Doğum: Söğüt, 1281? Ölüm: Bursa,1362 / Beylik Dönemi: 1324?-1362
Osmanoğulları’nın en uzun ömürlü hükümdarıdır. Orhan Bin Osman adıyla, adına tuğra çekilen ilk Osmanlı hükümdarıdır. Gazi, Bey, Seyfeddin, Şücaeddin, İhtiyareddin gibi İslami ve resmi unvanları vardır. Dedesi Ertuğrul Gazi, babası Osman Bey'dir. Her ne kadar okur-yazar olmadığı iddia edilse de atalarına göre İslami karakteri daha belirgindir. Annesi Türkmen Ömer Bey’in kızı Mal (Malhon) Hatun’dur. Eşi Nilüfer (Holofera, İliferi, Lülüfer) Hatun, Yarhisar tekfurunun kızıdır. 1298’de Nilüfer Hatunla evlenmesiyle kaynaklarda ilk kez adı geçer. Nilüfer Hatun, Süleyman Paşa ve Murat Hüdavendigar’ın annesidir.
Orhan Gazi Tuğrası- İlk Tuğra |
Orhan Bey, babasının hükümdarlığında, 1300’de Köprühisar’ın fethinde rol aldı. Bundan sonra Karacahisar uc beyi oldu. Emir-i Kebir (beylerbeyi) oldu. Batılı yazarların anlatımına göre; Osman Bey'in ölümüyle Uludağ'a (Keşiş Dağı) çekilen Orhan Bey, askeri gücünü toparlayarak kardeşlerini yendi. Gelneksel anlatıma göre; Osman Gazi'nin ölümüyle oğulları toplantı yaptı. Orhan Bey kardeşi Alaaddin Ali Bey'e beylik teklif etti. Alaaddin Ali Bey ise babası döneminde Orhan'ın önemli fetihlerde bulunduğunu belirtti. Beyliğin başına Orhan Bey'in geçmesinin doğru olacağını belirtti.
Orchanes |
Orhan Bey'in ve gazilerinin asıl hedefi ise Osman Bey'in vasiyeti Bursa idi. Bursa, bölgenin en büyük kenti, İpek Ticaret Yolu'nun İstanbul'a gelmeden Marmara'nın güneyindeki en canlı kentiydi. yıllardır da abluka altındaydı. Orhan Gazi, Bursa Hisarı2nın karşısında Pınarbaşı bölgesinde ordugah kurdu. Köse Mihal'in diplomasisi sayesinde Bursa, savaşılmadan alındı. hatta kale muhafızı Evrenos, müslüman oldu. Kaynaklar 6 Nisan 1326'yı fetih tarihi olarak verdi. Fakat Bursa'da çıkarılan ilk akçe, Hicri 724 yılını, miladi 1324'ü işaret etmekteydi. Yine kimi kaynaklar Bursa'nın beylik merkezi yapıldığını belirtse de Aşık Paşaoğlu ''bey sancağı'' olduğunu yazmıştı.
Mayıs 1329'da ise Osmanlılar Bizans'la ilk meydan savaşını yaptı. Maltepe (Palekanon) Savaşı İstanbul önlerinde Üsküdar'a yakın bir mevkide gerçekleşti. Bu savaşta Bizans ordusu bozguna uğradı. Bizans İmparatoru III. Andronikos yaralı olarak kurtuldu. Bundan sonra İznik alınarak merkez yapıldı.
1337'de İzmit fethedildi. Orhan Bey İzmit'i oğlu Süleyman Paşa'ya verdi. 1342'de Ulubat, karacabey (Mihaliç), Mustafakemalpaşa (Kirmastı) kaleleri fethedildi. 1345'te Karesi seferi yapıldı. Karesi Bey'in kavgalı oğullarından Demirhan Bey esir alındı. Dursun Bey ise kuşatma sırasında öldü. Sefer sonucunda balıkesir, Erdek, Manyas, Edincik fethedildi.
1350'den sonra hedef Rumeli idi. Orhan Gazi, oğulları Süleyman Paşa, Murat Bey, komutanları Hacı İlbeyi, Ece Halil, Evrenos Bey, Gazi Fazıl ile birlikte 1353'te Çimpe Kalesi'ni fethederek Rumeli'ye ilk kez geçti. Efsanevi anlatımla bir seccade üzerinde! Çanakkale Boğazı'nı geçmişlerdi. Fakat Orhan Gazi J. Kantekuzenos ile ortaklık içindeydi. 1346'da onun kızını, Teodora'yı almıştı. Orhan Bey de kendisine askeri yardımda bulunmuştu. Tarihçilik yönü de bulunan Kantekuzenos, üç gün süren Orhan Bey ve kızının düğününü ayrıntısıyla anlatmıştı. Anlaşılan o ki Osmanlı- Bizans akrabalığı, ilişkileri yumuşatmış, barış havası egemen olmuştu. Rahatlıkla Osmanlı'dan askeri yardımlar alan Bizans, bu sayede Selanik'i Sırpların elinden kurtarmıştı.
Osmanlılar 1353'te Çimpe, 1354'te Gelibolu, Bolayır, Rodosçuk (Tekirdağ) kalelerini ele geçirmeye başlayınca Bizans'ın Osmanlı'ya bakışı değişmeye başladı. Osmanlıların Balkanlarda genişlemesi Bizans'ın işine gelmedi. Hatta Kantekuzenos, Çimpe Kalesi'ni geri almak için Orhan Bey'e on bin altın teklif etti. Bu sırada Balkanlar'da Türk ilerleyişi devam ediyor; Çorlu bölgesi'ne kadar geniş bir alan fethediliyordu. Behcet-üt Tevarih'te Şükrullah'ın anlatımıyla; '' Süleyman Paşa, nerede çan varsa kırıp od'a yakarak, kiliseleri yıkıp mescit kılarak, çan olan yerlere müezzin çıkartarak, kafir illerinin beylerinden baç alarak fethetti.''
Orhan Bey'in Teodora ile evliliğinden olan küçük oğlu Halil, 1356'da İzmit kıyısında kayıkla gezdirildiği sırada Cenovalı korsanlar tarafından kaçırıldı. Bu olay, Bizans ile Osmanlı arasında dostluğun yeniden kurulmasına yol açtı. Bizanslı V. İoannes, 1359'da Halil'i Orhan Bey'e teslim etti. Ayrıca Çorlu, Malkara, Tekirdağ, Bolayır, Gelibolu kalelerinin Osmanlı'ya ait olduğunu kabule etti. Bundan sonraki süreçte Anadolu'da konar-göçer yaşayan Türkmen toplulukları Rumeli'ye iskan ettirilmeye başlandı.
Orhan Bey- Gaza |
Orhan Gazi Türbesi |
Orhan Bey, babası Osman Bey'den miras aldığı Osmanlı Beyliği'ni geliştirip kurumsallaştırdı. Osmanlıları beylikten devlet haline getirdi. Osmanlı Devleti onun zamanında ilk kez divan teşkilatını oluşturdu. İlk kez vezirlik oluşturuldu. Osmanlı Devleti'nin ilk veziri Orhan Bey'in atadığı Hacı Kemalettin oğlu Alaaddin Paşa'dır (vezirliği 1323?- 1340). yaya ve müsellem adıyla ilk kez Osmanlı'da düzenli orduyu da kuran Orhan Bey, böylece askerlik, yargı, yönetim kurumlarında Osmanlı tarihinin ilklerini gerçekleştirmiş oldu. Bunlarla yetinmeyen Orhan Bey, 1331'de ilk kez bir eğitim kurumu açtı. İznik'te açılan medrese Osmanlı Devleti'nin açtığı ilk medreseydi. Ünlü İslam Bilgini Davud-ı Kayseri ise bu medreseye 30 akçe gündelikle müderris olarak atandı. İznik ve Bursa'da ''Orhaniye'' adıyla anılan cami ve imarethane (aşevi) yaptırılarak sosyal alanda kurumsallaşma başlatıldı. Devlet örgütü örülmeye devam etti.
Orhan Bey kendi adına birlik ve beşlik gümüş akçeler bastırmıştır. Bazı gümüş akçelerin bir yüzünde kelime-i şahadet, diğer yüzünde ise ''Orhan, halledallahü mülkehu'' (Devleti sonsuz olsun.) yazmaktadır. Bursa'daki bir anıtta ise ''Gaziler'in Sultanı'' anlamının vurgulandığı ''Sultanül guzat, Gazi bin gazi şuca'üd- dünya ve'd-din afak-ı bahadır-ı zaman Orhan bin Osman'' yazmaktadır.
Kaynaklar:
* Ord. Prof. Dr. İ. Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Atatürk Kültür, Dil, Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları XIII. Dizi, I. Cilt, 7. Baskı
* Necdet Sakaoğlu, ''Bu Mülkün Sultanları'', Oğlak yayınları, İstanbul, 2002.
Derleyen: Ali Çimen
ORHAN GAZİ |
İbn-i Batuta, Bursa Hakimi dediği ''Osmancık oğlu İhtiyarüddin Sultan Orhan Beğ'' için şöyle söyler:
YanıtlaSil''Bu hükümdar, Türkmen padişahlarının en ulu olanı, toprak, askerlik, varlık bakımından en üstünüdür. Yüz kadar kaleye hakimdir. Her kalede bir süre kalarak sorunlarıyla ilgilenir. Fakat hiç bir kentte bir aydan fazla kalmaz, düşmanlar üzerine savaşa gider.''
İbn-i Batuta İznik için de şunları belirtmiş:
YanıtlaSil''Kente ulaşamadan gece bastırdı. Gürle köyünde bir ahinin zaviyesinde kaldık. Ertesi sabah nar ağaçlarıyla dolu bir vadide tam bir gün yol alarak dört yandan İznik gölü'nün çevirdiği kaleye vardık. kentin büyük bölümü terkedilmiş olup yalnızca sultanın askerleri oturmaktadır. İznik'e Orhan Bey'in eşlerinden Buyun Hatun (Bayalun/Nilüfer) egemen. bu hanım, dindarlığı ve olgunluğu ile tanınıyor. ...Kendisini İmam Hacı Alaaddin ile ziyaret ettik. bizlere ikram ve iltifatta bulundu. Bir kaç gün sonra Orhan Bey de geldi. Atlarımız hastalandığından İznik'te kırk gün kaldım. Dört kat surla çevrili kaleye istenildiğinde kaldırılan tahta köprülerden geçilerek giriliyor. İçeride bostanlar, mahalleler, bahçeler, tarlalar var. Herkesin evi bahçesinin ve tarlasının yanı başındadır.