Atatürk’ün Yaratıcı Zihniyeti ve Cesareti
Mustafa Kemal Atatürk, büyük eserler ortaya koyabilme yeteneğine, dehasına sahip bir liderdi. Var olan, köhne, çürümüş düzeni yıkması ve kimsenin cesaret edemeyeceği devrimler yapması dehasının kanıtlarıydı.
Atatürk’ün yaratıcı zihniyeti; Çanakkale ve Sakarya Savaşları’ndaki savaş taktikleri ile belirginleşmişti. Devlet adamlığı döneminde 600 yıllık bir saltanatı kaldırıp Cumhuriyet idaresine geçişi sağlaması ve bunu yaparken ki olgun cesareti, tarihin sayfalarında net bir biçimde ortaya çıkmaktaydı. Lozan Görüşmelerine Ankara ile birlikte İstanbul’daki padişahın hükümetinin de davet edilmesi, Saltanatın kaldırılması fırsatını doğurmuştu. Yaptığı işlerde doğru zamanı ve şartları bekleyen Atatürk, 600 yıllık saltanatı halifelikten ayırarak kaldırmıştı.
Atatürk, halifeliğin kaldırıldığı gün, 3 Mart 1924’te, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile okul medrese ikiliğine son vermiş, orduyu ve siyaseti birbirinden ayırmıştı. Doğru zamanı ve şartları kullanarak yaratıcı zihniyetini ortaya bir kez daha koymuştu. Anayasadan dini hükümleri çıkarması, 1937’de laikliği anayasaya koydurması ve yaptığı birçok devrim, dehasının ve cesaretinin ürünleriydi. Devletler hayatına baktığımızda, çok kısa bir süreye denk gelen bir dönemde, Türkiye’yi modern, laik, sosyal bir hukuk devletine dönüştüren Atatürk; Türkiye’nin devrimci ve yenilikçi yüzünü ortaya net bir biçimde çıkarmıştı.
Yazan: Ali ÇİMEN
Yorumlar
Yorum Gönder