Ana içeriğe atla

Coğrafi Keşifler Osmanlı Devleti'ni Etkiledi mi?

      Coğrafi Keşifler Osmanlı Devleti'nin ekonomisini OLUMSUZ anlamda ETKİLEDİ

   XV. yüzyıldan itibaren Avrupalılar, yeni ticaret yolları bulmak ve zenginleşmek gibi amaçlarla okyanuslara açıldılar. Çünkü Baharat ve İpek Ticaret Yolları Osmanlı egemenliği altına girmiş; Akdeniz ve Karadeniz ticareti Osmanlı'dan sorulur olmuştu. Bu keşiflerle Atlas, Hint ve Pasifik okyanuslarında gezen, Amerika kıtasını keşfeden yeni ticaret yolları bulan Avrupalı denizciler, bir yandan zenginleşirken, bir yandan da yeni ticaret yollarıyla süreç boyunca Osmanlı ekonomisine darbe vurdular.

    Coğrafi Keşifler ile Osmanlı Devleti olumsuz olarak ekonomik anlamda yara aldı:

   Atlas Okyanusu kıyısındaki limanlar önem kazanırken; Akdeniz kıyısındaki limanlar eski önemini kaybetti. Haçlı Seferleri ile önem kazanan, bu önemini Coğrafi Keşifler ile yitiren Akdeniz Limanları, 1869'da Süveyş Kanalı'nın açılması ile eski önemini kazanacaktır. Fakat Osmanlı orada, eskisi gibi söz sahibi olamayacaktı.
   Ümit Burnu'nun bulunmasıyla yeni ticaret yolları oluşturuldu. Böylece Akdeniz ve Karadeniz ticareti ile bunların yol hattındaki, özellikle İpek ve Baharat Yolları eski önemini kaybetti. Bu durum Osmanlı Devleti'nin ekonomisini bozdu.

   Osmanlı ticaret gelirleri azalınca, ticaretle geçimini sağlayan Osmanlı vatandaşlarının da durumu bozuldu. Zanaatkar, tüccar, kervan yolları üzerindeki halk işsiz kaldı. Bu durumun siyasi ve ekonomik etkileri Osmanlı'nın Duraklama dönemine girmesi ile iyiden iyiye hissedildi.

 Bu olumsuz etkiden kurtulmak amacıyla; Portekizlilerle Hint Okyanusunda mücadele yapıldıysa da Don-Volga Projesi gibi çeşitki kanal projeleri tasarlandıysa da amaçlarına ulaşamadı. Osmanlılar çareyi Avrupalı devletlere kapitülasyonlar (Ticari ayrıcalık) vermekte aradı. 1740'lı yıllardan itibaren ise kapitülasyonlar birçok Avrupalı devlete sürekli hale getirildi. 

Ayrıca BKZ. Osmanlı Devleti'nin kapitülasyon verdiği ülkeler

Osmanlı'ya bağımlı olan Avrupalılar, böylece Osmanlı'yı kendilerine bağımlı hale getirdi.

Derleyen: Ali ÇİMEN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hicrî Takvim Miladi Takvime Nasıl Çevrilir?

Örnek: Hicrî 1431 yılını Miladi Takvime Çevirme Aşamaları: I. Aşama : 1441 Hicrî yıl 33 sayısına bölünür. Çünkü 1 Hicri yıl yaklaşık 354 gündür. Hicrî takvim kamerî, yani aya dayalı düzenlenir. Güneşe dayalı düzenlenen Miladi Takvimde ise 1 miladi yıl yaklaşık 365 gündür. İki takvim arasında bir yıllık sürede 11 günlük fark görülür. Bu fark toplamda her 33 yılda 1 yıl olmuş olur. 1431/ 33 = 43,36...→ yaklaşık 43. Böylece 33 yılda 1 yıllık farktan 1431 yılda kaç yıl fark olduğu ortaya çıkar. II. Aşama :  Yukarıda çıkan sonuç, Hicri yıldan çıkarılır. 1431-43= 1388 Böylece Hicri Takvimin Miladi takvim ile arasındaki fark düzeltilmiş oldu. III. Aşama : Yukarıda çıkan sonuç yıl farkı alınmış hicri tarihtir. Son olarak bu sonuca iki takvim arasında 622 yıl farkı eklenir. Hicrî Takvim başlangıcı, İslam Dini Peygamberi Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye Hicreti olayıdır. Bu olay Miladi 622'de olmuştur. 622 rakamı   iki takvim arasındaki yıl farkı

Tevaif-i Mülük Devletler Ne Demektir?

   Abbasi Devleti'nin (750-1258) merkezi otoritesinin zayıflaması ve Abbasiler'e bağlı yöneticilerin (Emir'ül Umeralar) kendi bölgelerinde bağımsızlıklarını ilan etmeleri ile ortaya çıkan feodal devletlere Tevaif-i Mülük Devletler denir. Tevaif'ül Mülük Devletler, Abbasiler'in çözülmesine ve parçalanmasına zemin hazırlamıştır.  Ayrıca BKZ. → Emir'ül Umera Nedir? ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/08/emirul-umera-nedir.html Tevaif-i Mülük Devletler    şunlardır: * Mısır 'da; - Tolunoğulları (Mısır'da kurulan ilk Türk- İslam Devleti) - İhşitler (Akşitler) (Mısır'da kurulan 2. Türk-İslam Devleti) Ayrıca BKZ. → Hicaz'a egemen olan ilk Türk devleti ↴ http://www.sessiztarih.net/2014/05/hicaza-egemen-olan-ilk-turk-devleti.html - Fatimiler (Şii Arap Devleti) * İran 'da; - Tahiriler - Saffariler - Büveyhoğulları * Horasan 'da; - Samanoğulları * Kuzey Afrika 'da; - Ağlebiler - İd

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay