Ana içeriğe atla

Eksklav-Anklav Siyasi Toprak Ne Demektir?

 Siyasi bir toprak parçası, siyasi açıdan bağlı bulunduğu ülkeye coğrafi açıdan bağlı değil de, başka bir ülkenin topraklarının içinde ise o toprak Eksklav Toprak adıyla tanımlanır. Bununla birlikte, bir ülkenin kendi coğrafi toprakları içinde başka bir ülkeye ait yabancı topraklar varsa bu da Anklav toprak diye tanımlanır. Uluslararası ilişkiler literatürü; eksklav ve anklavı, "çevreleyen ülkenin etine saplanmış kıymık" ya da "ayakkabıdaki taş" diye tanımlar.

 Örneğin; Suriye sınırları içinde bulunan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, Türkiye'nin eksklav toprağıdır. Türkiye sınırlarının içindeki toprak parçası değildir. Sınırlarının dışında, başka bir ülkenin içinde Türkiye'ye ait olandır. Türk askeri bu toprakta nöbet tutmakta ve Türk bayrağı dalgalanmaktadır. Bu bağlamda bu bölge Caber Kalesi civarındayken, Suriye'nin Anklavıdır. Kendi sınırları içinde başka bir ülkeye ait toprak vardır. Mezar, Suriye içinde 2015'te başka bir yere taşınsa da eksklav olma özelliğini sürdürmüştür. 

Siyasi coğrafyada, terimler ile ilgili bilimsel açıklama şu biçimdedir:

"...Tamamen başka bir ülkenin sınırları dahilinde yer alan yabancı toprak parçasına anklav toprak denilmektedir (Encyclopedia mericana, 1967, s. 315). Eksklav ise, siyasi olarak bağlı olduğu ülkeye coğrafi açıdan bağlı olmayan, bu bölge ile arasında başka bir yabancı ülke/ülkeler bulunan toprak parçası olarak tanımlanmaktadır (Collin’s Dictionary & Thesaurus, 1997, s. 302)."

C, A'daki Anklavdır.
C, B'nin Eksklavıdır.

Derleyen: Ali ÇİMEN

KAYNAKÇA: 

Dr. Öğr. Üyesi Tarık DEMİR, "ANKLAV, EKSKLAV VE UÇ TOPRAKLAR-GÜVENLİK İLİŞKİSİ", Güvenlik Bilimleri Dergisi, Şubat 2020,UGK Özel Sayısı, s.51-77.

Konu Hakkındaki ayrıntılara ulaşmak için BKZ. konu ile İlgili Makale↴
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/986406

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl