Celil-i Cebbâr, Mûin-i Settâr,
Hâlik-i Leyl-ü ven nehâr
Lâ-yezâl,zül-celâl Yek'dir Allâh yek,
Allâh'ın birliğine, küffârın körlüğüne
Ve Resûl-ü Enbiyâ, Peygamberimiz, Efendimiz,
Cenâb-ı Ahmed-i Muhammed Mustafa
Ve âl-i evlad-ı Resûl-i Müctebâ'nın imdadı
Rûhâniyetlerine,
Pîrân, mürşidân, âşıkân Gavse'l-Vâsılîn
Hamâle-i Kur'an Esseyyid Muhammed Hacı Bektaş Veli
Ve Güzeştegân-ı Pîrân ve ehl-i İslam ervâhına
Ve dest-gîrimüz Balım Sultan ayn-ı inâyetine
Hünkâr-ı İslam İbnü's-sultan
Bi'l-cümle İslamı necât, saadet ve selametine
Üçler, beşler, yediler, kırklar, üç yüz altmışlar
Ve binbirler demine…
Nûr-ı Nebî, Kerem-i Ali, kerâmât-ı velî,
Gülbânk-i Muhammedî
Pirimiz, üstadımız, hünkârımız,
Kutbu'l-arfîn Hacı Bektaş Veli''



Derleyen : ALİ ÇİMEN


KAYNAKÇA:


Ferit DEVELLİOĞLUOsmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi yayınları, Ankara, 2005, sayfa 297.

TDV İslam Ansiklopedisi, C. XIV, İstanbul, 1996, s.232-235.

İslam Ansiklopedisine genel ağ üzerinden ulaşmak için BKZ.

https://cdn.islamansiklopedisi.org.tr/dosya/14/C14005036.pdf

İstanbul Mehteran Ekibi'nin resmi genel ağ adresi için BKZ.
http://www.istanbulmehter.com/index.php/mehter-bilgileri/mehter-tarihi/111-mehter-duasi-gulbank.html

Remzi KAPLAN, ''Alevi Duaları ve Gülbanklar''
Yukarıda adı geçen makaleye genel ağ üzerinden ulaşmak için BKZ.

Mehteran Gülbankı için BKZ.
https://www.youtube.com/watch?v=IYTI2HTUv5E



Yorumlar

  1. Ey Muâvîler ümmeti ve ey düşmân-ı Muhammedî,
    Siz küfrânî, biz şükrânî; Siz bir taraf, biz bir taraf.

    Sizler tuğyânî milleti, bizler Muhammed Ümmeti,
    Siz Mervânî, biz Kurânî; Siz bir taraf, biz bir taraf.

    Siz Mervânî-i Cehennemî, biz Muhammedî-i Cennetî,
    Siz Şeytânî, biz Rahmânî, Siz bir taraf, biz bir taraf.

    Siz Muâvîler askeri, biz Haydârîler leşkeri,
    Siz kahrânî, biz lütfânî; Siz bir taraf, biz bir taraf.

    Siz Yezîdî, siz pelîdî, biz Hüseynî, biz şehîdî,
    Siz butlânî, biz hakkânî; Siz bir taraf, biz bir taraf.

    Siz düşmân-ı Mustafa, biz bende-i Âl-i Âbâ,
    Siz hasmânî, biz Rahmânî; Siz bir taraf, biz bir taraf.

    Siz kâtil-i Âl-i Zehrâ, biz mâtemdâr-ı Mustafâ,
    Siz Şimrânî, biz hüznânî; Siz bir taraf, biz bir taraf.

    Siz Haccâcî, siz leccâcî, biz Kanberî ve Peygamberî,
    Siz nefsânî, biz rûhânî, Siz bir taraf, biz bir taraf.

    Siz Şeytânî, biz Rahmânî, zıdd-ı ender zıddız hâsıl,
    Siz zulmânî, biz nûrânî; Siz bir taraf, biz bir taraf.

    Seyyid Mir Hamza Nigari

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

İstanbul'da Doğan ve Ölen İlk Osmanlı Padişahı Kimdir?