Ana içeriğe atla

Osmanlı'da Askeri Rütbeler Nelerdir?

Rütbeler  alttan üste doğru şu şekilde sıralanmıştır:

Nefer

Onbaşı

Çavuş

Mülazım-ı Sani  (Asteğmen-Teğmen)

Mülazım-ı Evvel (Üsteğmen)

Yüzbaşı

Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı)

Binbaşı

Kaymakam (Yarbay)

Miralay (Albay)

Mirliva (Tuğgeneral ile Tümgeneral arası)

Ferik (Tümgeneral ile Korgeneral arası)

I. Ferik (Orgeneral)

Müşir (Mareşal) 




Osmanlı Devleti döneminde Harp Okulu'ndan mezun olan bir öğrenci Mülazim-i Sani (teğmen) rütbesi alırdı. Harp Okulu'nu iyi derece ile bitirip Harp Akademisi'nde okumaya hak kazanan bir öğrenci ise okulun 1. sınıfında Mülazım-ı Evvel (Üsteğmen), akademiyi bitirince ise yüzbaşı rütbesini alıyordu. 




Ayrıca BKZ.→Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi Karşılaştırmalı Askeri Rütbeler

http://www.sessiztarih.net/2020/07/osmanl-ve-cumhuriyet-donemi-askeri.html

Derleyen: Ali ÇİMEN

Yorumlar

  1. Teşekkürler güzel bilgilendirme olmuş elinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler güzel bilgilendirme olmuş elinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Bu ikisi ters yazılmış;

    Mülazım-ı Sani (Asteğmen)

    Mülazım-ı Evvel (Üsteğmen)

    Malumunuz "evvel", "önce" yani "ast" demek, "sani" de "üst" yerine geçmektedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mülazım-ı evvel:üsteğmen, mülazım-ı sani>: teğmen. KAYNAK: Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik lugat, Ferit DEVELLİOĞLu... Barış Bey kaynak gösterirseniz düzeltme imkanım olacak...

      Sil
    2. dogru yazmissin gercek olan tam tersi Yani Astegmen mülazimi evvel tegmen mülazimi sani üstegmen

      Sil
  4. Birinci teğmen mülazim i evvel
    İkinci teğmen mülazim i sani
    Ast ikincisi üst birincisi. Burda mertebe yüksekliği sayının küçüklüğünde yer alıyor. Adam doğru yazmış

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl