Ana içeriğe atla

Kolonicilik Nedir?

İlk Çağ'da kurulmuş olan bazı devletlerin, ana vatan olarak kabul ettikleri toprakları dışındaki ya da kendi topraklarından daha uzak bölgeleri siyasi, kültürel, özellikle de ekonomik yönlerden himaye altına alma faaliyetlerine Kolonicilik faaliyetleri denir. Bu dönemde İonya, Yunan, Fenike, Asur gibi uygarlıkların yürüttüğü kolonicilik faaliyetlerinin adı, Yeni Çağ'da sömürgecilik olacaktı.




Eski Yunan ve İyon uygarlıkları, gittikleri bölgelerde limanları ele geçirir; buralarda pazar yerleri oluşturur, tarımsal faaliyetlerde bulunurlardı. Hatta bu durum her ne kadar Fenikeliler'de görülmese de Yunan ve İyonyalıların kolonileri, onların ikinci yurtları olurdu. Koloni bölgelerinde kendilerini helen, yerli halkı ise barbar olarak nitelendirirlerdi. Kerasus (Giresun), Kalhedon (ya da Kalkedon-Kadıköy) İyonya; Kıbrıs, Kartaca, Malta Fenike; Byzantion (İstanbul'un ilk adı), Bingazi, Amasra, Halikarnas gibi bölgeler ise Yunan deniz koloniciliğinin önemli bölgeleriydi.
İyonya


Yunan, İyon ve Fenike uygarlıkları deniz koloniciliği ile uğraşıyorlardı. Hatta Fenikelilerin İngiltere kıyılarına kadar uzandığı belirtilir. Bu dönemde Asur uygarlığı ise ilk kez kara ticaret koloniciliği yapan uygarlıktı. Anadolu'ya ticari amaçla gelen Asurlular ''karum'' adı verilen  ticaret merkezleri meydana getirerek kolonicilik faaliyetlerinde bulundular. Asur Ticaret Kolonileri Çağını başlattılar. Kültepe, Alişar ve Boğazköy  bu kolonilere örnektir. Ayrıca bu sayede Anadolu uygarlıkları, Asurlular sayesinde yazıyı öğrenmişler; böylece Anadolu'da tarih çağları başlamıştır.
Asur

Kolonizasyon hareketleri, Yeni Çağ'da sömürgecilik (müstemlekecilik- emperyalizm) hareketlerine dönüşecek; sömürü, dünya sosyal tarihinde evrimsel döngüde acımasızlığını artırarak sürecekti.

Derleyen: Ali ÇİMEN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl