28 Ocak 1869 tarihinde kabul edilen Osmanlı Tabiiyeti Kanunu (Osmanlı Uyruğu- Vatandaşlığı) Kanunu, Osmanlı tarihindeki ilk seküler vatandaşlık kanunudur. Sadece Osmanlı Tarihi'nin değil, İslam dünyasının ilk seküler vatandaşlık kanunudur. Kanun, Osmanlı'da yaşayan herkesin eşitliği üzerine Tanzimat ve Islahat Fermanlarının ruhuna uygun hazırlanmıştır. Kısacası Osmanlıcılık şemsiyesine uygun hazırlanmıştır. Osmanlı Vatandaşlık (Tabiiyet) Kanunu, mali ve hukuki sıkıntıları ortadan kaldırmak için hazırlanan zorunlu bir modernleşmedir.
Bu kanun ile Osmanlı vatandaşlarının vatandaşlığı, uyruğu konusu ortaya kondu. Çünkü Osmanlı'da yaşayan gayri-müslim (müslüman olmayan) halk yabancı ülkelerden pasaport alarak ecnebilik (yabancılık- yabancı ülke vatandaşlığı) iddiasında bulunuyordu. Bu pasaportu alan Osmanlı'da doğmuş büyümüş gayri müslim azınlıktan olan kişi kendisini Osmanlı olarak değil; pasaport aldığı ülkenin vatandaşı görüyordu. Böylece sıkıştığında Osmanlı kanunlarından kapitülasyonların bahanesiyle kaçıyordu. Bu durum da o kişiye maddi ve manevi olarak ayrıcalık sağlıyordu. Bu durum pasaport veren yabancı devlet diplomatlarının da işine yarıyordu. Çünkü kişinin haklarını savunma bahanesiyle Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışıyorlardı. Osmanlı Tabiiyeti kanunu çıkınca homurdanmalar da başladı. Fakat Osmanlı, Fransa ve Avusturya'nın da desteği ile bu konudan taviz vermedi. Kanun da hazırlanırken, 1851 Fransız Kanunundan örnek alınarak hazırlanmıştı.
Kanun içeriğinde kısaca şunları görebiliriz:
→Ebeveyni ya da babası Osmanlı uyruğunda olan kişi Osmanlı Vatandaşıdır.
→Ebeveyni yabancı olmasına rağmen Osmanlı topraklarında doğan kişi *reşit olduktan 3 yıl sonra vatandaşlık başvurusunda bulunabilir.
→Osmanlı'dan izinsiz tabiiyet değiştirenlerin muameleleri yok hükmünde sayılacaktır.
→Osmanlı topraklarında ikameti olan herkes Osmanlı vatandaşı sayılacaktı. Yabancı devlet vatandaşı olduğu iddiasında olanlar bunu ispat etmek zorundaydı.
*Kanun hazırlanırken rüşt yaşının ne olması gerektiği tartışılmıştır. Osmanlı vatandaşlığına girmek isteyenler için ülkelerinde geçerli olan yaş sınırı kabul edilmiştir. Osmanlı tebaası içinse rüşt yaşının, Memûrîn-i Mülkiye Terakki ve Tekâüt Kanunu,
Ahz-ı Asker Kanunu ve Eytâm Nizâmnâmesi dikkate alınarak yirmi olduğuna karar
verildi.
Derleyen: Ali ÇİMEN
KAYNAKÇA:
→İbrahim Serbestoğlu, ''Zorunlu Bir Modernleşme Örneği Olarak Osmanlı Tabiiyet Kanunu'', Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Sayı 29, 2011,s.193-214.
Yorumlar
Yorum Gönder