Ana içeriğe atla

Tarihte Savaş Uçağı Kullanılan İlk Savaş

   Uçak bir savaş aracı olarak, tarihte ilk defa bir savaşta, İtalya tarafından 1911-1912 Trablusgarp Savaşı'nda Osmanlı Devleti'ne karşı kullanıldı. İlk defa güdümlü balon da bu savaşta kullanılmıştır




   Bir savaşta ilk kez askeri keşif, ilk hava bombardımanı, ilk havadan bildiri atımı gerçekleşmiştir. ilk kez bir savaşta uçak kaybeden ve havacısı ölen İtalyanlar; ilk kez pilot ve uçak esir alan millet ise Türkler olmuştur. Savaş sonucunda uçağın balonlardan daha etkili olduğu ilk kez görülmüştür.

  İtalyanlar, Trablusgarp Savaşı’nda iki adet Bleriot, iki adet Farman, üç adet Neiuport, iki adet Etrich Taube ve üç adette güdümlü balonu ateşli silahlarla donatıp savaş araçlarına dönüştürmeyi başardılar. Bombalar ve mini kanatlar takılmış çivi biçimindeki demir çubuklarla oluşturulan uçaklar ile saldırıp, havadan teslim olmaya çağıran bildiriler atmışlardır. 


Alman yapımı Etrich Taube
  Etrich Taube adlı uçak pilot teğmen Gavotti ile tarihte ilk hava bombardımanı saldırısını gerçekleştirdi. Fakat attığı el bombaları ile zayiyat gerçekleştiremedi. Neiuport adlı keşif uçağı ise Osmanlılar tarafından yapılan tüfek atışları ile düşürülmüş, pilot yüzbaşı Moizo esir alınmıştı.




Kaynaklarda geçene göre düşen Neiuport Uçağı 
DİKKAT          → Uçaklarla ilgili; ilk askeri uçuş denemesi 1909'da ABD'de

           →İlk ciddi anlamda bir manevrada askeri araç olarak denenmesi Picardie Manevralarında,

                            →İlk kez bir savaşta kullanılması ise Trablusgarp Savaşındadır.

                         →Uçakların keşif-saldırı-savunma biçiminde modern anlamda ilk kullanımı I. Dünya Savaşıdır.


Derleyen: Ali ÇİMEN


Kaynakça:

→Umut Cafer KARADOĞANBirinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele Döneminde Türk Deniz Havacılığı FaaliyetleriAtatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. 34, Sayı: 98, 2018, s. 127-180.

→Osman YALÇIN, Havacılık, Hava Gücünün Doğuşu ve Birinci Dünya Savaşı'na Etkisi, Ankara Üni. Atatürk Yolu Dergisi, Cilt:15, Sayı:59, 2016, s.181-236.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl