Mutasarrıf Nedir?
Osmanlı Devleti döneminde livâların (sancaklar) en büyük mülki amirine, Mutasarrıf denir. Yörenin en büyük idari yetkilidir. Sözlük anlamı olarak; ''Tanzimat Dönemi sonrası bir sancağın en büyük idare amiri '' demektir.
Taşra yönetimindeki aksaklıkların giderilmesi amacıyla mutasarrıf atamaları ile ilgili ilk ciddi düzenleme II. Selim dönemi ile başladı. Mutasarrıflar istisnai durumlar haricinde merkezle vali aracılığı ile haberleşir; validen alınan emir ve talimatlar livâda mutasarrıf tarafından uygulanırdı.
Sancak idareciliği olan mutasarrıflığın kesinleşmesi ve kanunlaşması 1864 Vilayet Nizamnamesi (Teşkil-i Vilâyet Nizamnâmesi) ile oldu. Eyalet sistemi yerine vilayet sistemi benimsenmeye başladı. Sancakları yine mutasarrıf idare etti; fakat yapılan yasa ile yeni mutasarrıflıklar oluşturuldu.
Taşra yönetimi; eyalet- sancak- kaza- nahiye olarak düzenlendi. Örneğin Aydın Vilayeti Merkez İzmir Sancağı ve Aydın Sancağı ile Menteşe Sancağı'ndan ibaretti. Vilayetleri valiler, sancakları mutasarrıflar, nahiyeleri kaymakamlar, nahiyeleri nahiye müdürleri yönetti.
Taşra yönetimindeki aksaklıkların giderilmesi amacıyla mutasarrıf atamaları ile ilgili ilk ciddi düzenleme II. Selim dönemi ile başladı. Mutasarrıflar istisnai durumlar haricinde merkezle vali aracılığı ile haberleşir; validen alınan emir ve talimatlar livâda mutasarrıf tarafından uygulanırdı.
Sancak idareciliği olan mutasarrıflığın kesinleşmesi ve kanunlaşması 1864 Vilayet Nizamnamesi (Teşkil-i Vilâyet Nizamnâmesi) ile oldu. Eyalet sistemi yerine vilayet sistemi benimsenmeye başladı. Sancakları yine mutasarrıf idare etti; fakat yapılan yasa ile yeni mutasarrıflıklar oluşturuldu.
Taşra yönetimi; eyalet- sancak- kaza- nahiye olarak düzenlendi. Örneğin Aydın Vilayeti Merkez İzmir Sancağı ve Aydın Sancağı ile Menteşe Sancağı'ndan ibaretti. Vilayetleri valiler, sancakları mutasarrıflar, nahiyeleri kaymakamlar, nahiyeleri nahiye müdürleri yönetti.
Derleyen Ali ÇİMEN
Kaynakça:
→Ferit DEVELLİOĞLU, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi yayınları, Ankara, 2005, s. 691.
Yorumlar
Yorum Gönder