Ana içeriğe atla

Atatürk'ün Dehasına Hayran İngiliz General Kimdir?

Atatürk'ten Anılar 7 : Atatürk’e Hayran Olan İngiliz Generali

Anzak Kolordusu komutanı General Birdwood, 1915’de Arıburnu’nda, Conkbayırı’nda M. Kemal’e karşı savaşmış ve mağlup olmuştu. Bu general yıllar sonra Pera Palas Oteli’nde Mustafa Kemal ile tarihe geçen bir konuşma yaptı.

General Birdwood

 General Birdwood, İstanbul İşgal Komutanı olarak karargâhı ile Perapalas Oteli’ne yerleşir. M. Kemal de aynı otelde kalmaktadır. Günlerden bir gün, Birdwood’un refakat subayı sporcu Sedat Rıza Bey, Dr. Rasim Ferit Bey’in yanına gelerek; General Birdwood’un M. Kemal Paşa ile görüşmek istediğini, bunun için aracılık etmesini istediğini rica eder. Doktor, generalin bu arzusunu M. Kemal’e bildirir. M. Kemal de görüşmeyi kabul eder. General, M. Kemal ile karşılaştığında çok saygılı,nezaketle  davranır.

General Birdwood, sorar:

-Ekselans, bizi nasıl yendiniz?

M. Kemal:

-Sizin de bizim de tarihi ceridelerimiz var. Tarih yazar.

General Birdwood:

-Sizden öğrenmek isterim, Ekselans.

Bunun üzerine Gazi Paşa, Dr. Rasim Ferit Talay’dan kâğıt ve kalem ister. O da bir reçete kâğıdı ile altın kurşun kalemini verir. M. Kemal bir kroki çizer. Krokiyi göstererek şöyle der:

-Şu tarihte karaya çıktınız; filanca saate kadar, siz şu, biz bu durumdaydık. Her şey lehinize idi. Neden şu çizgide durdunuz, ilerlemediniz?

Anzak Koyu


General Birdwood:

-Askerlerimiz çok yorulmuştu.

M. Kemal Paşa, Conkbayırı’nın krokisini de çizdi:

-Siz filan gün şu istikamette hareket ettiniz. Niçin ilerlemediniz?

General Birdwood

-Biz ilerledikçe arkadan su yetişmedi. Askerimiz susuz kaldı, durdu.

M. Kemal:

-Görüyorsunuz ki ben bir şey yapmadım; önce yorgunluk sonra susuzluk ordunuzu durdurdu.

General Birdwood ayağa kalkarak:

-Sizin gibi kahraman ve ulüvvücenap sahibi bir general tanımadım. der ve M. Kemal ile kucaklaşır. Giderken de:

-Müsaade ederseniz, bu kâğıtla kalemi hatıra olarak saklayayım.

Kalemi ve kağıdı alarak hatıra olarak saklamaya başlayan Atatürk hayranı General Birdwood, Atatürk’ün cenazesinde İngiltere’yi Mareşal unvanı ile temsil etmiştir.

Kaynak:

 Sadi Borak, Bilinmeyen Yönleriyle Atatürk, İstanbul, 1966, sayfa 29-30.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl