Ana içeriğe atla

Osmanlı Devletinde Çıkan İlk Milliyetçilik İsyanı Nedir?

   1804 Sırp İsyanı, Osmanlı Devleti'nde milliyetçilik akımının etkisiyle çıkan ilk isyandır. 

    1789 Fransız İhtilali'nden doğan milliyetçilik fikri (her milletin kendi devletini kurma fikri) çok uluslu bir ülke olan Osmanlı ülkesinde zararlarını göstermeye başladı. Slav ırkını birleştirme (panslavizm) fikrinde olan Ruslar da slav kökenli Sırpları ayaklanma için cesaretlendirdi. Sırbistan bölgesinin savaşlar nedeniyle huzursuzluk yaşaması ve ekonominin bozulması isyanın çıkmasında etkili oldu. Bölgedeki yerel yöneticilerin ve askerlerin kötü tutumları ve yönetim anlayışları da ayaklanma için zemin oluşturmaya yetti. 1804 yılında çoban Kara Yorgi liderliğinde Sırplar isyan etti. Hatta Belgrat'ı ele geçirdiler.

    Ünlü Komutan Napolyon Mısır'a saldırdığında İngiltere ve Rusya Osmanlılara yardıma gelmişti. Bu sırada Rus diplomatların Ege civarında yer tutması Panslavist politikaları Balkanlar üzerine daha rahat yönlendirmesine sebep verdi. Sırp Ayaklanmasına açıkça destek veren Rusyaya karşı Osmanlı Devleti boğazları kapattı. Bu sırada ayaklanma bastırıldı. Fakat bu sefer Ruslar Osmanlı'ya saldırdı. İngilizler ve Fransızlar da bölgedeki bu karışıklıkların içinde yer aldı. Nihayetinde 1812 Bükreş Anlaşması yapıldı. Ruslar işgal ettikleri yerlerden çekildiler. Sırplar ise bazı imtiyazlara (ayrıcalıklar) sahip oldu. Böylece Osmanlı tarihinde ilk kez Osmanlı'da yaşayan bir ulus, ulusal ayrıcalıklar elde etti. Fakat 1813'te Osmanlı orduları Sırbistan bölgesine tekrardan hakim olarak bu ayrıcalıkları kaldırdı.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl