Ana içeriğe atla

Osmanlı'ya Hasta Adam Diyen İlk Ülke Hangisidir?

Osmanlı Devleti'ne ''Hasta Adam'' lakabını kullanan ilk ülke RUSYA'dır. Rus Çarı I. Nikolay St.Petersburg'da 1853'te bu tabiri kullanmıştı. ''Kollarımız arasında, ağır hasta bir adam var.'' demiştir.


RUSYA
XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti, Dağılma Dönemi'ndeydi. Sosyo-ekonomik, askeri ve siyasal olarak Avrupa'nın gerisinde kalmıştı. Milliyetçilik isyanları Osmanlı'yı yıpratmış, Osmanlı verdiği kapitülasyonlarla ekonomik gerilemeler yaşamıştı. Rusya, XIX. yüzyıl boyunca sıcak denizlere inmek ve Balkanlar'ı Panslavist politika ile ele geçirebilmek amacıyla Osmanlı topraklarına göz dikmişti. Zayıf ve hasta Osmanlı'yı parçalamak istiyordu. Bunu İngiltere'ye teklif etmişti. İngiltere ise Hasta Adam'ın yaşamasının daha faydalı olacağı düşüncesindeydi. 

Sıcak denizlerde ve Balkanlar'da çıkarları çatışan İngiltere ve Rusya Hasta Adam'ı bir türlü paylaşamıyorlardı. ''Hasta Adam'' Osmanlı, bu siyasi çıkar çatışmasından yararlanarak denge siyaseti ile ayakta durmaya çalışıyordu. Nihayetinde ''Hasta Adam'' yavaş yavaş can verecekti. 1878 Berlin Anlaşması sonrası Almanya'ya yaklaşacaktı. XX. yüzyıla girildiğinde ise Rusya ve İngiltere ittifakı oluşacaktı. I. Dünya Savaşı sonrası Hasta Adam, tam da İngilizlerin istediği gibi yavaş yavaş can verecekti.

Hazırlayan: ALi ÇİMEN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl