Ana içeriğe atla

Osmanlı'da Menzilhane ve Menzil Teşkilatı Nedir?

    Osmanlı Devleti döneminde fermanların güvenli bir biçimde yerlerine ulaştırılmaları, haberleşmenin sağlıklı bir biçimde yapılması amacıyla yol güzergahları üzerinde oluşturulan bir tür haberleşme ve posta teşkilatına Menzil Teşkilatı denir. Sözlük anlamı olarak Menzil kavramı; konak yeri, konak, yol, mesafe gibi anlamlar barındırır. 

     Ulaşım ve haberleşme teşkilatının yol güzergahlarında konakladıkları yerlere de Menzil (Menzilhane) denir. Menziller, sadece haberleşme amacıyla kullanılmadı. Ordunun sefere çıktığında ihtiyacı olacak iaşenin (yiyecek-icecek) ve teçhizatın sağlandığı yerler olarak kullanıldı. Özel haberleşmelerde ve kısmen de mal taşımacılığında kullanıldı.


Ulukışla Menzilhanesi
  Daha önceleri haberleşme işleri ''Ulak Hükmü'' yolu ile sürdürülürdü. Haberleşme ve ulaşım işleri, Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Lütfi Paşa'nın girişimleriyle oluşturulan Menzil Teşkilatı'na devredildi. Menzilhanelerde bulunan atlar aracılığıyla ile haberleşme,  menzilkeş adı verilen ve menziller çevresindeki köy ve kasabalarda yaşayan bir hizmetliler gurubu tarafından sağlanırdı.


   Osmanlı Devletinde, ilk defa 1834'te Üsküdar İzmit arasına Posta Teşkilatı kurulması ile önemini kaybetmeye başlayan Menzil Teşkilatı, 1839'da kurulan Posta Teşkilatı'nın daha örgütlü bir hale gelmesi ile tarihe karıştı.

Derleyen: Ali ÇİMEN 

Kaynakça:

Ferit DEVELLİOĞLUOsmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi yayınları, Ankara, 2005, s. 617.

Yusuf HALAÇOĞLU, ''Osmanlı İmparatorluğu'nda Menzil Teşkilatı Hakkında Bazı Mülâhazalar'', Osmanlı Araştırmaları Dergisi, Cilt:2, Sayı:2, 1981, s. 122-132.

Yukarıdaki makaleye Genel Ağ üzerinden ulaşmak için BKZ.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/112819


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl