Ana içeriğe atla

Demokrasinin Kanıtları Nelerdir?

 Demokrasinin Kanıtları Nelerdir?

 * Halkın seçtiği bir meclisin olması

* Kanun gücünün her şeyin üstünde olması

* Seçimlerin olması

* Herkesin eşit oya sahip olması

* Çok partili siyasi yaşamın olması

* Kralların dahi gerekli görüldüğü hallerde yargılanabilmesi

*Hükümetin halkın seçtiği meclis tarafından düşürülebilmesi

* Kurultayda (mecliste) kişilerin serbestçe fikirlerini belirtmesi

* Çoğulculuğa önem verilmesi
Resim yazısı ekle

* Kuvvetler ayrılığının olması

* Seçilen hükümetin yetkilerinde anayasal sınırlama getirilmesi

* Siyasal eşitlik kavramına önem verilmesi

* Fikirlerin özgürce beyan edilmesi

* Temel hak ve özgürlüklerin sunulması

Örnekler:

* Şehir devletlerindeki doğrudan demokrasi anlayışı
Islahat Fermanı

* Eski Türklerde Kurultay’da boy beylerinin siyasi, askeri, ekonomik konularda görüşlerini serbestçe ve özgürce belirtmesi.

* İngiltere’de 1215’de Kral Yurtsuz John’un Magna Carta’yı halk desteğini alan soylularla imzalaması ve devamında parlamento kurularak, demokrasinin İngiltere’de oluşmaya başlaması

* Osmanlı İmparatorluğu’nda 1808 Sened-i İttifak Sözleşmesi’nin padişahın haklarında az da olsa kısıtlamaya gitmesi.

*Osmanlı İmparatorluğu’nda 3 Kasım 1839’da imzalanan Tanzimat Fermanı’nda kanun gücünün padişahın gücünden üstün olması. Padişahın kanunlara uyacağına söz vermesi.

* Osmanlı İmparatorluğu’nda 1856 Islahat Fermanı’nda Müslüman ve gayrimüslimlerin eşit olduğunun belirtilmesi

* Osmanlı İmparatorluğu’nda 1876 Kanun-i Esasi ile Meşrutiyet adımının atılması ve Meclis-i Mebusan’ın (Halk Meclisi) açılması.
Tanzimat Fermanı

* Osmanlı İmparatorluğu’nda 1908’de Kanun-i Esasi’nin yeniden yürürlüğe girmesi ve II. Meşrutiyet’in ilan edilmesi.

* Osmanlı İmparatorluğu’nda 1908 II. Meşrutiyet ile birlikte Türk tarihinde ilk kez siyasal partilerin kurulması.

* Türkiye Cumhuriyeti’nde çok partili hayata geçiş denemeleri

* Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkı


* Türkiye Cumhuriyeti’nde 1961 anayasasında Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin getirilmesi

* 23 Nisan 1920’de TBMM’nin Açılması
TBMM

* Seçmen yaşının 18’e çekilmesi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl