Ana içeriğe atla

Mecusilik Nedir?

    Mecûsî, sözlük anlamı olarak ateşe tapan kişi, ateşperest demektir. Zerdüşt tarafından İran'da kurulan tek tanrılı, monoteist yapıdaki bir inanç sistemi olan Zerdüştlük, ateşe tapan kitle, Mecûsîler, Mecûsîlik olarak adlandırıldılar. Bu kitle, batı kaynaklarında Mazdeizm olarak bilinir.

     Zerdüştlük, daha çok felsefi yönü öne çıkan bir öğreti olarak, Zerdüşt tarafından politeist (çoktanrıcılık) inanç biçimine bir tepki olarak çıkarıldı. Bu inanç biçiminde Tanrı, Ahura Mazda'dır. ''Bilge Rab'' Ahura Mazda aydınlık ile tasvir edilir. Ateş, su, toprak ve hava kutsal elementlerdir. Bunların içinde en kutsal olanı ateştir. Ateş, iyiyi ve kötüyü birbirinden ayıran bir tanrı değil, sadece tanrısal semboldür. Ayrıca Mecusi inancında horoz da kutsal kabul edilir. 

  Mecusi inanç biçiminde; cennet ve cehenneme inanılır. Yapılan ibadetlerde güneşe doğru yakarış vardır. Eğer ibadet edilirken güneş yoksa yönlerini ateşe çevirirler. Mecusiler, ölen kişileri gömmek yerine yüksek kulelere çıkarıp cesetleri açıkta bırakır; cesetlerin vahşi yırtıcılar tarafından parçalanmasına izin verirlerdi. Çünkü ruh bedenden ayrıldıktan sonra ceset kirlenmiştir. Ateşte yakmak, toprağa gömmek, suya atmak; bu inanca göre ateşi, suyu, toprağı kirletmek anlamına gelirdi.

   İran'da Pers İmparatorluğu ve daha sonraki  Sasaniler (II. Pers, Sasaniyan) döneminde Zerdüşt-Mecusi inanç, temel dini inançtır. Ayrıca Mecusi kavramı bir siyasi propaganda aracı olarak; 1980 İran-Irak Savaşı'nda, Iraklılar tarafından İranlıların gerçek Müslümanlar olmadığı, gizlice ateşe tapan Mecusiler olduğu söylemi ile kullanıldı.






Derleyen: Ali ÇİMEN




Kaynakça:

→TDV İslam Ansiklopedisi, cilt 28, Ankara 2003, s.279-284.

   

    
     

     

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl