Ana içeriğe atla

Pakistan'ın Kurucusu Kimdir? Kısaca Bilgi

   Hukukçu, devlet adamı ve halk önderi olan Muhammed Ali Cinnah, Pakistan'ın kurucusu ve ilk devlet başkanıdır. Muhammed Ali Cinnah'ın en önemli özelliklerinden biri ise Mustafa Kemal Atatürk'ü örnek almasıdır. I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'ni savunan, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra ise Türkiye ile yakından ilgilenen ve Pakistan'ı kurduktan sonra da iki ülke arasındaki ilişkileri artırmaya çalışan Muhammed Ali Cinnah, "Pakistan'ın Atatürk'ü" olarak anılmıştır.

"Pakistan'ın Atatürk'ü" Muhammed Ali Cinnah


   Cinnah, 25 Aralık 1876'da Karaçi'de doğdu. Hukuk eğitimini Londra'da tamamladı. 1896'da Hindistan'a dönerek Bombay'da avukatlığa başladı. Bir süre yargıçlık yaptıktan sonra siyasetle aktif olarak ilgilenmeye başladı. 1916'da All İndia Muslim League'nin başkanı oldu. Hindistan'daki bağımsızlık mücadelesinin ve Hint-Müslüman birliğinin önemli bir ismi oldu. O dönemde Hintli Hinduların lideri Gandhi (Gandi), Hintli Müslümanların Lideri ise Cinnah'dı. Gandhi ile siyasi anlaşmazlıklar yaşadı. Bu yüzden üye olduğu politik yapılardan ayrılmaya başladı. Bu süreçte Hindular ile Müslümanlar arasındaki ayrışmalar hızlanacak ve çatışmalar başlayacaktı.  Ayrıca Cinnah, hilafet yapısına da karşı çıktı. 

   Bir süre sonra tekrar aktif siyasete dönen Muhammed Ali Cinnah, ünlü düşünür ve şair Muhammed İkbal ile tanıştı. 1934'te All İndia Muslim League'nin başkanlığına seçildi. Hintli Müslümanların haklarını savunan bu yapıyı daha aktif bir yapıya dönüştürdü. 1930'lu yıllarda Müslümanların ayrı bir devlet kurma fikri de hızlıca yayılmaya başlamıştı. Cinnah uzun süre Hindu- Müslüman birliğini savunmuştu. Fakat süreç içinde o da bağımsız Müslüman devleti kurma fikrine doğru ilerledi. 

   Cinnah, II. Dünya Savaşı döneminde bağımsız ülke kurma çalışmalarını hızlandırdı. 22-23 Mart 1940'da, Lahor'da, Cinnah başkanlığında yapılan toplantı ile bağımsızlık kararı alındı. Bu karara "Lahor Tasarısı" ya da "Pakistan Kararı" denir.  İngiltere'nin Hindistan bölgesine 1947'de bağımsızlık onayı vermesi ile 14 Ağustos 1947'de Hindistan ve Pakistan devletleri kuruldu. Muhammed Ali Cinnah böylece Pakistan'ın ilk genel valisi sıfatını elde etti.  11 Eylül 1948'de vefat eden Cinnah,  "Büyük Önder" ve "Milletin Babası" olarak anıldı. 

Derleyen: Ali ÇİMEN

KAYNAKÇA:

→ Dr. N. Ahmet ASRAR, "İki Halk Kahramanı M. Kemal Atatürk ve M. Ali Cinnah", I. Uluslararası Atatürk ve Türk Halk Kültürü Sempozyumu Bildirileri→ Genel ağdan ulaşmak için BKZ. ↴
https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-78705/iki-halk-kahramani-m-kemal-ataturk-ve-m-ali-cinnah---dr-.html

→TDV İslam Ansiklopedisi, CİNNAH, Muhammed Ali, Cilt:8, İstanbul, 1993, s. 15-16.




Yorumlar

  1. Ankara-Çankaya'daki Cinnah Caddesi, adını Pakistan'ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah'tan alır.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl