Ana içeriğe atla

Osmanlı İmparatorluğu'nun Yıkılmasının İç Nedenleri KPSS/YKS



İÇ NEDENLER

1- Devletin dini karaktere sahip olması dinin devletin işlerine karışması ıslahat ve yenilik hareketlerini baltalıyor ve güçleştiriyordu. Islahatın mutlaka dinin prensiplere uygun olması gerekiyordu. Devletin teokratik karakteri sebebiyle din adamları, imparatorluğun kaderi üzerinde söz sahibi idiler. Devletin dini bir karakter taşıması genel öğretimin din adamlarının tekelinde bulundurulmasını gerektiriyordu. Tamamen dini nitelik taşıyan öğretim programları da ortaçağ usullerine uymakta müsbet ilim ve felsefeye yer verilmemektedir.

     
 2- Osmanlı İmparatorluğu en kuvvetli çağında dahi örf ve adetleri muhafaza eden geniş bir bağımsızlığa sahip çeşitli dinlerden halk ve ırkların topluluğu olarak görünüyordu. Devletin dini hürriyeti önce aynı dinde olmayanların ayrılmak istemeleriyle imparatorluğa korkunç bir darbe indirmiştir.

     
 3- Yeni Çağda ve Fransız Devrimini takip devreden itibaren Avrupa devletleri teknik gelişmelerden faydalanarak sanayi ve ticaretlerini geliştirmişler, hukuk düzenlerini günün gerçeklerine uydurmuş, ekonomi ve askeri yönden güç kazanmışlardı. Buna karşılık Osmanlı ıslahatçılarının gayretleri çeşitli engellerden başarısızlığa uğramış imparatorluk hareketsiz ve tutucu kalmıştır.

     
 4- Fransız devrimi ve milliyet ideolojisinin Avrupa’da yayılması çeşitli halkların egemenliklerini elde etmek için ayaklanmaları ve imparatorluktan ayrılmaları çöküşün bir diğer nedeni idi.

     
 5-Padişah ve sadrazamın kudretsiz ve yeteneksiz oluşu

     
 6- Kadınların saltanatının görüldüğü rüşvet ve irtikabın imparatorluğun bünyesini kemirdiği bir devrin hüküm sürmesi.

      
7- Yeniçerilerin disiplinsizliği, kayıtsızlığı, emirlere itaat etmemeleri Enver Ziya Karal’ın belirttiği gibi “ Yeniçeri ocağı devlet otoritesinin dayanağı olmaktan çıkmış ocak devlet içindir. Prensibi yerine, devlet ocak içindir.” formülü yer almıştır.

     
 8- İmparatorluk iktidarının zayıflaması her yana yayılan anarşinin, iç isyanların, baş kaldırıların ortaya çıkmasına neden olmuştur. İç isyanlar 17. yy’lın ilk yarılarında başlamış yeniçerilerin ortadan kaldırılmasına kadar devam etmiştir.

9-Önemli nedenlerden biride ekonomik ve mali durumdur. Çeşitli üretim alanlarında ilim ve teknikten faydalanılmaması ekonomik ve mali bunalıma ülkeyi sürüklemiştir. Ayrıca kapitülasyon imtiyazları arasında yer alan yabancı ithal mallarının serbestçe girmesi de sınai gelişmeyi önlemiş; sermaye birikiminin olmaması, kredi müessesesinin oluşturulmaması, sanayi yatırımlarına imkan vermemiştir.



      

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl