Ana içeriğe atla

Osmanlı'ya Bağlı Cumhuriyet: Yedi Ada Cumhuriyeti

   İyonya Denizinde, Osmanlı ve Rus ortaklaşa girişimi ile 1800'de, eski Venedik adalarında oluşturulan özerk idare yapısına Yedi Ada Cumhuriyeti ya da  Cezâyir-i Seb’a-i Müctemia Cumhuru denir. Çok kısa bir süre de olsa dış işlerinde Osmanlıya bağlı iç işlerinde bir cumhuriyet senatosu ile yaşayan bu yapının varlığı dikkate değerdir. 

 Osmanlı Devleti dönemindeki imtiyazlı eyaletlerdendir (eyâlet-i Mümtâze). İçişlerinde serbest, dış işlerinde Osmanlı Devletine bağlı adalar cumhuriyetidir. Bölge, Mora Yarımadasının kuzeybatısında, Arnavutluk'un güneyinde ve Adriyatik Denizi ile Akdeniz'in kesiştiği bölgededir. Yedi Ada Cumhuriyeti, toplam yüz ölçümü 2307 kilometrekarelik Ayamavra (Lefkas), Çuka (Cerigo), İtaki (Ithika), Kefalonya (Kefalonia), Korfu (Corfu), Pakso (Paxos), Zanta (Zante) adalarından ibaretti. Bu idarenin başkenti ise Korfu Adasıydı. Eskiden Vedenik'e bağlı olan bu adalar gurubunun oluşturduğu Cumhuriyette daha çok Rumlar yaşardı. 


Yedi Ada Cumhuriyeti


  Geçmişte Venedik ile Osmanlı arasında sıkça el değiştiren bu adalar grubuna 1797'de Fransa sahip oldu. Bir yıl sonra Fransa, Osmanlı eyaleti olan Mısır'a saldırdı. İngiltere ve Rusya ise Fransa'ya karşı Osmanlı ile ittifak yaptı. Bu ittifak sonrası 1799 Martında yedi adadan oluşan bölge, Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa, diğer Rumeli paşaları ve Rus donanmasının desteği ile ele geçirildi. 

  Bu cumhuriyetin bayrağı oluşturulurken bandırasına, Osmanlı himayesine alamet olarak kırmızı bir şerit çekildi; bu kırmızı şeritin sol ve üst kenarına hicri 1214 tarihi kondu. Kuruluş nizamnamesi belirlendi. Her adanın kendi temsilcisi belirlendi. Cumhuriyet senatosu onayladığı nizamnameyi bağlılık yazısı ile Osmanlı'ya sundu. Osmanlı Devletine bağlı, Rusya'nın güvencesinde Yedi Ada Cumhuriyeti kuruldu. Yedi Ada Cumhuriyeti, İngiltere ve Fransa tarafından da tanındı. 


Yedi Ada Cumhuriyetinin Bayrağı
  Bu bölge Avrupalı büyük devletlerin denge politikası güttüğü bir bölgeydi. Kısa bir süre sonra Osmanlı'nın elinden alınması gecikmedi. Burayı Osmanlı'ya yedirmezlerdi. Öyle de oldu. Rusya ve Fransa 1807'de Tilsit'te anlaşma yaptığında, Rusya bu bölgedeki haklarını Fransa'ya bıraktı. 17 bin askerle Fransa, adaların kontrolünü aldı. O sırada Rusya ile savaş durumu olan Osmanlı Devleti, adalarda Fransız egemenliğini tanımak zorunda kaldı. Fransa, 1815'e kadar adalara sahip oldu. Güçler dengesi bu tarihte değişince; bölge İngiltere Krallığı'nın himayesine girdi. Bu arada ada halkı Mora'da başlayan 1821 Rum İsyanına destek verdi. İngiltere 1864'de adaların mülkiyetini Yunanistan'a teslim etti.


Yedi Ada İstanbul Konsolosunun Mührü
  Osmanlı Devleti'ne bağlı olarak yaşayan Dobrovnik Cumhuriyeti ve Cezâyir-i Seb’a-i Müctemia Cumhuru (Yedi Ada Cumhuriyeti) Dağılma Döneminde Osmanlıların elinden çıkmış ve Uzunçarşılı'nın tabiri ile Osmanlı buralar için bir şey yapamamıştır.

Derleyen: Ali ÇİMEN
   
Kaynakça:

→ Prof. İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, ''Arşiv Vesikalarına Göre Yedi Ada Cumhuriyeti'', BELLETEN Dergisi, Cilt: 1, Sayı:3-4, Temmuz-İlkteşrin Ankara 1937, s.627-647.

Yukarıdaki makaleye genel ağ üzerinden ulaşmak için BKZ.↴
https://www.ttk.gov.tr/yayinlarimiz/dergi/cilt-1-sayi-3-4-yil-temmuz-ilktesrin-1937/

→Ayhan CEYLAN, ''OSMANLI KLASİK DÖNEMİ’NDE BALKANLAR’DA BİR EYÂLET-İ MÜMTÂZE ÖRNEĞİ OLARAK CEZÂYİR-İ SEB’A-İ MÜCTEMİA CUMHURU'' adlı makale BKZ.↴
http://cdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=osmanli-klasik-donemi%E2%80%99nde-balkanlar%E2%80%99da-bir-ey%C3%A2let-i-mumt%C3%A2ze-ornegi-olarak-cez%C3%A2yir-i-seb%E2%80%99a-i-muctemia-cumhuru_ayhan-ceylan.pdf

→TDV İslam Ansiklopedisi, Yedi Ada Cumhuriyeti, C.43, İstanbul 2013, s.384-387.



  

   

   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl