Ana içeriğe atla

Asım Bey (Gündüz) Kimdir?

Asım Bey (Gündüz)

Mudanya Ateşkesi'ne askeri temsilci olarak katılan Kurtuluş Savaşı komutanlarındandır. Asım Bey, 1880'de Kütahya'da doğdu. Kütahya Rüştiyesi (Ortaokul) ve Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirdikten sonra 1905'te Erkan-ı Harbiye Mektebi'ni bitirdi. Kurmay yüzbaşı oldu.  Almanya genelkurmayında stajyerlik yaptı.

I. Dünya Savaşı'nda çeşitli cephelerde savaştı. Mondros Ateşkesi'nin ardından İstanbul'da Harbiye Nezareti'nde (Savaş Bakanlığı) görev aldı. 1921 Temmuz'unda Kurtuluş Savaşı'na katılmak için Anadolu'ya geçti. İsmet Paşa'nın komutanı olduğu Batı Cephesi'nde kurmay başkanlığı yaptı. Sakarya Meydan Savaşı ve Başkomutanlık Meydan Savaşı'nda önemli görevler aldı. 31 Ağustos 1922'de tümgenerallik rütbesi aldı ve paşa oldu. 

Kurtuluş Savaşı'nın kazanıldığını ifade eden, savaşın silahlı safhasını bitiren 11 Ekim 1922 tarihli Mudanya Ateşkes Anlaşması'na katıldı. Mudanya Mütarekesi'nde (Bırakışma) askeri temsilci olarak TBMM'yi temsil edenlerden biri oldu. 

1937'de Trakya Manevraları'na katıldı. 30 Ağustos 1937'de Orgeneral oldu. Askerliği döneminde Mareşal Fevzi Çakmak'ın en yakın çalışma arkadaşlarından biri oldu. Hatay'ın anavatana katılması için çaba sarf etti. Fransızlar ile Hatay için yapılan görüşmelerde Türk Heyeti'nin askeri başkanı olarak görev aldı. 1943'te Yüksek Askeri Şura üyeliğine atandı.1945'te yaş haddinden emekliye ayrıldı. Fransızca ve Almanca dillerini bilen Asım Gündüz, Cumhuriyet Halk Partisi'nden iki kez milletvekili (1946 ve 1950) seçildi. 14 Ocak 1970'te İstanbul'da vefat etti.
Asım Bey

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl