Ana içeriğe atla

Nisab-ı Müzakere Kanunu Nedir?

I. TBMM tarafından 5 Eylül 1920'de çıkarılan; meclis iç tüzüğü ile ilgili konuların yer aldığı bir kanundur. 1921 anayasası öncesi çıkarılan bu kanunun içeriğinde milletvekili maaşları, karar yeter sayısı, milletvekilliği süresi gibi konulara değinilmiştir.

Örneğin;

Nisabı müzakere kanunu

(Ceridei Resmiye ile neşir ve ilânı: 21 şubat 1337 - No. 3)
No.

18

BİRİNCİ MADDE — Büyük Millet Meclisi, hilâfet ve saltanatın, vatan ve milletin
istihlâs ve istiklâlinden ibaret olan gayesinin husulüne kadar şeraiti âtiye dairesinde
müstemirren inikat eder.

İKİNCİ MADDE — Her livanın Büyük Millet Meclisinde mevcut miktar âzası
İntihap kanununun tâyin eylediği miktardan aşağıya tenezzül etmedikçe vuku
bulacak münhalâta yeni âza intihap edilmez.

ÜÇÜNCÜ MADDE — Büyük Millet Meclisi âzasından senede iki ay bilâ mazeret
ve bilâ fasıla Meclise devam etmiyenler Heyeti Umumiye karariyle müstafi
addolunurlar.

DÖRDÜNCÜ MADDE — Büyük Millet Meclisi âzalığiyle memuriyet bir zat
uhdesinde içtima edemez. Ancak Heyeti Vekile âzalığı ve Büyük Millet Meclisinin
inzimamı reyi ile sefirlik, ordu ve kolordu kumandanlığı memuriyetlerinin Meclis
âzalığiyle cemi caizdir.

BEŞİNCİ MADDE — Her dairei intihabiyeden beş âza intihabı itibariyle heyeti
mecmuasının nısfından bir fazlası nisabı müzakeredir.

ALTINCI MADDE — Büyük Millet Meclisi azasına dört ay için bin iki yüz
elli lira tahsisat ve dört ayın hitammdan devrei içtimaiye nihayetine kadar Meclise
devam edenlere şehrî yüzer lira tazminat verilir.

YEDİNCİ MADDE — Büyük Millet Meclisi azasına senede bir defaya mahsus
olmak üzere dört bin kuruş üzerindenazimet ve avdet harcırahı ita olunur.

SEKİZİNCİ MADDE — İstanbul Meclisi Mebusanmdan Büyük Millet Meclisine
iltihak eden azaya tarihi iltihaklarından itibaren şehrî yüzer lira tazminat verilir.

5 eylül 1336 ve 22 zilhicce 1338 


Tarih No.                                                                                                              Makam
Büyük Millet Meclisi Riyasetinden tebliği : 5 eylül 1336 193 ' Heyeti Vekile Riyasetine

Meclis zabıt ceridei erindeki müzakerat fth- Cilt tiayıfaristi : 3 552:619
İşbu kanunun alâkadar olduğu diğer kanunlar. 98,272,315,385,421 

KAYNAK:https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KARARLAR/kanuntbmmc001/kanuntbmmc001/kanuntbmmc00100018.pdf







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl