Ana içeriğe atla

Maarif Teşkilatı Hakkındaki Kanun Ne Demektir?

    Türk Milli eğitim sistemini ana esaslarıyla birlikte çizen, ilk-orta- yüksek öğretim basamaklarını kanunla düzenleyen, Tevhid-i Tedrisat ile başlayan eğitim-öğretim birliğini pekiştiren 2 Mart 1926 tarihli eğitim- öğretim kanuna Maarif Teşkilatı Hakkındaki Kanun denir. Kanunun 12. Maddesinde; 'Maarif hizmetinde asıl olan muallimliktir.' (Eğitim- Öğretimde birinci önemli olan öğretmenliktir.) maddesi ile öğretmenliğin itibarına vurgu yapılması önemlidir. Dönemin Milli Eğitim Bakanı ise Türk milli eğitim sisteminde çağdaş adımların atılmasını sağlayan Mustafa Necati Bey'dir. 

      Türk Milli Eğitim sistemine lâik, bilimsel, milli, çağdaş bir yapı kazandırılmaya devam edilmiştir. Eğitim-öğretimi derleyen toparlayan kanun olarak, günümüz eğitim yapısının genel çerçevesini oluşturmuştur.  Buna göre; tüm okullarda Türkçe, Tarih ve Coğrafya dersleri programda olacak; Türkçe olarak ve Türk öğretmenler tarafından işlenecektir. Hadis, fıkıh, kelam gibi dersler kaldırılmıştır. Karma eğitim yapılacaktır. İlköğretim zorunlu ve parasız olacaktır. Okul açma yetkisi sadece MEB'e aittir.






 ''Maarif Teşkilatı Hakkındaki Kanun

 (Resmî Ceride ile neşir ve ilânı : 3/IV/1926 - Sayı : 338)

No.

789

BÎRlNCl MADDE — 

Türk dili ve buna müteallik bilcümle ilmî meseleler ile iştigal etmek üzere Maarif vekâletinde bir dil heyeti teşkil edilmiştir. Heyet azalarının ne suretle tayin edilecekleri ve*vazifelerinin hududu icra Vekilleri Heyetince yapılacak bir talimatname ile gösterilir.

iKlNCl MADDE — 

Münhasıran talim ve terbiye işlerile iştigal etmek üzere Maarif vekâletinde bir talim ve terbiye dairesi ihdas olunmuştur. Bu daire bir reisin idaresi altındadır. Dairenin şubelerile teşkilâtını idare etmek üzere reisten başka azamî on mütahassıs bulunacaktır. Daireye lüzumu kadar memur tayin olunur. Daire reisi, vekâletin; azalar, daire reisinin teklifi ve vekâletin inhasile icraVekilleri Heyetince tayin olunur. Dairenin teşkilâtı ve vazifesinin hududu icraVekilleri Heyetince yapılacak bir talimatname ile tesbit ve tayin edilir.

ÜÇÜNCÜ MADDE — 

Maarif vekâleti veya diğer bir vekâlet tarafından açılmış veya lüzumuna göre açılacak mekteplerle bilûmum hususî mekteplerin derecelerinin tayini Maarif vekâletine aittir. Diğer vekâletlere merbut orta tedrisat derecesindeki mekteplerin programları alâkadar vekâletle Maarif vekâleti tarafmdan müştereken yapılır. Yüksek tedrisat mekteplerinin programları - Maarif vekâletinin mütaleası alınmak şartile - ait olduğu vekâlet tarafından tanzim ve Maarif vekâletince tescil olunur.

DÖRDÜNCÜ MADDE — 

Türkiyede hiç bir mektep Maarif vekâletinin ruhsat ve muvafakati olmaksızın açılamaz. Vekâletler muayyen tahsil dereceleri haricinde kendi memur ve mensupları için muvakkat kurs ve talimgahlar açabilirler.

BEŞİNCİ MADDE — 

ilk mektepler«

1 - Şehir ve kasaba gündüz,

2 - Şehir ve kasaba yatı, „

3 - Köy gündüz,

4 - Köy yatı mektepleridir.

Gündüz ilk mektepleri vilâyetlerin idarei hususiye varidatile açılır.Şehir ve kasaba yatı mekteplerini muhtaç kimsesiz çocuklara mahsus olmakb üzere Maarif vekâleti açar. Bu nevi mektepler aranılan şartları haiz olmak üzere vekâletin müsaadesile mahallî idareler ve belediyeler taraf mdan dahi açılabilir. Köy yatı mektepleri, mektebi olmayan köylerin çocuklarına mahsustur. Bu mektepler gerek umumî ve gerek hususî bütçelerle idare olunabilir. Bilûmum köy mektepleri idare ve talim heyetleri, çocukları köy hayatından ayırmayacak bir talim ve terbiye usulünü tatbik ile mükelleftir. Köy mekteplerinin tahsil müddeti en az üç senedir.

ALTINCI MADDE — 

ilk tedrisat mektepleri Maarif vekâletinin müsaadesile açılır. Bunların proğramlar ile tedris tarzlarının tayini ve murakabesi Maarif vekâletine aittir, ilk tahsil çağındaki çocuklar meslek mekteplerine giremezler, ilk tahsil çağım geçirmiş ve hiç tahsil görmemiş çocukları kabul eden müesseseler bunlara ilk tahsili de vermeğe mecburdur.

YEDİNCİ MADDE — 

Orta tedrisat mektepleri:

1 - Liseler,

2 - Orta mektepler,

3 - Ilk muallimxmektepleri,

4 - Köy muallim mektepleridir.

Bu mekteplerden başka yüksek ve orta muallim mektepleri vardır! Yüksek muallim mektebi lise muallimlerini, orta muallim mektebi orta mekteplerle ilk ve köy muallim mekteplerinin muallimlerini ve ilk tedrisat müf ettişlerile tatbikat müdürlerini yetiştirir.

SEKİZİNCİ MADDE —

'ilk, orta ve yüksek muallim mektepleri mezunları vekâletin göstereceği yerlerde sekiz sene hizmet etmeğe mecburdurlar. Bu müddet zarfında kendi isteğile meslekten ayrılan muallim mektebi mezunlarının, tahsilde bulundukları müddete ait mektep masraflarından hisselerine düşen miktarı, yüzdeelli fazlasile ve aslının faizile birlikte, kendilerinden veya kefillerinden tahsili emval kanununa tevfikan tahsil edilir. Bu gibi muallim mektebi mezunları borçlarını ödemedikçe Devlet dairelerinden hiç birinde kullanılamazlar. Mecburî hizmetten kaçan muallimleri badelihtar istihdam eden malî ve iktisadî müesseselerle ticarethaneler, bu tazminatı üzerlerine almış sayılırlar. Muallim mektepleri talebesinden tahsili isteğile bırakanlarla muallim mekteplerinden şimdiye kadar çıkmış olanlar ve ecnebi memleketlerde Devlet parasile tahsil edenler ayni ahkâma tabidirler.

DOKUZUNCU MADDE

 ilk tedrisat muallimlerinin maaşları en az on beş liradır, ilk tedrisat muallim muavinlerinin maaşları en az sekiz liradır. Orta tedrisat sabit muallimleri staj müddetinde iki bin kuruş maaş alırlar. Muallim unvanını kazandıkları tarihten itibaren maaşları iki bin beş yüz kuruşa iblâğ edilir. Orta tedrisat mevkut muallimlerinin maaşı bin beş yüz kuruştan başlar. Staj müddetinin nihayetinde bin yedi yüz kuruşa çıkarılır. Gerek orta ve gerek ilk tedrisat sabit muallimlerinin maaşlarına her üç senede yüzde on beş ve mevkut muallimlerin maaşlarına yüzde on nisbetinde zam icra edilir.

ONUNCU MADDE — 

Devlet hizmetlerinden birimde müstahdem bulunan bir zata, görülecek ihtiyaca binaen, bir muallimlik verildiği takdirde, o derse ait muallimlik mebde maaşı ile tahsisatı nisbetinde ücret verilir.

ON BÎRÎNCl MADDE — 

ilk tedrisat muallim ve muavinlerine ayrıca ayda binkuruştan çok, beş yüz kuruştan az olmamak üzere ev kirası verilir.

ON iKlNCl MADDE

Maarif hizmetinde asıl olan muallimliktir. '

ON ÜÇÜNCÜ MADDE — 

ilk mektepler müdür ve başmuallimlerine, kıdemlerine göre alacakları muallimlik maaşından başka, idarî hizmetlerine mukabil olmak üzere ücret olarak, ilk tedrisat meclisleri nin kararile, ayda on liradan yirmi liraya kadar tahsisat verilir. ilk tedrisat müfettişleri kıdemlerine göre alacakları maaştan, başka ücret olarak, vilâyet maarif idarelerinin takdiri ve vekâletin tasdiki ile, on beş liradan otuz liraya kadar tahsisat alırlar.

ON DÖRDÜNCÜ MADDE — 

Orta mektep müdürleri kıdemlerine göre kanunen alacakları maaştan başka idarî vazifelerine mukabil, ayda yirmi liradan otuz liraya kadar ücret alırlar. Lise ve muallim mektepleri müdürleri kıdemlerine göre kanunen alacakları maaştan başka, idarî hizmetlerine mukabil, otuz liradan altmış liraya kadar ücret alırlar.

ON BEŞiNCÎ MADDE

Vazifesinde müsbet mesaisi, ehliyet ve iktidarı mahallinin en büyük maarif makamı tarafından esbabı mucibeye müsteniden beyan edilerek kendilerine takdirname verilmesi teklif olunan muallimlere, müdürler encümeninin inhasile, vekâlet tarafından takdirname verilir, iki senelik hizmeti filiye zarfında üç takdirname alan muallimin müddetine bir sene zammedilir. îki sene zarfında bu suretle üç defa tevbih cezasına uğrayan muallimlerin kıdemleri bir sene tenzil olunur.

ON ALTINCI MADDE — 

Maarif meslekinin her hangi şubesinde vazife ifa eden muallimlerle mebus ve asker olanların müddeti hizmetleri kıdemlerine zammolunur. Ancak mazereti makbuleye müstenit olmaksızın muallimlikten çekilen ve bilâhare muallimliğe gelmek isteyen kimselerin eski kıdemleri nazarı itibare alınmaz.

ON YEDlNCl MADDE — 

Uzaklıklarına veya sıhhî ve idarî esbaptan dolayı hususî vaziyetleri haiz olmalarına binaen icra Vekilleri Heyetince tayin ve tefrik ve dereceleri tesbit olunan mahallere bu mahaller haricinden gönderilen muallimlere, sülüsten misle kadar maaş zam ve ana göre tahsisatı fevkalâde ita ve iki senei kâmileye mukabil bir seneye kadar zammolunur. Bu gibi mahallere gönderilen muallimler üç senei kâmile nihayetinde başka mahalle tahvillerini bihakkın talep edebilirler. Müracaatları ertesi tedris senesi iptidasma kadar terviç olunmayan muallimlerin istifaları mücaz olup kendilerine memuriyeti sabıkalarına muadil memuriyet verilinceye kadar tam maaş ve tahsisat ita kılınır.

ON SEKİZİNCİ MADDE — 

Maarif vekâletinin meslekî hizmetlerile mektep müdürlüklerine münhasıran müderris ve muallimler tayin olunur.

ON DOKUZUNCU MADDE — 

Bu kanunun neşrinden sonra ilk muallim mekteplerile köy mailim mekteplerinden mezun olanlara elbise ve teçhizat bedeli olarak bir defaya mahsus olmak üzere seksener lira verilir.

YlRMlNCl MADDE — 

Türkiye maarif teşkilâtı itibarüe mıntakalara ayrılmıştır. Bir veya bir kaç vilâyetten teşekkül eden her mıntakada bir maarif emini bulunur. Her vilâyette ayrıca bir maarif müdürü veya memuru dahi vardır.

YlRMl BlRlNCl MADDE — 

Maarif emini, ilk mektep muallim ve muallim muavinler ile müdür ve başmuallimlerini, ilk tedrisat müfettişlerini, eminlik maiyetindeki kalem heyetini, maarif mıntakası dahilindeki vilâyetlerin maarif kalemi başkâtip ve kâtiplerini ve vekâletçe tayin ve vekâlet emrine alınmaları kendilerine bırakılacak diğer maarif müntesiplerini kanun ve talimatnameler dairesinde tayin ve vekâlet emrine alır. ihtar, tektir ve katı maaş gibi cezalar da verir. Maarif eminleri vilâyet bütçelerindeki maarif tahsisa ti hakkında meclisi umumîlere arzedilmek üzere vilâyetlere teklifatta bulunurlar. Maarif eminleri, mıntakası dahilindeki
orta tedrisat mekteplerini de murakabe ederler.

YlRMİ iKlNC l MADDE

 Maarif vekâleti muallimleri  maaş ve sınıflarına halel gelmemek üzere lüzum gördüğü yere tahvil eder. Bilâmazeret kabul etmeyenler müstafi addolunur.

YİRMİ ÜÇÜNCÜ MADDE — 

Maarif hizmetine dahil olan muallimlerin maaşlarından yirmi yaşına kadar aidatı tekaüdiye tevkif edilmez.

YÎRMÎ DÖRDÜNCÜ MADDE

 Türkiyede yapılacak resmî mektep binaları, kütüphaneler ve müzeler ancak Maarif vekâletinin hazırladığı projeler dairesinde yapılır.

YlRMl BEŞİNCİ MADDE

Diğer kanunların bu kanuna uymayan ahkâmı muallimler hakkında meri olamaz.

YlRMl ALTINCI MADDE — 

Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.

YlRMl YEDİNCİ MADDE — 

Bu kanunun ahkâmını icraya Dahiliye, Maliye ve Maarif vekilleri memurdurlar. __


22 mart 1926


Cumhuriyet Riyasetine tebliği :                      24 - III -1926 tarih, ve 1/838 No. 1 tezkere ile
Berayi neşir ve ilân kanunun Başvekâlete tebliğ
edildiğini musir Cumhuriyet Riyasetinden mevrut 
tezkerenin tarih ve numarası :                                                   25 - III - 1926 ve 4/300
Müzakerah ihtiva eden zabıt ceridelerinin   cilt ve                     Cilt                   Sayıfa
sayfası ;                                                                                                 22                        41

                                                                                 23 235:236,303:324,327^33,334:336,339,
                                                                                                                            "349,353:355

îşbu kanunun alâkadar olduğu diğer kanunların

numaralan                                                            :      832,1409  ''



   Kanun 2 Mart 1926'da kabul edildi. 03.04.1926 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş, 5 haziran 1928 tarihli 1338 sayılı kanun ile tadil edilmiştir (düzenlenmiştir).


Derleyen: Ali ÇİMEN























Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hicrî Takvim Miladi Takvime Nasıl Çevrilir?

Örnek: Hicrî 1431 yılını Miladi Takvime Çevirme Aşamaları: I. Aşama : 1441 Hicrî yıl 33 sayısına bölünür. Çünkü 1 Hicri yıl yaklaşık 354 gündür. Hicrî takvim kamerî, yani aya dayalı düzenlenir. Güneşe dayalı düzenlenen Miladi Takvimde ise 1 miladi yıl yaklaşık 365 gündür. İki takvim arasında bir yıllık sürede 11 günlük fark görülür. Bu fark toplamda her 33 yılda 1 yıl olmuş olur. 1431/ 33 = 43,36...→ yaklaşık 43. Böylece 33 yılda 1 yıllık farktan 1431 yılda kaç yıl fark olduğu ortaya çıkar. II. Aşama :  Yukarıda çıkan sonuç, Hicri yıldan çıkarılır. 1431-43= 1388 Böylece Hicri Takvimin Miladi takvim ile arasındaki fark düzeltilmiş oldu. III. Aşama : Yukarıda çıkan sonuç yıl farkı alınmış hicri tarihtir. Son olarak bu sonuca iki takvim arasında 622 yıl farkı eklenir. Hicrî Takvim başlangıcı, İslam Dini Peygamberi Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye Hicreti olayıdır. Bu olay Miladi 622'de olmuştur. 622 rakamı   iki takvim arasındaki yıl farkı

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl