Ana içeriğe atla

Molotof Planı Nedir? Kısaca

    Soğuk Savaş Dönemi'nde SSCB'nin, ABD'nin Marshall Planı'na karşı kendisine yakın komünist, uydu  ülkelere yapacağı ekonomik yardım, mali iyileştirme ve ticareti geliştirme planına MOLOTOF Planı (1947) denir. Plan adını, II. Dünya Savaşı'ndan beri Sovyet Dışişleri Bakanı olan Vyaçeslav Mihayloviç Molotov'dan almıştır. Sovyetlerin kendi güdümünde olan ülkeler üzerinde yaptığı ekonomik, ticari ve siyasi temelli bir plandır.

SSCB ve Etki Alanı
    ABD Marshall Planı çerçevesinde kendisine yakın anti-komünist Batı Avrupa ülkelerine ve diğer ülkelere ekonomik yardımda bulundu. Bunun karşısında Sovyetler Birliği de boş durmadı. Stalin, Molotof Planı'nı 1947'de uygulamaya başladı. SSCB, uydu devletleri Doğu Almanya, Polonya, Bulgaristan, Romanya, Macaristan gibi ülkelere askeri ve ticari yardımlarda bulundu. Cominform ülkeleri ile ikili ticaret düzeni kurdu. Marshall'a göz kırpan Çekoslovakya'yı dize getirdi. Doğu Avrupa ülkelerine askeri üsler kurdu. 

  Sovyetlerin amacı ABD'ye karşı Doğu Avrupa ülkelerini siyasi açıdan kendi yakınında tutmak, safları daha da sıklaştırmaktı. Böylece SSCB, hem ABD'nin Türkiye üzerinden Orta Doğu'ya uzanan siyasi planlarına karşı duracak; hem de Türkiye üzerindeki emelleri çerçevesinde Türkiye'ye yakın markaj uygulayabilecekti. ABD'nin Doğu Avrupa ve Orta Doğu bölgesine yakınlaşmaması planın en büyük amacıydı. Amerikan yayılmacılığına karşı Sovyet yayılmacılığı düşüncesinin planıydı.

SSCB Dışişleri Bakanı Molotov- Finlandiya'yı işgaline meşruluk kazandırma çabasında bulunan Molotov'a karşı şişe içine koydukları yanıcı maddeleri Rus tanklarına fırlatan Finliler, bu yanıcı silaha Molotov'u aşağılamak için Molotof Kokteyli adını verdiler. Finliler molotof kokteylerini tankların petrol haznelerine fırlatarak Rus tanklarını etkisiz hale getirmişti.

  SSCB Lideri Stalin'in 1953'te ölümü, 1950-1953 Kore Savaşı,1956 Macaristan Olayları ve Süveyş Kanalı Krizi, Soğuk Savaş Dönemi Nükleer Silahlanma ve Uzay Yarışları, Molotof Planı'nın başarıya ulaşmasına engel oldu.

Hazırlayan: Ali ÇİMEN
Kaynakça: Konu ile ilgili ders kitaplarından faydalanılmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl