Ana içeriğe atla

Ahmet Anzavur Ayaklanması Nedir?

Anzavur Ayaklanması

 Sivas Kongresi’nden sonra Anadolu’da Milli Mücadele’nin güçlü bir biçimde ortaya çıkması İstanbul Hükümetini  harekete geçirdi. İstanbul Hükümeti, Kuvayı Milliye’ye karşı hareketleri örgütlemeye ya da desteklemeye başladı.

İstanbul Hükümeti’nin Kuvayı Milliye’ye karşı desteklediği kişilerden biri Çerkez asıllı Anzavur Ahmet’ti. Anzavur Ahmet, Eylül 1919 da Manyas yöresine geçerek Milli Mücadele karşıtı bir kampanya başlattı. Bu kampanyada “Kuvayı Milliye’nin ülkeyi felakete sürükleyen İttihatçılığın bir devamı olduğunu” ileri sürüyordu. Nitekim bu çalışmaları etkili oldu ve çevresinde çok sayıda kişiyi toplamayı başardı. Anzavur Ahmet ve yandaşları kısa sürede Marmara Bölgesi’nde kasabaları denetim altına almaya başladılar.2 Kasım 1919’da Susurluk Anzavur’un kuvvetlerinin eline geçti.16 Kasım 1919’da Demirkapı Çarpışması’nda Anzavur Ahmet yenildi ve Susurluk’u terk etmek zorunda kaldı.Bu arada ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Ethem Bey, Anzavur kuvvetlerini izleyerek  19 Kasım 1919’da Manyas’a girdi.Yarbay Rahmi Bey komutasındaki Kuvayı Milliye,Anzavur Ahmet kuvvetlerini Söğütalanı köyünde kuşattı.Ancak Anzavur Ahmet kaçmayı başardı ve ona bağlı  kuvvetler de  dağıldı.(30 Kasım 1919) Birinci Anzavur Ayaklanması böylece sona erdi.

            

Kuvvetlerini kısa sürede yeniden toparlayan Anzavur Ahmet,16Şubat 1920’de Manyas ve Gönen yöresinde ikinci kez ayaklandı. İki gün sonra Akbaş Baskını’nı gerçekleştiren Köprülü Hamdi Bey, Anzavur’un adamları tarafından öldürüldü. Bu arada Gâvur İmam adlı ayaklanmacıyla birleşen Anzavur Ahmet,4 Nisan 1920’de Gönen’i daha sonra da Karacabey ve Bandırma’yı aldı. İstanbul Hükümeti tarafından 18 Nisan 1920’de kurulan Kuvayı İnzibatiye komutanlığına da Anzavur Ahmet getirildi. Anzavur kuvvetlerinin yeniden üzerine yürüyen Ethem Bey, kanlı çatışmaların ardından Bandırma, Gönen ve Biga’yı geri alarak İkinci Anzavur Ayaklanması’nı bastırdı. Anzavur Ahmet,10Mayıs 1920’de Adapazarı’na girdiyse de Ethem Bey 23 Mayıs 1920’de isyancıları çıkardı. Bu başarısızlıkların ardından Anzavur Ahmet’in yönetimindeki Kuvayı İnzibatiye,25 Haziran 1920’de kaldırıldı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yurt Açan-Yurt Tutan-Yurt Kurtaran Savaşları Nedir?

Tarihte; Malazgirt Savaşı "Yurt Açan Savaş", Miryokefalon Savaşı "Yurt Tutan Savaş", Büyük Taarruz "Yurt Kurtaran Savaş", Dandanakan Savaşı "Devlet Kuran Savaş" olarak nitelendirilir.    26 Ağustos 1071'de Büyük Selçuklu Devleti ile Anadolu'ya egemen olan Bizans İmparatorluğu arasında Malazgirt Meydan Savaşı yapıldı. BSD Sultanı Alparslan'ın orduları Romen Diyojen'in Bizans Ordusunu hezimete uğrattı. Bu savaştan sonra Türkler Anadolu'yu yurt edinmeye başladı. " Anadolu'nun kapıları Türklere açıldı."    11 Eylül 1176'da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında Denizli-Isparta arasındaki bölgede Miryokefalon  ( Myriokephalon)  Savaşı yapıldı. Bizans İmparatorluğu'nun bu savaştaki amacı Türkleri Anadolu'dan çıkarmaktı. ASD Sultanı II. Kılıç Arslan'ın orduları Bizans ordularını bozguna uğrattı. Böylece Anadolu'nun Türk yurdu olduğu kesinleşti. Türklerin Anadolu'dan atılamay

Atatürk ve Dayısının Çiftliğindeki Günleri

Mustafa Kemal'in Çiftlik Hayatı Mustafa Kemal, Selanik Şemsi Efendi İlkokulu'nda okulun altıncı sınıfında, yani orta kısmının ikinci bölümünü de bitirdiği dönemde babası Ali Rıza Efendi'yi kaybetmenin (28 Kasım 1893) acısını yaşadı. Şok yaşayan aile Zübeyde Hanım'ın isteği üzerine bir müddet Selanik yakınlarındaki Langaza'ya gitti. Orada küçük Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa, çiftlikte çalışıyordu. Zübeyde Hanım maddi zorluklar yüzünden bu tercihi yapmıştı. Çiftlikte dayısı Hüseyin Ağa ile birlikte çiftlik işlerine yardım etti. Doğayla iç içe oldu. El becerilerini geliştirdi. Bakla tarlsında bekçilik yaptı. Bu çiftlikte bir dönem kalan Mustafa Kemal öğrenim hayatına da ara vermek zorunda kalmıştı. Mustafa'yı buradaki Rum Kilise Okulu'na yollamayı düşünmüşlerse de kendisi buna karşı çıkmıştı. Çiftliğin Arnavut yazıcısı Kamil Efendi'nin ve komşuları Hatice Hanım'ın verdiği derslerden de memnun kalmamıştı. Eğitim imkanından yoksun kalan bu

Gülbank Duası Nedir?

      Tekke âyinlerinde, saraylarda yapılan merâsimlerde, yeniçerilerin törenlerinde hep bir ağızdan yüksek sesle okunan ilâhi ya da duâlara GÜLBANG (Gülbank) denir.   Gülbanklar genellikle Türkçe ve topluca edilen dualardır.  Allah'a yalvarıp yakarma için söylenen dualardır. Yapılacak, ortaya konulacak iş; hayır, mutluluk, başarı getirsin diye yapılan dualardır.   Osmanlıca sözlükte ise Gülbang-ı Muhammedî, ezan demektir. Yeniçeri Gülbankı    Özellikle Bektaşilik, Mevlevîlik ve diğer bazı tarikatlarda çok yaygın bir dua geleneğiydi. Osmanlı Devleti'ndeki en stratejik askeri bölüklerden biri olan Yeniçeri Ocağı'nda bu gelenek yüzlerce yıl sürdürüldü. Yeniçeriler Bektaşîydi,  Ocağ-ı Bektaşîyân'dı.   Ayrıca  Mehteran Bölüğünde mehterbaşı da gülbank okurdu.      Özellikle tarihi Edirne Kırpınar Yağlı güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde gülbank geleneği günümüze dek sürdürülmüştür. Yine esnaf teşkilatı olan Ahilikte, çıraklık, kalfalık ve ustalık törenl